Tam kapanma ve kuru maymun

A -
A +
Robert Stephenson adında birisi yıllar önce bir deney yapmış. Deneyde büyükçe bir kafes, kafesin içinde bir merdiven ve beş tane de maymun kullanılmış. Deneyi yapan kişiler kafesin üzerinden bir salkım muz sarkıtmışlar. Maymunların içinden en atak olanı hemen merdivene yönelip muza doğru tırmanmış. Ama daha son basamağa gelemeden, deneyi yapan ekip kafesin içine doğru buz gibi, tazyikli su sıkmışlar. Muza tam ulaşmak üzereyken suyu yiyen maymun yere düşmüş. Tabii bu tazyikli sudan yerde duran diğer dört maymun da nasibini almış. Afacanlık yapıp hemen muza saldıran maymuna biraz kızmışlar ama bir şey de yapmamışlar. Islak ve üşümüş bir hâlde bir süre beklemiş maymunlar. Bu bekleyiş esnasında grubun içinde başka bir maymun daha gaza gelmiş ve bir ümit yine merdivene doğru bir hamle yapmış. Ama o da muza dokunamadan suyu yemiş ve aşağıya düşmüş. Bu tecrübeden sonra maymunlar biraz daha beklemişler. “Bir salkım muz için değer mi?” diye düşünmüşler. Sonra da muzdan vazgeçip yukarı çıkmayı bir daha denememişler. Islak kafalarıyla muza bakıp, iç geçirmişler sadece. Deney bu noktada bitse işimiz kolay! “Negatif öğrenme” veya “Grup dinamikleri” üzerinden yürüyüp bir çıkarım yapabilirdik. Ama deneyci ekip durmamış. Bakmışlar ki bu iş oldukça eğlenceli, deneye devam etmişler. Ve bir sonraki adımda ıslak maymunlardan bir tanesini kafesten dışarı alıp, gruba dışarıdan yeni bir maymun eklemişler. Yeni gelen maymun kafestekileri selamladıktan sonra muzları fark etmiş. “Kimse niye ilgilenmiyor acaba muzla?” diye biraz düşündükten sonra da merdivene yönelmiş. Ama daha ikinci basamağa ulaşamadan, diğer ıslak maymunlar tarafından engellenmiş. Bir kez daha atak yapmış ama bu sefer ıslanmak istemeyen diğer dört maymundan sağlam bir dayak yiyince muz sevdasından vazgeçmiş. Gruba sonradan katılan maymun, bu gereksiz atara bir anlam veremese de muza saldırmaktan vazgeçmiş. O da diğerleriyle birlikte kafesin tabanında takılmaya devam etmiş. Deneyin en enteresan ve bizi ilgilendiren bölümü işte bu noktadan sonra başlıyor. Kafesteki ıslak maymunlardan bir tanesi daha dışarı alınmış ve yeni bir maymun gelmiş. O da yukarıdan sallanan sapsarı muzları görünce direkt merdivene saldırmış. Ama daha adımını atamadan diğer dört maymun tarafından dayak yemeye başlamış. Soğuk suya maruz kalan ıslak maymunların yeni gelen elemanı dövmesi normal bir durum elbette. Sonuçta yeniden ıslanmak istememişler. Ama dayak atan grubun içinde, yumrukları en sıkı sallayan ve en yüksek motivasyonlu olanın, soğuk suyla hiç hatırası olmayan maymun olması dikkatlerden kaçmamış. Yani kafese yeni gelen maymunu en sağlam döven, dayak yerken de dayak atarken de ne olup bittiğinin hiç farkında olmayan kuru maymunmuş...             *** Hükûmetin “tam kapanma” kararı sonrasında sosyal medyada biraz gezindim. Takip ettiğim bazı hesaplar, geçtiğimiz haftalarda tam kapanma kararı alınmadığı için ha bire hükûmeti eleştiriyordu. Ekonomik çıkar uğruna milletin sağlığının tehlikeye atıldığından dem vurup, bol bol gözyaşı döküyorlardı. Baktım, aynı kişiler bu sefer gürültülü sloganlarla yeni kararı eleştiriyor. Hükûmetin küresel bir oyuna alet olduğunu söyleyip, milleti sokağa çıkmaya ve kararı protesto etmeye çağırıyorlar. Şaşırdım tabii. Önce aklıma “perhiz-lahana turşusu” ilişkisi geldi. Sonra da yukarıda anlattığım deneydeki “tuzu kuru, uydum kalabalığa” maymunu hatırladım işte. Artık ne alakaysa!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.