“Birazcık bekleyebilir misin?”

A -
A +
“Akrabası canının çok sıkıldığını belirterek, bir an evvel görüşmek arzusunda olduğunu söylemişti”
 
“Ruhunda ışık varsa, insanda güzellik olur. İnsanda güzellik varsa, evinde ahenk olur. Evde ahenk varsa, ülkede düzen olur. Ülkede düzen varsa, dünyada barış olur.”  Eski Çin Atasözü
Osman, Öğretmen Okulu’nda yatılı okurken, altı yıl orucunu hiç aksatmadan tutmuştu. Fakat nedense namaz kılmak zor gelmişti o yıllarda. Belki de sureleri bilmediğindendi. Birçok kez annesi, kılması için telkinde bulunmuştu. Osman da öğretmen olduğunda başlayacağına dair söz vermişti.
İşte, şimdi genç bir öğretmen olarak Afyonkarahisar ilinin bir köyüne atanmıştı. Okuldan arta kalan vakitlerinde evde namaz surelerini öğrenmeye çalışıyordu. Bir süre sonra; “artık zamanı geldi” diyerek, -bazen hata yapsa da- namaza başladı. İçi huzurla dolmuştu. Yıllarca yapamadığı farz bir ibadeti yerine getirmenin mutluluğu içindeydi.
O ara memleketten aldığı bir mektupta, Afyon’un Sandıklı ilçesinin bir köyüne, akrabalarından Semih’in, öğretmen olarak atandığını öğrendi. Kendisiyle telefonla irtibat kurdu, memleketten, tanıdıklardan konuştular dertleştiler.
Semih, gurbete yeni çıktığından, ailesinden ayrı kalmaya alışamamıştı herhâlde. Memleketi çok özlediğini, ayrılığa dayanamadığını, canının çok sıkıldığını belirterek, bir an evvel görüşmek arzusunda olduğunu ısrarla söylemişti. Osman da yakında ziyaretine geleceğine dair söz verdi.
Bir cumartesi günü bu niyetle görev yaptığı köyden Afyonkarahisar’a gitti. Sandıklı minibüslerine binmesi gerekiyordu. İlçe garajına vardığında, son minibüsün kalkmak üzere olduğunu öğrendi. İkindi namazını kılmamıştı. Yola çıksa, vakti kaçıracağı belliydi. Şoföre;
“Az biraz bekleyebilir misiniz?” diye ricada bulundu. Şoför;
“Vakit geç, bekleyemeyiz, bir iki yolcu daha gelirse hareket etmek zorundayım” dedi.
Osman’ın canı sıkılmıştı. Bir yandan namazını kaçırmak istemiyor, diğer yandan da son araç giderse, o gün Sandıklı’ya gidememe ihtimalinin olduğunu biliyordu.
Gönlü namazdan vazgeçmesine razı olmadı. “Gidip yakın bir camide namazımı kılayım, belki minibüs kalkmadan yetişirim” diye kararını verdi.
Bu niyetle garajdan ayrıldı. En yakın camiye doğru hızlandı. Namazını kıldıktan sonra, aceleyle geri döndü. Fakat minibüs gitmişti... DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.