"Onu yüzüstü bırakma!"

“İnşallah kitapları okudukça o da hakikatleri görecek ve yanlış itikattan kurtulacak...”

 

 

Üniversitede okurken samimi olduğum bir arkadaşım vardı. Zaten pek kimseyle görüşmezdim. Bu arkadaşımla samimi oldukça dinî meseleler hakkında konuşmaya başladık. Ben ona Osman Ünlü hocamızın sıkça bahsettiği temel dinî meseleleri anlatmaya başladım. Namaz vakitleri, kaza namazları, mezhep taklidi, Ehl-i sünnet itikadı gibi. Namaz Kitabı gibi bu hususlarda aydınlanabileceği birkaç kitap da kendisine hediye ettim. Başlangıçta bu kitapları okudu. Aklına takılan yerlerde Osman Ünlü Hocamızın videolarını izledi fakat sonra ailesinin tesiriyle olsa gerek tekrar eski hâline döndü.

Doğrusu benim de dinî meselelerde hassasiyetim çok olduğundan bir şekilde araya mesafe koydum. Sonra bu hareketim bana “onu yüzüstü bırakmak” gibi geldi. Sonra bu vaziyeti Osman Ünlü Hocama sordum. Durumumuzu anlattım. Cevaben "Bu gibi hassas konuları belli bir bilgi seviyesine gelmeden anlatmanın uygun olmadığını din büyükleri buyurmaktadır. Siz, araya mesafe koysanız da zaman zaman görüşün, kendinizi sevdirmeye çalışın, çünkü seven sevdiğinin sözünü dinler. Ayrıca anlayışının artması ve hidayeti için dua edin inşallah neticesi hayırlı olur" dedi.

Bu hususu aynen tatbik etmeye çalıştım. Her namazdan sonra kendisine dua ettim... Geçen gün de eve davet ettim. Baktım ki hâlâ bazı meselelere soğuk bakıyor. Fakat yine de takıldığı dinî konularda bana sualler soruyor ve öğrenmeye çalışıyordu. Hakikat Kitabevi'nin kitaplarını seri olarak ona hediye ettim. Kendisi bana okumak üzere birkaç kaynağa ulaştığını söyledi. Aldığı kaynaklara baktım. Okunmaması gereken kimselerin kitaplarıydı. Onları okumaması gerektiğini kötü kimselerin yazılarının kalbe tesir ettiğini verdiğim kitapların kendisine dinî meselelerde kâfi geleceğini uygun bir dille anlattım. O da ikna oldu. Verdiğim kitapları da muhakkak okuyacağını belirtti...

Dün gece bir rüya gördüm. Rüyada arkadaşlarımla ateş içerisinde kalmıştım. Tam kaçacağımız noktaya bir ateş daha düştü. Yanmak üzereyken “Ya Rabbi Seyyid Fehim Arvasi hazretlerinin hatırına bu ateşten kurtulmamı nasip eyle” diye dua ettim. Ateş söndü. Arkamı döndüğümde arkadaşlarımın da benimle birlikte kurtulduğunu gördüm ve çok şaşırdım...