Kiracıyı nasıl dolandırıyorlarmış!

A -
A +
“Kusura bakma ben o evi kiraya vermekten vazgeçtim. Ben de bugün yanına gelecektim...”
 
Ev sahibi kiracı muhabbeti üzerine yıllar önce Bakırköy’deki evimi satışa çıkardığımda yaşadığım unutulmaz hatıramı anlatmaya bugün de devam ediyorum...
Polis çağırıp karakola gittiğimizde orada polislere suçunu itiraf eden adam bakın kiralık ev arayanları nasıl dolandırıyormuş!
Önceden, uzun süre sahipsiz kalan evleri kolluyormuş. Daha sonra emlakçı olarak o eve gidip anahtarla kapıyı açış çalışması yapıyormuş. Bu arada gören olursa emlakçı olduğunu söyleyip dairenin kendisine kiraya vermek üzere teslim edildiğini söylüyormuş. Dolayısıyla hiç şüphe çekmiyormuş... Sonradan, kendisine kiracı olarak başvuran herhangi bir müşteri olduğunda “Filan adreste bir daire var. Eğer bakıp görmek isterseniz gidiş geliş ücreti var” diyormuş. Müşteri ne yapsın acil ev arıyor. Şimdiki gibi sahibinden kiralık diye internet ilanları o zaman yok… Adam kabul edince günümüze göre diyelim ki 100-200 lirayı alıp eve gidip bakıyorlarmış. Sözde emlakçı parayı cebe indirirken soruyormuş:
“Evi beğendiniz mi, tutmak ister misiniz?”
Kiracı beğenmeyip tutmak istemezse ne âlâ, yok beğenip de evi kiralamak isterse, verilen cevaba bakın:
“Yarın gelin, ben de ev sahibini çağırayım sizi görüştüreyim...”
Kiracı ertesi gün geldiğinde, sözde ev sahibiyle görüştürüyor emlakçı. Ev sahibi diyor ki:
“Kusura bakma ben o evi kiraya vermekten vazgeçtim. Ben de sana bu durumu bildirmek için bugün yanına gelecektim...”
Tabii kiracı ne diyecek? Ev sahibi isterse vazgeçmez mi? Yapacak bir şey yok. Böylece emlakçıya gezmek için ödediği paraya bir şey diyemeden ayrılıyormuş.
Peki ev sahibi durumunda olup da evini kiraya vermekten vazgeçtiğini söyleyen şahıs kimmiş?
Kim olacak tabii ki emlakçının dolandırıcı ortağı… O kişi evi beğenen olduğu her zaman ev sahibi gibi davranıp evini kiraya vermekten vazgeçtiğini söylemekle görevli o kadar.
Kaç kişinin bakma ücretini alarak ne kadar para kazandılar? Eğer, ben ve müşterim tesadüfen oraya gelmeseydik o zavallı adamın gezme ücreti de gidecekti... Karakoldan ayrılırken kiracı durumundaki adam, bize teşekkür ediyor ve “bir sahtekârı yakalattınız. Allah sizden razı olsun” diyordu... Hâlbuki asıl olan şey su testisinin su yolunda kırılması gibi bir şeydi… O şahıs yakayı bugün olmazsa bir başka gün mutlaka adalete teslim edecekti…
         Muammer Orçun
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.