İstikrarsızlık ve darbelerin ülkesi Gine Bissau: Ülkenin yakın tarihinde neler yaşandı?
Gine Bissau'da, Cumhurbaşkanlığı Askeri Daire Başkanı Denis N'Canha, ülkenin tam kontrolünün ele geçirildiğini açıkladı. N'Canha liderliğinde bir grup asker, Genel Kurmay Başkanlığında basın toplantısı düzenledi. Kendilerine "Düzenin Yeniden Tesisi İçin Yüksek Askeri Komuta" ismini veren grup, ikinci bir emre kadar ülkenin tam kontrolünü ele geçirdiklerini duyurdu. Okunan bildiride, devam eden seçim sürecinin askıya alınması ve ülke sınırlarının kapatılmasına yönelik kararlar alındığı kaydedildi. Cumhurbaşkanı Umaro Sissoco Embalo'nun görevden alındığı ve ülkedeki tüm kurumların kapatıldığı belirtildi.
İstihbarat Servisi tarafından, ülkeyi "istikrarsızlaştırmak" için siyasetçiler, "tanınmış bir uyuşturucu baronu" ve yabancı vatandaşların yer aldığı bir komplonun ve seçim sonuçlarını manipüle girişimlerinin ortaya çıkartıldığı vurgulandı. Ülke çapında yerel saat ile 21.00-06.00 arası sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
KAPATILAN YOLLAR AÇILDI
Bununla birlikte ülkedeki dün kapatılan yolların bugün yeniden açıldığı belirtildi.
"ASKER TARAFINDAN DEVRİLDİM"
Öte yandan Cumhurbaşkanı Umaro Sissoco Embalo'nun bu süreçte yabancı basına cep telefonuyla açıklamalarda bulunması dikkati çekti.
Fransa merkezli Afrika'ya yönelik yayımlar yapan Jeune Afrique, Embalo ile yaptıkları telefon görüşmesinde, Embalo'nun makamında tutuklandığı ve durumunun iyi olduğunu söylediği yönünde bir haber yayımladı. Daha sonra Fransız televizyon kanalı France 24'ün haberinde de telefonla ulaşılan Embalo'nun "Asker tarafından darbeyle devrildim. Fazla detay veremem yoksa telefonumu elimden alırlar. Şu anda Genel Kurmaydayım." dediği aktarıldı.
Diğer taraftan, Batı Afrika'da küçük bir kıyı ülkesi olan Gine-Bissau'da dün yapılan askeri darbe, ülkenin kırılgan siyasi yapısını, sık tekrarlanan askeri müdahalelerle şekillenen darbe geçmişini ve bu süreçlerde uyuşturucu kaçakçılığının etkisini yeniden gündeme getirdi. Kuzeyinde Senegal, güney ve doğusunda Gine'nin yer aldığı Gine Bissau, Atlas Okyanusu kıyısında yer alıyor. Atlas Okyanusu açıklarında, ülkenin batısında, anaerkil toplum yapısıyla öne çıkan, 88 ada ve adacıktan oluşan UNESCO Dünya Mirası Listesi'ndeki Bijagos Takımadaları bulunuyor. Yaklaşık 2,1 milyon nüfuslu ülkenin en büyük kenti ve başkenti Bissau, siyasi ve ekonomik faaliyetlerin merkezi kabul ediliyor. Yaklaşık 36 bin kilometrekare yüzölçümüne sahip ülke, Portekiz'den bağımsızlığını 1974'te kazandı.
6. yüzyıldan 20. yüzyılın ortalarına kadar Portekiz'in sömürgesi altında olan Gine Bissau, o dönem Portekiz Ginesi ismini taşıyordu.
Bağımsızlık mücadelesi, Pan-Afrikanist lider Amilcar Cabral tarafından kurulan "Gine ve Cabo Verde'nin Bağımsızlığı İçin Afrika Partisi (PAIGC)" öncülüğünde yürütülen silahlı mücadeleyle başladı.
Bağımsızlık, Portekiz'deki Karanfil Devrimi'nden bir yıl önce, 24 Eylül 1973'te tek taraflı olarak ilan edildi, Portekiz tarafından ise 10 Eylül 1974'te resmen tanındı.
NÜFUSUN YAKLAŞIK YARISI GÜNLÜK 3 DOLARIN ALTINDA YAŞIYOR
Gine-Bissau ekonomisi büyük ölçüde tarıma, özellikle de ülkenin başlıca ihracat kalemi olan kajuya dayanıyor.
Kişi başına düşen gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYH) yaklaşık 963 ABD doları olduğu Gine Bissau'da, Dünya Bankasının 2021 verilerine göre, nüfusun yaklaşık yüzde 40'ı günde 3 doların altında bir gelirle yaşıyor.
Nüfusun yaklaşık yüzde 67'si uluslararası yoksulluk sınırının altında yaşarken Gine Bissau, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nın İnsani Gelişme Raporu'nda 193 ükeden 176'ncı sırada yer alıyor.
SADECE TEK BİR LİDER DEVRİLMEDEN GÖREVİNİ BIRAKABİLDİ
Gine Bissau, bağımsızlığını kazandığı günden bu yana yaşadığı darbeler ve darbe girişimleri nedeniyle dünyanın en istikrarsız ülkelerinden biri kabul ediliyor.
Ülke, bugüne kadar, sonuncusu dün olmak üzere 5 askeri darbe (1980, 1999, 2003, 2012 ve 2025 yıllarında) yaşarken çok sayıda başarısız darbe girişimine, askeri ayaklanmalara ve suikastlere de tanıklık etti.
Bu siyasi çalkantılar yüzünden bugüne kadar seçilmiş sadece bir cumhurbaşkanı, darbeyle devrilmeden görevini halefine devredebildi.
Cumhurbaşkanının görev süresinin 5 yıl olduğu ve en fazla 2 dönem seçilebildiği ülke, aralarında cunta liderlerinin de olduğu 15 farklı lider gördü.
CUMHURBAŞKANI İNTİKAM SUİKASTİNE KURBAN GİTTİ
Ülkenin ilk Cumhurbaşkanı Luis Cabral, Başbakan Joao Bernardo Vieira tarafından 1980'de devrildi. Vieira, 1998'de başlayan iç savaşın ardından 7 Mayıs 1999'da Tuğgeneral Ansumane Mane liderliğindeki askeri cunta tarafından görevden uzaklaştırıldı. Darbeye giden süreç, Vieira'nın Mane'yi görevden almasıyla başladı, askeri bir isyana evrildi ve çatışmalar sonucunda Vieira, Portekiz'e sığınmak zorunda kaldı. Vieira, 2005'te ülkesindeki seçimlere katılmak üzere sürgünden döndü ve 1980'de darbeyle ele geçirdiği, 1999'da yine bir darbeyle kaybettiği iktidara bu sefer seçilerek gelmeyi başardı.
Yaklaşık 4 yıl görevde kalan Vieira, 2009'da Genelkurmay Başkanı General Tagme Na Waie'nin bombalı saldırıda ölmesinden bir gece sonra öldürüldü. Ordudaki rakip gruplar, saldırının Vieira tarafından organize edildiğine inanarak intikam için Vieira'ya özel konutunda suikast düzenledi. Bu cinayet zincirinin arkasında ise ordu içindeki farklı grupların, uluslararası uyuşturucu ticaretinden gelen para ve gücün kontrolünü ele geçirme mücadelesi vardı.
İKİ ADAY DA ZAFER İLAN ETTİ
Ülke yönetimine 2000'de seçilen Cumhurbaşkanı Kumba Lala da 2003'te Genelkurmay Başkanı Verissimo Correia Seabra tarafından devrildi.
Gine-Bissau'daki siyasi istikrarsızlık, 2009'da seçilen Cumhurbaşkanı Malam Bacai Sanha'nın 2012'de Paris'te vefatıyla daha da derinleşti.
Sanha'nın ölümü sonrası düzenlenen cumhurbaşkanı seçiminde, geçici Cumhurbaşkanı Başkanı Raimundo Pereira ve Başbakan Carlos Gomes Junior, Mamadu Ture Kuruma tarafından darbeyle görevden uzaklaştırıldı.
Ülkedeki 5'inci darbe ise Cumhurbaşkanı Umaro Sissoco Embalo'nun devrilmesiyle yaşandı.
Embalo, 23 Kasım'da düzenlenen seçimde ikinci dönemine aday oldu ve resmi sonuçlar açıklanmadan önce 25 Kasım'da oyların yüzde 65'ini iddia etti.
Embalo'nun güçlü rakibi bağımsız aday Fernando Dias da Costa da seçimin galibi olduğu iddiasında bulundu.
Ülke yeni bir siyasi krize sürüklenirken dün Cumhurbaşkanlığı Askeri Daire Başkanı Denis N'Canha liderliğinde bir grup asker yönetime el koyduklarını duyurdu.
Asker, bir grup siyasetçinin ve ünlü bir uyuşturucu baronunun ülkeyi istikrarsızlaştırmaya çalışması nedeniyle yönetimi ele geçirdiklerini açıkladı.
Embalo, 2022'de de Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda düzenlenen silahlı saldırıdan kurtulmuş ve 11 kişinin öldüğü olayı "narkotik çetelerin darbe girişimi" olarak nitelendirmişti.
Embalo, bu seçimde sandıktan zaferle çıksaydı, çok partili sistemde, görev süresini tamamlayarak üst üste ikinci kez seçilen ilk cumhurbaşkanı olarak tarihe geçecekti.
