Heybeliada’da statü muamması! Tartışmaların odağındaki Ruhban Okuluna yıllar sonra ilk giren Türkiye Gazetesi oldu

KORAY ERDOĞAN -

İstanbul Heybeliada’daki

Ruhban Okulu

, Türkiye’nin çözümsüzlüğe terk edilen konularından biri. 1971 yılında kapatılan okul, geçen yıl restorasyona alındı. Tadilat çalışmasında sona gelindi. Ancak okulun ne olacağıyla ilgili tartışma sürüyor. Mesele, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump’ın görüşmesinde de gündeme geldi. Erdoğan “Üzerimize ne düşerse yapmaya hazırız” mesajı verdi.

Türkiye’de bir kesim okulun açılmasından yana. Bir kesim Lozan Antlaşması ve laiklik ilkesi gereği bunun mümkün olamayacağını söylüyor.

Bir kesim Batı Trakya’da ilahiyat fakültelerinin kurulmasına izin verilmediğini hatırlatarak mütekabiliyet istiyor. Patrikhane’ye tavırlı bir kesim de “casusluk okulu” diyerek toptan karşı çıkıyor.

Biz de bu tartışmaların gölgesinde yarım asırdır sessizliğin hâkim olduğu Heybeliada Ruhban Okulunu ziyaret ettik, yıllar sonra kampüsü ve sınıfları görüntüledik, yetkilileri dinledik.

#r-1157214#

SENEYE TAMAM

Aya Triada Manastırı Başrahibi ve Aravissos Piskoposu Kassianos (Vasili Nikolar), okulun geleceğine dair sürecin şu aşamada Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ile yürütüldüğünü söyledi. Restorasyonun 2026’da tamamlanmasının planlandığını aktaran Kassianos “Okulun açılmasından önce bazı şeylerin tamamlanması gerekiyor. Millî Eğitim Bakanlığı’nın ardından şu anda Yükseköğretim Kurulu ile görüşmelere devam ediyoruz. Önceliğimiz, okulun ne olarak eğitim-öğretim hayatına başlayacağına karar verilmesi ve gerekli prosedürlerin tamamlanması” dedi.

BUTİK ÜNİVERSİTE MODELİ

Daha önce Türk ve Yunan basınında devlet üniversitelerine bağlı bir enstitü, vakıf üniversitesi çatısı altında bir ilahiyat fakültesi ya da meslek yüksekokulu gibi formüllerin konuşulduğuna yönelik haberler çıkmıştı. Kulislerde en güçlü seçeneğin “özel statülü bir üniversite modeli” olduğu konuşuluyor. Piskopos Kassianos bu konuda “Özel statülü bir üniversite seçeneği üzerinde görüşmeler sürüyor. Ancak özel üniversite açmak için gerekli prosedürlerin de Ruhban Okulu özelinde hazırlanması gerekiyor. Ruhban Okulu’nun kuruluşundan itibaren öğrencilerinden ödeme alarak onları okuttuğu bir ortam olmadı. Şu anki restorasyon projesi kapsamında yer alan odalarda öğrenciler konaklayacak, günde üç öğün yemek yiyecekler ve burada eğitim alacaklar. Bu öğrencilerden ödeme alınmayacak. Bu da diğer özel üniversiteler gibi bir kurum olamayacağı anlamına geliyor” değerlendirmesini yaptı.

#r-1157215#

YABANCI ÖĞRENCİ ALINACAK MI?

Kassianos, YÖK’ün normal bir özel üniversite için istediği açılış şartlarının Ruhban Okulu’nun işleyişiyle uyumlu hâle getirmesi için de görüşmelerin sürdüğünü belirtti. Kassianos yurtdışından gelecek öğrenci ve akademisyenler konusunda şu açıklamalarda bulundu: “Bu okul uluslararası nitelikte eğitim verecek bir kurum. 1971’e kadar da Türkçe dersler dâhil olmak üzere geniş müfredatıyla birçok din adamı yetiştirdi. Burada okuyacak her öğrenci elbette Türkiye’nin dili, dinî bayramları, millî değerleri ve kültürü hakkında bilgi sahibi olmalı.

Okulda çalışmaya başlayacak akademisyen ve öğrencilerin tamamının güvenlik soruşturmalarının Türkiye Cumhuriyeti’nin ilgili kurum ve kuruluşları tarafından yapılması bizi mutlu eder.

Biz de okulumuzda okuyacak öğrencilerimizi ve çalışanlarımızı bu yönden tanımak isteriz.”

AKADEMİSYEN İHTİYACI

Kassianos, Heybeliada Ruhban Okulu’nun bir butik üniversiteye dönüşmesi durumunda akademisyen ihtiyacının nasıl karşılanacağıyla ilgili sorumuza da “Yabancı akademisyenlerin burada kesinlikle çalışması gerekiyor. Yurt dışından eğitim için gelecek akademisyenlerin çalışma ve oturma izni gibi konular da ayrıca düzenlenmeli. Burası eğer bu şekilde açılırsa butik bir üniversite olarak çalışacak, az öğrenci kontenjanıyla din adamı yetiştirecek. Yakın zamanda Patrik Bartholomeos’un Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesini bekliyoruz. Sürecin bundan sonra daha da netleşeceğine inanıyoruz” cevabını verdi.

#r-1157217#

YANDI, YIKILDI, KAPANDI

Heybeliada Ruhban Okulu’nun bulunduğu arazi, 9. yüzyıldan beri Aya Triada Manastırı’na ait. Manastır idarecileri bir okul yaptırmak için 1772’de dönemin padişahından izin aldı. Okul, 1821’de çıkan yangın sebebiyle ancak 1844 yılında açılabildi. 1894’teki büyük İstanbul depreminde bina tamamen yıkıldı. Sultan II. Abdülhamid’in izniyle okul yeniden yapıldı ve 1896’da açıldı. 2 bin 360 metrekare alana yapılan bina inşaat masraflarını üstlenen Pavlos Stefanovic’in isminin Yunanca baş harfi (Pi sembolü) şeklinde tasarlandı. Kurum, Osmanlı arşivlerinde Papaz Mektebi, Rum Milletine Mahsus İlm-i Kelam Mektebi, Ruhban Mektebi ve Büyük İsa Kiliseleri Teoloji Okulu gibi ifadelerle tanımlandı. Millî Eğitim Bakanlığı’nın 1951 tarihli yönetmeliğinde ise “Heybeliada Rum Rahipler Okulu” ifadesi kullanıldı. Lozan Antlaşmasıyla yabancı okulların Türk eğitim sistemine uygun çalışmasına karar verildi. 1971 yılında Anayasa Mahkemesi kararıyla kapatıldı. Kararın ardından manastır içerisinde sadece “Heybeliada Özel Rum Erkek Lisesi” eğitim-öğretim hayatına devam etti. 1991’de Bartholomeos patrik olunca okulun açılması girişimlerine başladı. Kuruluşundan bu yana bin civarında mezun veren Ruhban Okulu, 35 yıldır tartışılıyor. Piskopos Kassianos “Patrik Bartholomeos 1991’de göreve geldiğinde ben bir öğrenciydim. İlk konuşmasında oradaydım. O konuşmada Ortodoks dünyasına ve Türkiye’deki azınlık toplumuna verdiği tüm sözleri tuttu; o sözlerden sadece bu kaldı. En büyük ümidim bu okulun tekrar açılması ve koridorlarında öğrencilerin seslerini duymak” diye konuştu.

SINIFLAR HAZIR

Restorasyon öncesi fotoğraflarla karşılaştırıldığında yapının durumunun tamamen değiştiği, hem lise hem üniversite için restore edilen sınıfların, sıraların son durumunun eğitime hazır olduğu görülüyor. 100 binin üzerinde esere sahip kütüphane ve taş koridorlar, yarım asırlık bir boşluğun ardından yeniden canlanmaya hazırlanıyor.

#r-1157212#

Cüneyt Akçatepe
3 Kasım 2025
Cüneyt Akçatepe
Bu akşam (2 Kasım) televizyonda neler var? 2 Kasım yayın akışı listesi paylaşıldı

2 Kasım 2025 Perşembe akşamı televizyon başında keyifli vakit geçirmek isteyenler için birbirinden farklı yapımlar izleyicisiyle buluşacak.

Bu akşam Kanal D, ATV, Show TV, STAR TV, TRT 1, TV8'de yayınlanan diziler, filmler ve programlar merak konusu haline geldi.

BU AKŞAM (2 KASIM) TELEVİZYONDA NELER VAR?

2 Kasım 2025 Pazar günü 20.00'da TRT 1'de Teşkilat, Kanal D'de  Güller ve Günahlar,  ATV'de Kim Milyoner Olmak İster?, Show TV'de Bereketli Topraklar, Star TV'de Çarpıntı, TV8'de MasterChef Türkiye ve NOW'da Sahtekarlar dizisi ekrana gelecek.

2 KASIM TRT1 YAYIN AKIŞI

19:00 Ana Haber (Canlı)

20:00 Teşkilat


00:15 3'te 3
01:35 Taşacak Bu Deniz
04:20 Yurda Dönüş
05:05 Hayallerinin Peşinde
05:45 Kapanış

2 KASIM KANAL D YAYIN AKIŞI

14:45 Eşref Rüya
18:30 Kanal D Haber Hafta Sonu (Canlı)

20:00 Güller ve Günahlar


23:15 Uzak Şehir
02:00 Poyraz Karayel
04:45 Üç Kız Kardeş

2 KASIM ATV YAYIN AKIŞI

15:45 Kuruluş Orhan
19:00 atv Ana Haber

20:00 Kim Milyoner Olmak İster?


00:20 Aynadaki Yabancı
03:00 Kardeşlerim
05:30 Bir Gece Masalı

2 KASIM SHOW TV YAYIN AKIŞI

15:30 Veliaht
18:25 Hafta Sonu Ana Haber

20:00 Bereketli Topraklar


22:30 Bereketli Topraklar
01:15 Bereketli Topraklar
03:45 Veliaht

2 KASIM STAR TV YAYIN AKIŞI

15:30 Sahipsizler
19:00 Star Haber – Canlı

20:00 Çarpıntı


00:15 Kral Kaybederse
03:00 Yüksek Sosyete
04:00 Türk Müziği
05:00 Hanım Köylü

2 KASIM TV8 YAYIN AKIŞI

16:15 MasterChef Türkiye

20:00 MasterChef Türkiye (Yeni Bölüm)


00:15 MasterChef Türkiye
02:30 Gazete Magazin
04:00 Gençlik Rüzgarı
05:00 Dizi

2 KASIM NOW YAYIN AKIŞI

19:00 Ozan Gündoğdu ile NOW Ana Haber Hafta Sonu (Canlı)

20:00 Sahtekarlar


23:45 Efsane Futbol
01:30 Kıskanmak
04:40 İnadına Aşk
05:00 Kefaret
06:00 Karagül

#r-1157116#

Sevcan Girgin
2 Kasım 2025
Sevcan Girgin
Gazzelilere en yüksek nişan verilecek! Kolombiya lideri Petro'dan yardım sözü

7 Ekim’den bu yana Gazze’deki soykırıma karşı en yüksek sesle tepki gösteren liderlerden biri olan Kolombiya Cumhurbaşkanı Gustavo Petro, Al Jazeera canlı yayınına katıldı.

Petro, canlı yayında Gazze’deki soykırıma dikkat çekerek, "Filistin halkının çektiği acıyı durdurmak için iki devletli çözümü esas alan bir barış konferansı düzenlememiz gerekiyor." dedi.

https://x.com/german_ricaurte/status/1984993142773551206

GAZZE'YE SİMON BOLİVAR MADALYASI VERİLECEK

Kolombiya lideri, Gazze halkına ülkesinin en yüksek sivil nişanlarından biri olan "Simon Bolivar Madalyası"nı vermeyi planladığını açıkladı. 

"SOYKIRIMI GİZLEME ÇABALARI BAŞARISIZ OLDU"

"İnsanlık, gerçeği gizleme çabalarına rağmen Gazze Şeridi'ndeki soykırımı doğrudan takip etti" diyen Petro, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin İsrail Başbakanı ve eski Savunma Bakanı hakkında çıkardığı tutuklama emirlerini hatırlatarak "Ancak Trump yönetimi bu kararı görmezden geliyor.” ifadelerini kullandı.

Ayrıca İsrail'in Kolombiya'daki tüm diplomatlarını sınır dışı ettiklerini yineledi.

Petro’nun konuşmasından öne çıkanlar:

"Soykırımı destekleyen ülkeleri günahlarını telafi etmeye ve Gazze Şeridi'nin yeniden inşasına katkıda bulunmaya çağırıyorum. Gazze, dünyadaki direnişin başkentidir.

Ayroca Sudan'da olanlar da soykırımdır. Kolombiya'daki mafya, paralı askerleri Ukrayna ve Sudan'a getirmeye çalışıyor. 

Filistin halkının çektiği acıyı durdurmak için iki devletli çözümü esas alan bir barış konferansı düzenlememiz gerekiyor.

GAZZE'YE SAĞLIK DESTEĞİ SÖZÜ

Petro, Kolombiya Sağlık Bakanlığı’nın Gazze’ye destek vereceğini, bölgeye doktor, protez ve tıbbi malzeme göndermeye hazır olduklarını duyurdu. "Kahire’deki Kızılay ile sürekli iletişim halindeyiz.

Gazze'ye göndereceğimiz tıbbi yardımlara eşlik etmek üzere askeri hastane müdürünü ve bir doktor heyetini Kahire'ye göndermeye karar verdik

" dedi.

"İSRAİL HERKESE ZULMEDİYOR"

Kolombiya Cumhurbaşkanı, "İsrail hükümeti Hristiyanlar ve Araplar dahil herkese zulmediyor." diyerek Tel Aviv yönetimini sert bir dille eleştirdi. "İsrail halkının güvenliği ve huzuru, Filistin halkının güvenliği ve huzurundan geçer." görüşünü aktardı.

Petro ayrıca, “Gazze’deki  kahramanlarla sürekli temas halindeyim. Filistin halkının anlatısı ve çektiği acılar tüm dünyaya duyurulmalı." sözleriyle konuşmasını tamamladı.

Muzeyyen Bıyık
2 Kasım 2025
Muzeyyen Bıyık
İngiliz Kemal'in gerçek yüzü MİT belgesi ile ortaya çıktı: Sarhoş, dürüst karakter taşımıyor, metres hayatı yaşıyor

MİT'in resmi internet sitesinin "Özel Koleksiyon" bölümündeki "Belgeler" kısmına istihbarat raporlarının bir yenisi eklendi.

Bu belge, istihbarat faaliyetlerine dair adına romanlar yazılmış, filmler çekilmiş olan Ahmet Esat Tomruk, namı diğer

"İngiliz Kemal"

hakkındaki 26 Aralık 1940 tarihli olumsuz istihbarat raporu oldu.

1950’lerden itibaren Türk sinemasında milli kahraman ve gizli ajan tiplemesinin öncüsü haline gelen “İngiliz Kemal” yıllarca Batılılara karşı zekâsı ve kılık değiştirme ustalığıyla mücadele eden bir

“Türk James Bond”

figürü olarak

pazarlanmıştı. 

Yayımlanan rapora göre çizilen ajan portresinin

haddinden 

fazla abartıldığı

ortaya çıktı.

#r-1111178,1071643#

"SAMİMİ VE DÜRÜST BİR KARAKTER TAŞIMADIĞI SONUCUNA VARILDIĞI İÇİN ALAKA KESİLMİŞTİR"

Milli Emniyet Hizmeti Riyasetinin (MAH) görüşünü içeren ve Genelkurmay Başkanlığına yazılan söz konusu raporda, şu ifadeler yer aldı:

"İngiliz Kemal uzun zamandan beri Hizmetin alaka ile takip ettiği bir adamdır. 'İngiliz Kemal', 'Boksör Kemal', 'Kemal Esat', 'Gözlüklü Kemal' gibi muhtelif isimler taşıyan bu adam zaman zaman ortaya çıkmakta ve yüksek makamlara arzı hizmet ederek bazı kıymetsiz malumatlar vermektedir.

Verdiği haberler yurt dışında yaptığı geziler esnasında görüp duyduklarından ve ekseriya ağız havadislerinden ibaret olup her vatandaşın yapmak mecburiyetinde olduğu vazife çerçevesinin hududu içinde kalmaktadır. Bir zamanlar bu durumundan Hizmetçe de istifade düşünülmüş ve bazı işlerde tecrübe edilmişse de samimi ve dürüst bir karakter taşımadığı sonucuna varıldığı için alaka kesilmiştir.

"BİR İNGİLİZ KADINI İLE DE METRES HAYATI YAŞAMAKTADIR"

Hakkında dün derlenen malumata göre, halen Bulgarlarla fazlaca temas etmekte ve

bir İngiliz kadını ile de metres hayatı yaşamaktadır.

Metresi Dorti Brayit ile beraber son zamanlarda İstanbul'da çalışan İngiliz İstihbarat Servisi'ne de müracaatla hizmet teklif etmişlerse de bunların

başka servisler tarafından provoke edilmiş olmalarından endişe edildiği için İngilizlerce yüz verilmemiş ve bunun üzerine Alman istihbaratı ile temasa geçmek üzere çalıştıkları

duyulmuştur.

Sarhoş ve kumarbaz

olduğu da öğrenilen bu adamdan istifade melhuz olmadığı gibi verdiği veya vereceği haberler de itimada layık olmaktan uzaktır. Şimdi Bulgaristan'da bulunan Kemal'in durumunun takip edilmekte olduğunu saygılarımla arz ederim."

Raporda, Ahmet Esat Tomruk'un fotoğrafı da yer aldı.

GÖREVLERİ HEP BAŞARISIZLIKLA SONUÇLANDI

İstihbarat tarihine dair araştırmalarıyla tanınan Dr. Polat Safi, İngiliz Kemal hakkındaki belgeye daha önce ulaşıyor ve Tarih TV'deki Harp Günlükleri programında şu değerlendirmeyi yapıyor:

"Evet, İngiliz Kemal. Bir istihbaratçı ya da Garp Harpçisi sürekli “ben şöyle kahramandım, böyle astım kestim, şöyle yaptım” diyorsa o %99 yalandır. Biz bunu Eşref Kuşçubaşı örneğinde gördük. Eşref Kuşçubaşı örneği neden önemliydi? Çünkü

Eşref Kuşçubaşı’nın yalanları, çarpıtmaları ve karartmaları bizim istihbarat ve harp tarihimiz üzerinde deformasyona, yanlış anlamalara ve yanlış bilgilere sebep oluyordu.

İngiliz Kemal'i efsaneleştiren bir film ve roman serisi

Evet, 1924 yılında Emniyet Genel Müdürlüğü’nden (o zamanki adıyla Emniyet-i Umumiye Müdürlüğü’nden) Genelkurmay İstihbarat’a yazılmış bir evraka ulaştım. Evrakta şöyle diyor: “Ahmet Esat Tomruk adında biri var, İngiliz Kemal olarak da biliniyormuş, boksör Kemal ya da gözlüklü Kemal denilen kişi.”

“Bunun hatıratı yayınlandı, elinizdeki bilgi nedir?” diye soruluyor. Genelkurmay İstihbarat şöyle cevap veriyor: “Biz bu arkadaşı muhbir olarak kullandık, kendisine görev verdik. İzmir’deki Yunan karargâhına sız, bize buradan bilgi getir.” Fakat kendisi

Yunan karargâhına sızmadığı gibi, burada tevkif edildiği, yakalandığı ve Atina’ya hapse gönderildiği

söyleniyor evrakta. Bu doğrudan Genelkurmay İstihbarat’ın belgesi.

Bir süre sonra hapisten çıkıyor, tekrar Ankara’ya geliyor. Ve Ankara’da kendisine bir daha vazife veriyorlar. “Bu defa Trakya’daki Yunan birliklerine sız” diyorlar. Tabii ki, kendisine para veriliyor. Sürekli harcırah… Hatta sadece harcırah değil, gerektiğinde birilerini angaje etmesi için küçük ödenekler de verilmiş. Kendisi yolda İstanbul’a uğruyor, görevini söylemeden oradan da biraz para alıyor.

Daha sonra Edirne’ye gidiyor. Belgede şöyle diyor:

“Bu verdiğimiz paraları, alem yaparak yedi. Ve bize sanki Yunan karargâhına sızmış gibi, sızmadığı halde bazı bilgileri istihbarat diye vermeye çalıştı.”

"GERÇEK İSTİHBARAT KAHRAMANLARININ İSİMLERİ BİLİNMEZ"

1940’lı yıllarda bu defa Milli Emniyet Hizmeti Riyaseti’ne de sorulmuş: “Bu adam kimdir?” diye. Cevapta deniyor ki: “Bu adamı ara sıra kullanmaya çalıştık ama kendisinin bir düzenbaz, sarhoş ve sahtekâr olduğunu gördük.” (bunlar resmi belgedeki ifadeler)

Hatta belgede şöyle devam ediyor: “Bizden yüz bulamayınca İngiliz istihbaratına gitti. İngiliz istihbaratı da yüz vermeyince bu defa Türkiye’deki Alman istihbaratına gitti. Kendisi sarhoş ve düzenbazdır, sözüne güvenilmez.”

Gerçek istihbarat kahramanlarının isimleri genelde bilinmez. Onlar isimsiz kahramanlardır; mezar taşlarına bile adları yazılmayan insanlar…"

Hakkındaki bu raporlara rağmen Ahmet Esat Tomruk hakkında 26 Haziran 1964 tarihli ve 487 sayılı özel

"İngiliz Kemal Namiyle Mâruf Ahmet Esat Tomruk'a Vatani Hizmet Tertibinden Aylık Bağlanmasına Dair Kanun"

çıkarılmış ve maaş verilmiştir. 14 Şubat 1966'da  da ölmüştür.

ALMAN BÜYÜKELÇİYE MEKTUP YAZAN MUHTAR TAKİP EDİLDİ

Öte yandan, belgeler kısmına bir yeni rapor daha eklendi.

Bu rapor ise Alman devlet adamı ve diplomat Franz Von Papen'in Türkiye'de büyükelçilik yaptığı 1942'de kendisine mektup gönderen İzmir Karşıyaka Şemikler köyü muhtarı Şakir'e cevaben yazdığı 1942 tarihli mektubu ve İzmir Merkez Amirliğinin konuya ilişkin yazısı oldu.

Von Papen'in, Şemikler köyü muhtarı Şakir'e yazdığı 9 Mart 1942 tarihli mektupta, "Türk milletinin muhtelif tabakalarından almış olduğum tebriknameler meyanında sizinki bilhassa memnuniyetimi mucip olmuştur. Beni hatırlayarak iyi temennilerde bulunmanızdan dolayı kalbi teşekkürlerimi sunarım. Milletlerimiz arasındaki büyük dostluğun takviyesi için bundan sonra da çalışabileceğimden bahtiyarım. Bilvesile en iyi temennilerimi saygılarımla beraber sunarım." ifadeleri yer aldı.

İzmir Merkez Amirliğinin konuya ilişkin 21 Nisan 1942 tarihli yazısında ise şunlar kaydedildi:

"Alman büyük elçisi Von Papen'in, Şemikler köyü muhtarı Şakir'e yazdığı bir teşekkür mektubunun fotoğrafı bağlı olarak sunulmuştur. Köyün bağlı bulunduğu nahiye ve kaza zarf üzerinde tasrih edilmediğinden postahane mürselünileyhini arattırmışsa da bulamamış ve bir kere tetkik edilerek tekrar Von Papen'e iade edilmek üzere merkezimize göndermiştir. Merkez Şemikler köyünün Karşıyaka nahiyesine bağlı olduğunu tespit ederek Şakir'in Almanlarla dereci alakasını öğrenmek maksadıyla sureti hususiyede tavzif ettirdiği bir posta müvezziini köye kadar göndererek mektubu Şakir'e teslim ve bu vesileyle de bu mevzu etrafında görüşmesini temin ettirmiştir. Şakir, Von Papen'i şahsen tanımamakla beraber Almanlara karşı beslediği sempati dolayısıyla gazetede okuduğu bomba hadisesini müteakip Von Papen'e bir mektup yazarak hadiseden sağ olarak kurtulmasından mütevellit memnuniyetini izhar ettiğini söylemiştir. Saygılarımla arz eylerim."

Ali Tüfekçi
2 Kasım 2025
Ali Tüfekçi
Uzmanı uyardı! Bir ayağınız diğerinden büyükse dikkat

Genelde tek bacak ya da tek kolda yavaş yavaş artan bir şişlikle kendini ifade eden

lenfödem

hastanın geçirdiği bir ameliyat, burkulma, ayak parmaklarına mantar ya da enfeksiyon sonrasında ortaya çıkabilir. 

PANTOLON BİR BACAĞI SIKIYORSA…

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Cafer Abbasoğlu, "Ayakkabı-çizme bir ayağa dar geliyorsa, pantolon bir bacağı sıkıyorsa, aynı yüzük bir ele olurken diğerine olmuyorsa hastalar mutlaka bir kalp damar uzmanına başvurmalıdır" dedi.

VÜCUT DİRENCİ DÜŞENLERİ TEHDİT EDİYOR

Vücut direncinin düşmesinin önemli bir etken olduğunu belirten Abbasoğlu, "Enfeksiyon ya da travma sonucu lenf düğümlerinin zedelenmesi ve doku içinde lenf sıvısının birikmesiyle ortaya çıkan şişlik aynı zamanda bu bölgeyi enfeksiyonlara hassas hale de getirir. Doppler ultrason ile yaptığımız muayenelerde lenf yollarındaki genişlemeyi kolaylıkla görüyoruz. Özellikle vücut direnci düşük hastalarda, ayak parmaklarının terlemesi, kaşınması sonrası bölgeye enfeksiyon ya da mantar yerleşebilir. Lenf yollarını daraltan bu enfeksiyon hastaların 40 derece ateş ve hayati tehlikeyle hastaneye yatmalarına da yol açabilir" dedi.

BELİRTİLER NELER?

Özellikle kalp hastalarının ayak bileklerini çalıştıracak hareket ya da yürüyüşleri ihmal etmemesi gerektiğinin altını çizen Cafer Abbasoğlu, "Meme kanseri ameliyatları sonrasında koltuk altındaki lenf bezleri de alındığı için kollarda şişme ortaya çıkabilir. Bu da lenfödemdir ve tedavi edilmelidir. Yaz mevsiminde şişlikler daha da artabilir. Bu hastalar, parmak aralarının terlemesi ya da ıslak kalması, ayakkabı vurması, sinek-böcek ısırıkları, ayakta kesiklerin oluşması gibi durumlara karşı dikkatli olmalıdır. Bu durum lenf yollarında enfeksiyona yol açabilir. Kızarıklık ve şişlik daha artar. Piknik ya da tatilde ayaklarınızı vurulma, çizilme ya da ıslak kalmaya karşı koruyun" dedi.

LENFÖDEMDE TEDAVİ YÖNTEMİ

Hastaların konforunu bozmadan düşük enerjili laser- oksijen tedavisi ile sonuç aldıklarını belirten Abbasoğlu, "Bu tedavi, hücrelerin enerji üretim merkezleri olan mitokondrilerde oksijen kullanımını artırarak doku onarımını ve iyileşmeyi destekler. Böylece ödemli bölgelerde hücre yenilenmesi ve iyileşme süreçleri hızlanır. 6 farklı renkteki düşük enerjili laser uygulaması ile hastanın düzgün çalışmayan lenf düğümleri ve tıkanmış lenf yolları genişletilirken buradaki lenf akışı normale döndürülüyor. Mikrosirkülasyonu iyileştirerek dokulara daha fazla oksijen ulaşmasını sağlar ve ağrıyı hafifletir. Bu sayede hastalar hem fiziksel rahatlama yaşar hem de günlük aktivitelerinde daha aktif hale gelir. Hasta arka arkaya gerçekleşen 10 günlük tedavide daha seanslar devam ederken bile şişliğin indiğini görüyor. Son zamanlarda dünyada hızla yaygınlaşan bu tedavinin herhangi bir yan etkisi yok. Her yaştan herkese uygulanabilir. Her mevsimde yapılabilir. Tedavisi olmadığı söylenmiş, sadece çorap verilip gönderilmiş ancak çözüm bulamamış hastalar da bu yöntemle ayaklarını, kollarını rahatlıkla eskisi gibi kullanabilir. Hemen tedavi sonrasında şiş bacakta 2 cm’e varan incelme görüyoruz. Sonrasında hareketli olur, çoraplarını giymeye devam ederse incelme de devam eder. Tedavinin çalışma prensibinde Laser ışınları kana emdirilerek kan hücrelerini etkilemesi sağlanıyor. Yani seanslar bitse de aslında iyileşme ve koruma süreci sürüyor. Bu arada hasta tansiyon ya da şeker hastası ise tedavi sonrasında bu hastalıkların oluşturabileceği olumsuzluklardan da korunması gerekir. Yani tansiyonunu ve şekerini kontrol altında tutmalıdır. Eğer sürece dikkat ederlerse hastalık tekrar etmeyecektir" dedi.

#r-1131683#

Melin Öztürk
1 Kasım 2025
Melin Öztürk
Avrupa Ligi zaferi de olan kariyer bitti! 26 yaşında futbolu bıraktı, fotoğrafçı oldu

Tottenham Hotspur

'lu eski kaleci

Alfie Whiteman

, Mayıs 2025'te Manchester United'a karşı kazandıkları UEFA Avrupa Ligi şampiyonluğundan birkaç hafta sonra emekli oldu. Henüz 26 yaşında olmasına karşın yeşil sahalara veda kararı alan Whiteman,

artık fotoğrafçılık yapıyor. 

Fotoğraf: Alfie Whiteman Instagram

WHITEMAN'IN FUTBOL KARİYERİ

İngiliz ekibinin altyapısına 2015 yılında katılan Whiteman, İsveç ekibi

Degerfors

'ta kiralık olarak top koşturduktan sonra Tottenham'a döndü. 2020 yılında

Jose Mourinho

döneminde ilk defa A Takım'la maça çıktı. 2024'te

Ange Postecoglou

yönetiminde UEFA Avrupa Ligi kazanan kadroda yer almasına rağmen forma şansı bulamaması ve

sezon sonunda kulübün kendisini serbest bırakması

üzerine bambaşka bir mesleğe yönelmeyi seçti.

https://x.com/SpursOfficial/status/1984214241742610572

"GENÇ YAŞLARDAN İTİBAREN İÇİMDE 'BU KADAR MI' HİSSİ VARDI"

Futbolun kendisini mutlu etmediğini fark ettiğini vurgulayan Whiteman, "

17-18 yaşlarındayken, pansiyonda yaşarken içimde 'Bu kadar mı?' diye bir his vardı. Antrenmana gidiyor, eve dönüp oyun oynuyordum. O zaman bile mutlu olmadığımı anlamıştım

" ifadelerini kullandı.

"FUTBOL KISA BİR KARİYER"

Futbol kamuoyunda şaşkınlık yaşatan kararının ardındaki nedeni paylaşan Alfie Whiteman, "

Ne kadar başarılı olursanız olun futbol kısa bir kariyer. Artık bu alanda kalmak istemediğimi biliyordum. Gerçekten keyif aldığım, üretici insanlarla çevrili olduğum bir iş yapmak istedim. Onlardan ilham alıyorum

" şeklinde konuştu. 

Fotoğraf: Alfie Whiteman Instagram

 

Gökhan Karataş
1 Kasım 2025
Gökhan Karataş
Türkiye'nin ham çelik üretimi artmaya devam ediyor! Dikkat çeken Hindistan ve ABD detayı

Türkiye Çelik Üreticileri Derneği'nden (TÇÜD) edinilen bilgiye göre,

eylülde ham çelik üretimi, geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 7,2 yükselerek 3,2 milyon tona çıktı. Ocak-eylül döneminde de üretim yüzde 1 artışla 28,1 milyon ton oldu.

Nihai mamul tüketimi eylülde yıllık bazda yüzde 9,6 artarak 3,1 milyon tona, ocak-eylül döneminde de yüzde 3,9 yükselişle 28,9 milyon tona yükseldi.

#r-1156908#

ÇELİK ÜRÜNLERİ İHRACATI MİKTARDA ARTTI, DEĞERDE AZALDI

Çelik ürünleri ihracatı, eylülde geçen yılın aynı ayına göre miktar yönünden yüzde 7,6 artışla 1,4 milyon tona yükselirken değer yönünden yüzde 0,2 azalışla 900,5 milyon dolara geriledi.

İhracat, ocak-eylül döneminde 2024'ün aynı dönemine kıyasla miktar bazında yüzde 12,1 yükselişle 11,4 milyon tona, değer bazında da yüzde 3,8 artışla 7,7 milyar dolara çıktı.

İTHALAT 9 AYDA ARTTI

İthalat eylülde geçen yılın aynı ayına göre miktar bakımından yüzde 12,1 artışla 1,5 milyon ton, değer yönünden de yüzde 2,9 yükselişle 1 milyar dolar oldu.

Ocak-eylül döneminde 2024'ün aynı dönemine kıyasla ithalat, miktar bazında yüzde 17,2 artışla 14,2 milyon tona, değer itibarıyla yüzde 3,6 yükselişle 9,9 milyar dolara çıktı.

Geçen yılın ocak-eylül döneminde yüzde 77,8 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, bu yılın aynı döneminde yüzde 78 seviyesine yükseldi.

TÜRKİYE KONUMUNU GÜÇLENDİRİYOR

TÇÜD Genel Sekreteri Veysel Yayan, çelik ürünleri üretimi ve ticaretine ilişkin değerlendirmede bulundu.

Dış pazarlardaki tıkanmalara dikkati çeken Yayan, "

Dünyanın ham çelik üretiminde eylülde olduğu gibi ocak-eylül döneminde de yüzde 1,6 düşüş görüldü. Türkiye'nin 9 ayda üretimi yüzde 1 arttı ve ülkemiz Hindistan ve ABD ile birlikte üretimi büyüyen ülkeler arasında yer aldı.

" dedi.

Böylece, Türkiye'nin dünyanın en büyük 7'nci çelik üreticisi konumunu sürdürmeye ve güçlendirmeye devam ettiğini vurgulayan Yayan, şunları kaydetti:

"Çelik tüketimimizin sürekli büyüdüğü bir ortamda, dış pazarlardaki tıkanmalar sebebiyle ihtiyaçların yurt içi tedarik yoluyla karşılanması daha da önem kazandı. Türk çelik sektörünün mevcut durumda iç tüketimi karşılayacak kapasitesi bulunmakla birlikte, kapasite kullanım oranı yüzde 63 gibi son derece düşük bir seviyede seyretmektedir. Türk çelik sektörünün kapasite kullanım oranlarının artırılmasını ve milyarlarca avroluk devlet desteği alan ülkelere karşı rekabet gücünün korunması için ABD ve Avrupa Birliği'ndekilere (AB) benzer tedbirlerin alınması gerekiyor. Ayrıca ciddi ithalat artışları yaşadığımız ülkelere karşı kota uygulanması, kotayı aşan ithalat için ABD ve AB'nin uyguladığına benzer oranlarda vergi ihdas edilmesi önem taşıyor."

Mesut Şahin
1 Kasım 2025
Mesut Şahin
Borsa geçen ay hafif geriledi! İşte ekimde en çok yükselen ve düşen 10 hisse

TÜRKİYE GAZETESİ/Ö. FARUK BİNGÖL-

Piyasalarda ekim ayı işlemleri de tamamlanırken,

Borsa İstanbul

’da BİST 100 endeksi geçen ay 10.971 puandan kapanış yaptı. Eylül ayını 11.012 seviyesinden bitiren endeks, böylece ekimde %-0,37 gibi sınırlı bir oranda gerilemiş oldu. Geçen ay en yüksek 11.252 seviyesini test eden endeks, en düşük 10.053’e kadar geriledi. Aylık kapanış ise hem psikolojik hem de teknik anlamda önemli bir dirence işaret eden 11 bin seviyesinin hemen altında gerçekleşti.

EKİM AYINDA YAŞANANLAR

Piyasalar ekim ayına, tahminlerin üzerinde gerçekleşen eylül enflasyonu ile başladı. %3,23 olarak gelen aylık TÜFE’nin ardından, TCMB de, ekim ayı toplantısında 100 baz puan gibi daha sınırlı bir indirime gitti ve politika faizini %39,50 seviyesine çekti.

Siyasi taraftaki gelimeler de geçen ay takip edilirken, CHP kurultaylarının iptali talebiyle açılan davasının kabul edilmemesi, bu konudaki belirsizliği giderdi.

#r-1156793#

KASIMDA DA DİKKATLER TÜFE'DE

İç piyasada kasım ayının ilk işlem günü de enflasyon verisiyle başlayacak. AA Finans tarafından gerçekleştirilen ankete katılan ekonomistler, ekimde, Tüketici Fiyat Endeksi'nin aylık bazda %2,69 artabileceğini tahmin ediyor.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası bu yılın 4. Enflasyon Raporunu da gelecek hafta İstanbul'da açıklayacak. Başkan Fatih Karahan, 7 Kasım 2025 Cuma günü saat 10.30'da İstanbul Finans Merkezi TCMB Yerleşkesinde konuyla ilgili bilgilendirme toplantısı düzenleyecek. TCMB yılın 3. enflasyon raporu toplantısında 2025 yıl sonunda enflasyonun yüzde 25 ile yüzde 29 aralığında olacağı öngörüsünde bulunmuştu.

BORSADA BİLANÇOLAR AÇIKLANIYOR

Öte yandan Borsa İstanbul’da işlem gören şirketler bu yılın üçüncü çeyrek dönemine dair bilançolarını açıklamaya başladı. Büyük şirketler liginde yer alan Akbank 38,915 milyar TL, Ereğli Demir Çelik Fabrikaları 2,38 milyar TL, Garanti Bankası 84,04 milyar TL, İş Bankası 44,00 milyar TL, TAV Havalimanları Holding 4,02 milyar TL, TÜPRAŞ 21,82 milyar TL ve Yapı Kredi Bankası 37,80 milyar TL kâr açıkladı. 

Açıklanan finansal sonuçlara bakıldığında bankaların kârlılıklarında artış dikkat çekiyor. Yapı Kredi, önceki döneme göre %68,75 kârlılık artışıyla ilk sırada yer alıyor. TÜPRAŞ da %20,60 kâr artışıyla öne çıkıyor.

EKİMDE EN ÇOK YÜKSELEN HİSSELER

BİST 100 kapsamındaki şirketlere bakıldığında, ekim ayında en çok yükselen ilk 10 hisse:

  • AKSEN:

    52,00 TL (%39,48)
  • TURSG:

    12,35 TL (%33,08)
  • MAGEN:

    29,58 TL (%31,35)
  • RALYH:

    198,20 TL (%24,26)
  • SOKM:

    44,26 TL (%21,59)
  • SKBNK:

    8,01 TL (%18,67)
  • PASEU:

    133,00 TL (%16,67)
  • CANTE:

    2,42 TL (%15,79)
  • IEYHO:

    34,14 TL (%15,34)
  • BRSAN:

    481,75 TL (%13,09)

EKİMDE EN ÇOK DÜŞEN HİSSELER

Yine BİST 100 kapsamında ekimde en çok düşen ilk 10 hisse ise şunlar oldu:

  • SASA:

    3,07 TL (%-18,13)
  • MIATK:

    37,32 TL (%-16,06)
  • KONTR:

    31,50 TL (%-13,37)
  • ARCLK:

    110,60 TL (%-12,57)
  • BALSU:

    21,00 TL (%-11,02)
  • ISCTR:

    12,65 TL (%-10,60)
  • FENER:

    10,16 TL (%-10,41)
  • OTKAR:

    459,50 TL (%-10,34)
  • VESTL:

    33,32 TL (%-8,46)
  • THYAO:

    291,50 TL (%-7,46)

Önemli Uyarı:

Bu içerik, gerçekleşen fiyat hareketleri ve KAP’a yapılan bildirimler dikkate alınarak hazırlanmıştır. Herhangi bir tavsiye niteliği taşımamaktadır.

Ömer Faruk Bingöl
1 Kasım 2025
Ömer Faruk Bingöl
Avustralyalı iki askerin 109 yıl önce denize attığı mektuplar ortaya çıktı!

Batı Avustralya eyaletine bağlı Esperance bölgesi yakınlarındaki Wharton Plajı’nda Brown ailesi, karaya vurmuş cam bir şişenin içinde iki farklı mektuba rastladı. Şişedeki mektupların, 27 yaşındaki Er Malcolm Neville ile 37 yaşındaki Er William Harley tarafından,

15 Ağustos 1916’da

kaleme alındığı tespit edildi.

Askerlerin,

“HMAT A70 Ballarat”

adlı gemiyle

12 Ağustos

1916’

da Adelaide kentinden ayrılarak Fransa’daki Batı Cephesi’nde bulunan 48. Avustralya Piyade Taburu’na takviye sağlamak üzere yola çıktığı belirtildi.

NEW YORK POST

Neville’ın bir yıl sonra savaşa giderken hayatını kaybettiği, Harley’nin ise savaştan sağ çıkanlardan olduğu ancak 1934’te kansere yenik düşerek memleketi Adelaide’de toprağa verildiği kaydedildi.

"MEKTUP BULAN KİŞİDE KALABİLİR"

Neville, şişeyi bulacak kişiden mektubunu annesi Robertina Neville’ye ulaştırmasını isterken, Harley annesi hayatta olmadığı için mektubunun bulanda kalabileceğini yazdı. Annesi için kaleme aldığı mektupta Neville,

“Gerçekten çok iyi vakit geçiriyoruz. Yemekler şimdiye kadar gayet güzel, sadece bir öğünü denize dökmek zorunda kaldık.”

ifadesini kullandı. Neville, bindikleri gemi denizin dalgalarıyla sürekli sarsılsa da mutlu ve morallerinin yüksek olduğunu belirtti.

NEW YORK POST

#r-1154414#

"DENİZİN ORTASINDA BİR YERDEYİZ"

Mektuplarında, Harley

“Büyük Avustralya Körfezi’ndeyiz

” notunu düşerken Neville de “

Denizin ortasında bir yerdeyiz

” yazdı.

Harley’nin torunu Ann Turner, mektupların bulunmasının ailesi için oldukça şaşırtıcı olduğunu belirterek,

“İnanılmaz... Büyükbabamızın mezarından bize ulaştığını hissediyoruz.”

dedi. Neville’ın akrabası Herbie Neville ise “Görünen o ki (Neville) savaşa gitmekten mutluydu ama ne yazık ki hayatını kaybetti.” ifadesini kullandı. 

#r-1155996#

Çağıl Sütçü
31 Ekim 2025
Çağıl Sütçü
İnovaLİG 2025’in şampiyonu Hayat Kimya, 1 milyar TL’lik Ar-Ge yatırımıyla inovasyona odaklandı

İnovaLİG 2025’te “

İnovasyon Döngüsü

” kategorisinde birincilik ödülünü kazanan

Hayat Kimya

, Türkiye’de geliştirdiği yenilikleri dünyaya ihraç ediyor. Kocaeli’deki ödüllü AR-GE merkeziyle inovasyonu tek çatı altında toplayan şirket, her yıl 500’e yakın araştırma projesi yürütüyor ve farklı kıtalardaki tüketici ihtiyaçlarına yönelik ürünler geliştiriyor. 200’e yakın çalışanı, 74 patent başvurusu ve 100 bini aşkın kullanıcıyla yürütülen çalışmalarla Hayat Kimya, inovasyonu yalnızca bir üretim modeli değil, “insanı merkeze alan bir yaşam felsefesi” olarak konumlandırıyor.

İnovaLİG 2025’te “İnovasyon Döngüsü” kategorisinde birincilik ödülünü kazanan Hayat Kimya, Kocaeli’deki AR-GE merkezini gazetecilere açtı. Şirket yöneticileri, merkezin çalışma sistemini ve yürütülen projeleri basın mensuplarıyla paylaştı.

AR-GE İÇİN 1 MİLYAR TL'LİK BÜTÇE

2016 yılından bu yana faaliyet gösteren AR-GE merkezi, Hayat Kimya’nın farklı ürün kategorilerindeki araştırma faaliyetlerini tek çatı altında topluyor.

Her yıl yaklaşık 500 proje yürütülen merkezde, bugüne kadar 74 patent ve 90 tasarım başvurusu yapıldı.

Hayat Global AR-GE’den Sorumlu Başkan Yardımcısı Dr. Fikret Koç

, merkezin yalnızca ürün geliştirmeye değil, teknoloji üretimine de odaklandığını belirtti. Koç, “Tüketicilerden gelen geri bildirimleri düzenli olarak takip ediyor, bu verileri yeni projelere dönüştürüyoruz. Amacımız, sürekli gelişen bir araştırma sistemi kurmak” dedi. Koç ayrıca, 2024 yılında AR-GE’ye yatırımlar hariç

yaklaşık 1 milyar TL bütçe ayrıldığını aktardı.

Koç, sözlerine şöyle devam etti:

"Kullanıcının geri bildirimi ve kullanım deneyimi dikkatle izleniyor. Bu veriler bir sonraki inovasyonumuzun ilham kaynağı oluyor. Fikirden ürüne, üründen tekrar fikre uzanan canlı bir inovasyon ekosistemi içinde sürekli gelişiyoruz. Tasarlanan yenilikçiliğin iyi uygulanabilir olması ve son kullanıcıya ulaşması gerekiyor. Bu nedenle sürekli gelişimi hedefleyen, sürdürülebilir sistemlere dayalı, sektörün gerçeklerine uygun, tüketicilerin ihtiyaçlarına cevap veren bir yenilikçilik anlayışı ile çalışıyoruz. Özetle, tüm bu inovasyon yolculuğunun doğuşundan tüketiciyle buluşmasına kadar olan tüm süreç, AR-GE ve pazarlama ekiplerimizin ‘birlikte düşünme ve birlikte üretme gücü’ ile mümkün oluyor”

Aysel Aydın - Fikret Koç

Hayat Strateji ve Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Aysel Aydın

da merkezin çalışma yöntemlerine ilişkin bilgi verdi. Aydın, farklı ülkelerden uzmanlarla ortak çalışmalar yürüttüklerini belirterek, “Geçtiğimiz dönemde Japonya, Kore ve Çin’den gelen uzmanlarla ortak araştırmalar yaptık. Türk tüketicilerinin beklentilerini farklı kültürlerin bakış açısıyla değerlendirdik” ifadelerini kullandı.

"Sadece mühendislerle değil jinekologlar, pediatristler, moda tasarımcıları, psikologlar ve sosyologlarla sürekli fikir alışverişi yapıyoruz."

diyen Aydın, "Biz AR-GE merkezimizde bilimle duyguları buluşturuyor; inovasyonu insana temas eden bir deneyim yolculuğuna dönüştürüyoruz." diye de devam etti.

Her yıl yürütülen 500’e yakın tüketici araştırma projesinin 181’inin doğrudan inovasyon araştırması olduğuna dikkat çeken Aydın, şu ifadeleri kullandı:

"Bugün Türkiye’de her 10 evin 9’unda en az 1 Hayat ürünü bulunuyor. Globalde ise faaliyet gösterdiğimiz ülkelerde yüzde 60 ila yüzde 90 arasında bir penetrasyona sahibiz. 2025 yılında toplam tüketici araştırmaları için 260 milyon TL yatırım yaptık. Bu yatırımların her bir kalemi, ‘insanı daha iyi anlamak’ için atılmış adımlar. İnsanı odağına alan bu inovasyon anlayışıyla, 5 kıtada 100’den fazla ülkede milyonlarca kullanıcıya ulaşıyoruz."

AR-GE'DE KADIN ORANI YÜZDE 52

AR-GE merkezinde yaklaşık 200 kişi görev yapıyor ve çalışanların yüzde 52’si kadınlardan oluşuyor. Merkezdeki çalışmalar, Türkiye’nin yanı sıra Rusya, Cezayir, İran, Nijerya, Pakistan, Vietnam ve Fas gibi ülkelerdeki tüketici ihtiyaçlarına göre şekilleniyor.

Hayat Kimya

, ev bakım, bebek bakım, kişisel bakım, kişisel sağlık, temizlik kâğıtları ve evcil hayvan ürünleri kategorilerinde

Bingo, Molfix, Molped, Papia ve Familia

gibi markalarla faaliyet gösteriyor.

Günay Çağrıcı
27 Ekim 2025
Günay Çağrıcı
Apple’dan 5 milyon dolarlık meydan okuma: Açığı bul, ödülü kap!

Apple

, siber güvenlik alanındaki en iddialı adımlarından birini atıyor. Şirket, bug bounty (ödüllü açık bulma) programını yenileyerek bireysel ödemelere ek olarak bonus sistemi başlatıyor. Yeni düzenlemeyle birlikte, özellikle

“felaket düzeyinde”

güvenlik açıklarını bulan araştırmacılar için

ödül miktarı 5 milyon dolara

kadar çıkabilecek.

#r-1151366#

Gelecek aydan itibaren yürürlüğe girecek sistemde, Apple ayrıca

Lockdown Mode’u aşabilen açıklar veya beta sürümlerde keşfedilen güvenlik hataları için ek ödüller verecek

.

Apple Güvenlik Direktörü Ivan Krstic, programın 10 yıl önce yalnızca davetli araştırmacılara açık olduğunu, 2020’den itibaren halka açıldığını hatırlatarak, bugüne kadar 800’den fazla araştırmacıya toplam 35 milyon dolar ödül dağıtıldığını söyledi.

Yeni sistemle birlikte Apple, tek tıklamalı WebKit açıkları ve kablosuz bağlantı üzerinden yapılan yakın mesafe saldırılarını da program kapsamına aldı. Ayrıca “Target Flags” adlı yeni uygulamayla araştırmacılara, açıklarını hızlı ve kesin biçimde kanıtlayabilecekleri bir “capture the flag” yarışma ortamı sunulacak.

"AHLAKİ BİR SORUMLULUĞUMUZ VAR"

Krstic, şirketin yalnızca az sayıdaki kullanıcıyı değil, tüm ekosistemi koruma vizyonuna sahip olduğunu vurguladı:

“Casus yazılımlar az kişiyi hedef alıyor olabilir ama gazeteciler, teknoloji şirketleri ve sivil toplum kuruluşları bu araçların kötüye kullanıldığını defalarca belgeledi. Bu insanları savunmak bizim için büyük bir ahlaki sorumluluk.”

Apple ayrıca, güvenlik çalışmalarını desteklemek amacıyla bin adet iPhone 17’yi sivil toplum kuruluşlarına bağışlayacağını ve yeni “Memory Integrity Enforcement” sistemiyle iOS’taki en sık istismar edilen açık türlerini etkisiz hale getirmeyi hedeflediğini açıkladı.

Yeni sistemin, özellikle aktivistler, gazeteciler ve politikacılar gibi hedef alınma riski yüksek kullanıcıları koruması bekleniyor.

Türkiye Gazetesi
10 Ekim 2025
Türkiye Gazetesi