Yüz binlerce işçiyi kontrol ediyorlar! Tarımsal üretime elci darbesi
Tarım işçilerini kontrolleri altına alan elci adlı gruplar pazarlıkları manipüle ederek üretimi sekteye uğratıyor. Ücret krizleri tarlalarda iş durmasına, ürünlerin zarar görmesine ve fiyatların dalgalanmasına yol açıyor. Hem işçiler hem üreticiler, tarımın sürdürülebilirliği için bu yapının kontrol altına alınmasını istiyor.
KAAN ZENGİNLİ - Ülkemizde 5 milyon civarında tarım işçisi bulunuyor. Bunların 1 milyon kadarı mevsimlik işçilerden oluşuyor. Yabancı işçi sayısı ise 200-300 bin bandında seyrediyor. Son dönemde üreticiler ile işçiler arasında ciddi problemler yaşanıyor. Bunların başında ücretler geliyor. Üretici az kazandığını ifade ederken, işçi ise yevmiyelerine zam istiyor. Anlaşma sağlanamaması sebebiyle ürünler tarlada kalırken bu da tüketiciye zam olarak yansıyor. Ancak olayın derininde başka bir süreç işliyor. İşçi ve üretici arasındaki anlaşmazlığın temeli ‘elci’lere dayanıyor.
YÜZ BİNLERCE İŞÇİ KONTROL EDİLİYOR
İşini hakkıyla yapan aracılar bir kenara, bu işi ‘mafyatik’ boyuta taşıyan ve büyük paralar kazanan gruplar olduğu iddia ediliyor. Öyle ki bu gruplar, ülke çapında, bölgesel olarak yüz binlerce işçiyi kontrol ediyor. İstedikleri işe işçi gönderip, istemediklerine göndermiyor. Zam pazarlığında işçileri örgütleyerek sıkıntı çıkarıyor. Üreticinin üzerine gelerek tehditlerle para sızdırmaya çalışıyor. Ellerindeki portföy sayesinde işçileri üreticiye karşı örgütlüyorlar. Bu durum Türk tarımı için ciddi bir sorun oluşturuyor.
ÜRÜNÜN FİYATI 3 LİRAYA KADAR DÜŞTÜ!
Tarımda mafyalaşmanın bir örneği geçtiğimiz haftalarda Adana’da yaşandı. Türk narenciye üretiminin yüzde 40’ını karşılayan bölgede işçiler 10 gün greve gitti. Gerekçe olarak ise zam pazarlığı gösterildi. 10 gün boyunda tarladan ürün toplanmadı. Normalde ilk hasatta 15 liraya kadar çıkan ürünün fiyatı 3 liraya kadar geriledi.
Adana Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Narenciyenin önemli bir kısmı bu bölgeden karşılanıyor. Hem iç piyasa hem ihracata büyük kaynak sağlıyor. İşçiler ile sözleşmeler önceden yapılıyor. Ancak aracı yani elci denilen gruplar aldıkları yüzde 10’luk payları beğenmediler. Bunun üzerine işçileri örgütlediler. Ardından yevmiye ücretlerini yüksekten açarak 1.500 lira istediler, sonra 1.200 liraya düşürdüler. Anlaşma sağlansa da, bu süreçte üretim zayıfladı, fiyatlar arttı” dedi.
MAFYATİK DÜZEN
Adana ve Mersin’de mevsimlik işçilik yapan Mehmet Süzer de “Tarımda yaşanan sorunların büyük kısmının elcilerden kaynaklandığını hepimiz biliyoruz. Biz işçiler olarak emeğimizin karşılığını almak istiyoruz; sabahın köründen akşama kadar çalışıp geçim derdine düşmemek en doğal hakkımız. Ancak elci diye bilinen bazı gruplar hem bizim adımıza pazarlık yapıyor hem de çoğu zaman kendi çıkarlarını öne koyuyor. Ücret konusundaki tartışmaların büyümesi, bizim değil, onların baskı ve yönlendirmelerinin sonucu oluyor. Çalışmak istiyoruz ama araya giren bu yapı yüzünden hem iş bulmak zorlaşıyor hem de üreticiyle aramızda gereksiz gerginlik çıkıyor” diye konuştu.
Narenciye üretimi yapan Bekir Hacıoğlu ise “Üreticiler için en büyük sorun elci grupların süreci manipüle etmesi. İşçi emeğinin karşılığını elbette almalı, buna kimse karşı değil; fakat bazı aracılar işi çıkmaza sürüklüyor, fiyatları kasıtlı olarak yükseltiyor ve bizi tehdit edercesine köşeye sıkıştırıyor. Üretim geciktiğinde zarar eden de biz oluyoruz, ürün tarlada kaldığında kaybeden yine ülke oluyor. Tarımın sürdürülebilir olması için bu mafyatik yapının kontrol altına alınması ve üretici-işçi ilişkisinin doğrudan, adil ve şeffaf şekilde kurulması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
