Kurban Bayramı, sadece bir ibadet değil; paylaşmanın, ihtiyaç sahiplerini hatırlamanın ve gönüllerin birleşmesinin adıdır. Binlerce yıllık bir geleneğin bugünkü yansıması olan bu bayramda hem geçmişi hatırlar hem de geleceğe umut taşırız.
Kurban Bayramı’nı kutluyoruz... Kurban ibadetini yerine getiren vatandaşlar, ihtiyaç sahiplerine yardımda bulunarak bayramın faziletine ermek istiyor. KURBAN, hicretin ikinci yılında emredilen bir ibadettir... Hazreti İbrahim ve oğlu arasında yaşanan bir olay sayesinde ortaya çıkmış. Kronolojik ve arkeolojik araştırmalardan ortaya çıkan sonuçların yorumlanmasıyla Hazreti İbrahim’in MÖ. 2000 - 3000 dönemlerinde yaşadığı kabul edilir. Bu durumda, Kurban geleneğinin kökenlerinden bugüne 4.000 yılı aşkın bir kültür olduğunu söylemek mümkün. KURBAN ibadeti günümüze kadar bu dinî değer ile ulaşmış ve korunmuştur. Kurban Bayramı’nı yalnızca et kesilen ve dağıtılan bir gün olarak değil; ihtiyaç sahiplerinin hatırlandığı, yardımlaşmanın çoğaldığı, paylaşımların arttığı ve bereketli sofraların kurulduğu bir bayram olarak hissetmek çok daha anlamlı.
Bayramlar, her inanış ve kültürde olduğu gibi bir araya gelme, barışma, sohbet etme ve kutlama anlamına geliyor. Osmanlı’da bayram zamanında saraydan halka TEMBİHNAME ismi verilen bildiriler dağıtılırmış. Bu bildiriler, halkın bayram hazırlığında ve bayram gününde dikkat etmesi gerekenleri anlatıyormuş. Konaklarda, saraylarda ve evlerde yapılan bayram temizliği, bayram alışverişi ve bayram yemekleri hazırlıkları gibi gelenekler Osmanlı döneminden bu yana büyük oranda azalsa da devam etmektedir. Her ne kadar günümüzde bayramlar, modern hayatın hızında daha çok tatil olarak değerlendirilip biçim değiştirmiş olsa da bayram tebrikleri ve bayrama verilen önem hâlâ sürmektedir.
Kurban Bayramı’nda temel olarak KOÇ- KOYUN kesmek makbul… Her bölge kendi koyun ırkını tercih ediyor. Ben size bu ırklardan kabaca bahsetmek istedim;
MORKARAMAN KOYUNU (Doğu illerimizde, özellikle Erzurum, Erzincan, Kars, Van, Bitlis, Bayburt)
AKKARAMAN KOYUNU (Batıda Eskişehir ve Kütahya’dan başlayarak, doğuda Sivas’a kadar, Orta Anadolu’da ve geçit bölgelerinde)
DAĞLIÇ KOYUNU (Halk arasında Gıcık olarak da bilinir. Bilecik, Eskişehir, Kütahya, Afyon ve Denizli gibi Ege ve Batı Anadolu illerinde)
EGE / SAKIZ KOYUNU (Adını Sakız adasından almıştır. Türkiye’de en çok İzmir ilinde özellikle Çeşme ilçesinde yetiştirilir.)
TRAKYA / KIVIRCIK KOYUNU (Kırklareli, Edirne de ve Ege bölgesinin bazı illerinde Manisa, İzmir, Aydın) *KARADENİZ / KARAYAKA KOYUNU (Özellikle Sinop, Samsun, Ordu, Giresun ve Tokat illerinde yetiştirilir.)
HEREK KOYUNU (Sivas, Amasya, Tokat, Sinop, Samsun, Trabzon, kısmen de Çorum illerinde)
HEMŞİN KOYUNU (Karadeniz sahilleri ile kuzey doğu bölgemizde, özellikle Artvin dolaylarında) *AKDENİZ / İVESİ KOYUNU (Fırat ve Dicle nehrinin dolaştığı Mezopotamya bölgesi Şanlıurfa, Gaziantep ve Hatay illerinde)
MARMARA / KARACABEY MERİNOSU (Marmara bölgesinde Balıkesir ve Bursa çevrelerinde)
İÇ ANADOLU / KONYA MERİNOSU (Anadolu Merinosu), GÖKÇEADA (İMROZ) KOYUNU İmroz (Gökçeada) adası ve kısmen Çanakkale)
DOĞU ANADOLU / TUJ KOYUNU (Türkiye’nin kuzey doğu, özellikle Kars, Ardahan ve Iğdır bölgelerinde) *BAFRA KOYUNU (Bafra koyunu, Sakız X Karayaka koyunlarının melezlenmesi ile elde edilmiştir. Ordu, Samsun)
İstanbul gibi büyükşehirlerde Anadolu’dan getirilen bütün türlerle karşılaşmak mümkündür. Büyükbaş kesimlerde sıkça görülür ama genel olarak KOÇ ve KOYUN Kurban bayramlarının geleneksel kurbanlıklarıdır. Eğer bu yıl kurbanınız KOÇ-KOYUN ise bölgelere göre değişiklikler ile KAVURMA, PEHLİ, CİĞER KAVURMA, MUMBAR, SOTE gibi yemekler ile sofralarınızı şenlendirin ve dostlarınızla afiyetle tüketin. Her yeni bayram bir öncekinden daha sağlıklı, huzurlu ve mutlu olmanız dileklerimle... Birlik ve beraberliğimizi, kardeşlik ve dostluğumuzu en sıcak şekilde hissedeceğimiz bir bayram dilerim.
Tüm İslam âleminin Kurban Bayramı mübarek olsun.
MALZEMELER
>>1 kg kuzu pirzola
>>1 çay bardağı zeytinyağı
>>10 adet yeşil biber (doğranmış)
>>7 adet sarımsak (doğranmış)
>>4 adet domates (dilimlenmiş)
>>100 gram kuyruk yağı (küçük küpler hâlinde doğranmış)
>>1 çay kaşığı karabiber
>>Tuz
HAZIRLANIŞI
Pirzolalar fırın tepsisine dizilir. Üzerine zeytinyağı gezdirilir, tuz ve karabiber serpilir. El ile harmanlanarak tatların ete geçmesi sağlanır. Doğranan yeşil biber ile sarımsaklar etlerin üzerine yerleştirilir. Dilimlenen domatesler de sırayla dizilir. Boşluk yerlere kuyruk yağları konulur. Tepsi, önceden ısıtılmış 200 derece fırına yerleştirilir. Yaklaşık bir saat boyunca etler yumuşayıp kızarana kadar kontrollü şekilde pişirilir. Fırından çıkarılan yemek sıcak olarak porsiyonlanıp servise sunulur.
MALZEMELER
>>500 gram kuzu kuşbaşı
>>2 adet patates
>>1 adet havuç
>>1 adet patlıcan
>>1 çay kaşığı karabiber
>>Yarım su bardağı sıvı yağ
>>1 adet soğan
>>3 diş sarımsak
>>1 yemek kaşığı un
>>2 yemek kaşığı domates salçası
>>4 su bardağı
>>Tuz
HAZIRLANIŞI
Etler bir tencereye alınır ve suyunu salıp tekrar çekene kadar kavrulur. Üzerine sıcak su eklenerek yumuşayana karar pişirilir. Ayrı bir tencerede sıvı yağ ısıtılır. Doğranan soğan ve sarımsaklar ilave edilip kavrulur. Ardından unu eklenir, kokusu çıkana kadar kavrulma işlemine devam edilir. Salça ilave edilir, birkaç dakika kavrulur. Dört su bardağı sıcak su eklenip kaynamaya bırakılır. Haşlanan etler sosun içine atılır. Bu sırada patates havuç ve patlıcan küp küp doğranır. Arzuya göre patlıcanlar önceden kızartılabilir. Sebzeler tencereye atılır. Tuz ve karabiberi de ayarlanarak orta ateşte sebzeler yumuşayıncaya kadar kontrollü pişirilir. Sıcak şekilde servise sunulur.
MALZEMELER
>>3 yemek kaşığı sıvı yağ
>>1 kg kuşbaşı et
>>2 adet soğan (iri küpler hâlinde doğranmış)
>>3 adet sivri biber (doğranmış)
>>2 adet domates (soyulmuş, küp doğranmış)
>>2 yemek kaşığı tereyağı
>>1 tatlı kaşığı tuz
>>1 çay kaşığı karabiber
>>1 çay kaşığı pul biber
>>1 çay kaşığı kekik
HAZIRLANIŞI
Sac tavanın içerisinde 3 yemek kaşığı sıvı yağ kızdırılır. Üzerine 1 kilogram kuşbaşı et ilave edilir. Kuzu ya da orta yağlı dana eti olabilir. Etler yüksek ateşte suyunu salıp çekene kadar kavrulur. Hafif kızardığında, iri küpler hâlinde doğranan iki kuru soğan tavaya ilave edilerek sotelenir. Daha sonra doğranan biberler de tavaya eklenir. Sac kavurma yüksek ateşte pişirileceği için malzemeler ara ara karıştırılır. Biberler de yeterince sotelendikten sonra kabukları soyulup, küp küp doğranan domatesler ilave edilir. Domatesler pişince tereyağı konulup karıştırılır. Baharatları ayarlanır ve 5 dakika kadar pişirilip ocaktan alınır. Sac kavurma sıcak servis edilir.
Adnan Şahin'in önceki yazıları...