Yanlış yapmak, yanlışa ortak olmak…
Birbirinin aynı gibidir ama farklı anlam taşır.
Yanlış, bilerek isteyerek yapılan bir harekettir.
Yanlışa ortak olmak ise bile isteye katılmaktır...
Nereden çıktı durup dururken bu karşılaştırma?..
Müsebbibi CHP Genel Başkanı Özgür Özel…
Dilruba diye bir kızımız vardı, İzmirli...
Sokak röportajında AK Parti’ye oy verenleri küçümsedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret etti.
Tutuklandı, daha sonra tahliye edildi.
CHP ne yaptı? Dilruba’yı bir programda…
Protokolde Özgür Beyin yanına oturttu.
Sonra da kıyamet koptu…
Özgür Bey açıklama yapmak zorunda kaldı:
“Yanımda oturmamalıydı. O yanlışa ben de ortak oldum.”
Dilruba’ya sahip çıkarken yanlış yapmıştı.
Yanına alarak da yapılan yanlışa ortak oldu.
Sonradan tevil etmesi beyhudeydi.
Peki bu ilk yanlış mı, ilk yanlışa ortak olmak mı?
Tabii ki hayır…
İsterseniz birkaçını sıralayalım…
Halkı ayaklanmaya çağıran PKK’nın siyasi uzantısı DEM’in otobüsüne çıktı.
Tepkiler çığ gibi büyüyünce de garip bir savunma yaptı:
“Tuncer Bakırhan'ın söylediği cümlelerle bir mutabakatım yok.
Konuşmasını duysam da çıkıp orada bir şey demezdim,
Ama daha sonra gördüm konuşmasını."
Cumhurbaşkanlığına aday olmadığını söyledi.
Ama hep İmamoğlu’nun tarafında saf tuttu.
Mansur Yavaş’ı ikinci plana attı.
Daha da ilginci, son yaptığı açıklama oldu:
“Ben aday olursam kişisel hırslara kapılırım.
Başka adayların önünü keserim.
Türkiye’ye geleceğini kaybettiririm.
Ben ilk günden kendimi menettim…”
Özgür Bey'e sormak lazım:
İmamoğlu ya da Yavaş’ın hırsı yok mu?
Ya onlar da Türkiye’ye kaybettirirse…
Psikolog ya da psikiyatristten belge mi alacaksın?
Noterden taahhütname mi isteyeceksin?
Kemal Kılıçdaroğlu aday olduğunda ağladı.
Gözyaşlarına hâkim olamadı!
Hemen ardından koltuğu kaptı.
İsterseniz samimiyet testi deyin…
İsterseniz timsahın gözyaşları…
Kemal Bey ara seçim istedi diye…
“Tuzağa düşmeyelim” diyen Özgür Bey..
Erken seçimi diretiyor, bu da başka tuzak değil mi?
Daha çok örnek verebiliriz ama yeterli gibi.
Hülasa;
Sakın “Özgür Bey hata yaptı” demeyin.
Hata ile yanlış arasında büyük fark var.
Hata istenmeden yapılan bir harekettir.
İnsan özür diler hatasından dönebilir.
Lakin yanlıştan geriye dönüş yoktur.
Ömür boyu sizin peşinizi bırakmaz…
Parti içi muhaliflerin çabalaması boşuna değil…
Olağanüstü kurultay için zemin yokluyorlar.
Özgür Bey, "Arkadaşlar yanlış yapıyor.
Kemal Beyin yanlışına ortak oluyorlar” derse…
Bu da nereden çıktı diye sakın şaşırmayın!
Ana muhalefetin belediyeleri dökülüyor.
Adrese teslim ihaleler, adam kayırmalar,
Partililere verilen ihalesiz işletmeler, kadrolaşmalar
Sınavsız yükselmeler, keyfî istihdamlar,
Festivaller için ödenen korkunç paralar,
Sanatçılara bol keseden verilen ücretler…
Liyakatsizlik almış başını gidiyor…
“Dur” diyen de yok, “yapma” diyen de…
Bunları biz söylemiyoruz Sayıştay…
2023 yılı raporu usulsüzlükleri, tek tek sergiliyor.
Mesela;
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde 154,
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde 36,
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde 89 …
Mevzuata aykırı uygulama yapılmış.
Mansur Yavaş’a, Ekrem İmamoğlu’na,
Cemil Tugay’a kızmanın bir anlamı yok.
Ne ekersen onu biçersin…
Rüzgâr eken fırtına biçer…
En önemlisi de elle gelen düğün bayram…
Demekten başka bir çaremiz var mı?
Seçimlerde hep İstanbul baz alınır…
Âdeta Türkiye’nin kopyasıdır.
Her ili temsil eden vatandaşlarımız…
Sandığın yönünü belirler.
İmamoğlu, İstanbul’la da yetinmemiş olacak ki;
Ankara’da ayrı bir çalışma ofisi açacak.
Milletvekillerinin, siyasal iletişimlerin,
Gönüllülerin yer aldığı bu ofis, politika üretecekmiş.
Daha sonra da 79 ilde devamı gelecekmiş.
Peki niçin yapıyor bunca girişimi?
İşini şansa bırakmamak için!
Cumhurbaşkanlığına aday ya…
CHP yönetimi de kabullenmiş gibi…
Hiç kimsenin sesi soluğu çıkmıyor.
“Daha seçime 4 yıl var. Acele etme" diyen yok.
Alternatif bu merkez… Çok baş ağrıtacak…
En azından Özgür Özel adına…
Sayın İmamoğlu ne dedi Hatay’da:
"İnşallah ben size İBB Başkanı kimliğimle,
Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı kimliğimle ya da..."
"Ya da"nın şifresi belli… Cumhurbaşkanlığı…
Başka bir anlam çıkarmak mümkün değil.
Gelişmeleri yakından takip eden Mansur Yavaş da boş durmuyor…
Yarın bir gün patlak verir planı…
Atı alan Üsküdar’ı geçmeden!
Zaten ilk mesajını da verdi önceki gün:
"Son elli ankette hep ben birinci çıkıyorum.
Sağlı sollu saldırıyorlar."