Felaket-Hâkimiyet / Muhalefet-Mahcubiyet

Sesli Dinle
A -
A +

Öyle bir hâldeyiz ki;

 

Ne söyleyelim, ne diyelim

 

Yer yerinden oynadı, Türkiye sarsıldı.

 

O anda saatler de durdu, zaman da…

 

Korkudan, şaşkınlıktan,

 

Öfkeden konuşamaz olduk.

 

Nefesimiz tükendi, nutkumuz tutuldu.

 

Çaresiz kaldık.

 

Bebekler öksüz kaldı, çocuklar yetim.

 

Yavrusunu kaybetti analar.

 

Eşini, evladını yitirdi babalar,

 

Dağıldı sıcak yuvalar...

 

Haritadan silindi şehirler.

 

Geride kalanlar ise:

 

Yaşamaktan ümidini kesmiş,

 

Gözü yaşlı boynu bükük insanlar...

 

     ***

 

Arama-kurtarma çalışmaları sürüyor:

 

Toprak altından bir canı kurtarmak,

 

Geride kalanların yaralarını sarmak için.

 

Enkaz yığınına dönen şehirlerde,

 

Devlet seferber, millet seferber…

 

Bütün dünya seferber…

 

Ama buna rağmen;

 

Başka türlü "seferber" olanlar da var!

 

Kin besleyen, intikam almak isteyen,

 

Fitne fesattan beslenen,

 

Kalleş-sinsi, düşman gibi düşünen,

 

Hainlikte yarışan, düşmanlarla iş birliği yapan…

 

Algı operasyonlarından medet uman,

 

İnsanlıktan ders almamış kimi alçaklar,

 

Enkazdan rant devşirme peşindeler.

 

     ***

 

Ya dayanışma sergilemesi gereken muhalefet?

 

Kemal Kılıçdaroğlu, ne yaptı?

 

Devletin iyi yönetilmediğini ileri sürdü.

 

Cumhurbaşkanını depremin sorumlusu ilan etti.

 

Meral Akşener ne yaptı?

 

Depremzede halkı unuttu, iktidar derdine düştü:

 

Seçimin 18 Haziran’da yapılmasını istedi.

 

Cumhurbaşkanını beceriksizlikle suçladı.

 

AFAD gibi kurumların çürütüldüğünü söyledi.

 

İşi daha da ileri götürdü:

 

Devleti enkazdan çıkaracaklarını iddia etti.

 

Koray Aydın da, seçimin sonucuna odaklandı:

 

"Erdoğan şamar yer” öngörüsünde bulundu!

 

Dış odaklar da boş durmadı.

 

İngiliz Guardian ile Fransız AFP,

 

Cumhurbaşkanını hedef aldılar.

 

Tek kalemden çıkmış izlenimi veren haberlerinde,

 

Erdoğan’ın seçimlerde zorlanacağını dile getirdiler.

 

     ***

 

Halkımız alçak gönüllü, fedakâr…

 

Mağdurun yanında, yardımı seviyor.

 

Giyimden gıdaya, ilaçtan oyuncağa kadar…

 

İhtiyaç duyulan her şeyi temin edip gönderiyor.

 

Aç, açıkta kimsenin kalmamasına gayret ediliyor.

 

Gönüllülerimiz her yerde çalışmalarına katılıyor.

 

Arama-kurtarma, sağlık ekipleri büyük iş başarıyor.

 

İlk gün bazı koordinasyonsuzluklar oldu.

 

Organizasyon sıkıntıları yaşandı.

 

Bu da depremin büyüklüğünden kaynaklanıyor.

 

Her geçen gün:

 

Aksaklıklar gideriliyor, alan hâkimiyeti sağlanıyor.

 

Şimdi, suçlu aramanın sırası değil.

 

Gün, birlik-beraberlik, kardeşlik günü.

 

Gün kenetlenme, tek yürek olma günü.

 

Gün ‘sen-ben’ değil ‘biz’ olma günü.

 

Hayatını kaybedenlere rahmet,

 

Yaralılara acil şifalar dilerim.

 

Allah bir daha böyle bir acı yaşatmasın.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.