Huzura giden yol...

A -
A +

Hüzünle, çaresizlikle, utançla… Kötülüklerle, yüzsüzlüklerle, caniliklerle…

 

Bir bayramı daha geride bırakıyoruz.

 

Dünyanın dört bir yanını ateş çemberi sarmış. Yoksulluk, açlık, susuzluk, sefalet kol geziyor. Özellikle de İslam coğrafyası kan gölü.

 

Gazze’de katliam devam ediyor.

 

Katil Netanyahu hâlâ kana doymuyor.

 

Ukrayna, Rusya arasındaki savaş korkutuyor. Bitti bitecek derken yeniden alevlendi.

 

ABD, Suriye’den elini ayağını çekmedi.

 

Yunanistan hâlâ Kıbrıs’ta tezgâh peşinde... Avrupalı sözde müttefiklerimizle hesap yapıyor; Yavru Vatan toprakları ve soydaşlarımız üzerine.

 

Sözün özü;

 

Dünya baronları keyif çatıyor ama çözüm üretemiyor.

 

Masumlar çile çekiyor, mazlumların eli kolu bağlı.

 

ABD Başkanı Trump barış vadetmişti maalesef…

 

Geri adım atar gibi pozisyona girdi.

 

Çin aldı başını gidiyor, önü kesilemiyor.

 

Putin her geçen itibar kaybediyor.

 

Zelenskiy tehlikeli kurnazlıklar peşinde.

 

İslam ülkeleri ise konumunu koruma derdinde.

 

Etliye de sütlüye de karışmak istemiyorlar.

 

Yerkürenin tek umudu ise Türkiye.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan liderlik diplomasisiyle… Ateşkes için, barış için, huzur için çalışıyor. Dünya âlem bizim kapımızdan medet umuyor.

 

     ***

 

İnşallah erişeceğimiz ilk bayramda…

 

Dünya sulha kavuşur, barış hâkim olur. Çocuklar öksüz-yetim kalmaz. Analar-babalar yavrularını kaybetmez. Gözyaşlarının akması engellenir. Zalimler, kötüler cezasını bulur. İyilik yapanlar karşılığını alır.

 

Ülkemizde de 'Terörsüz Türkiye' ile kardeşliğin, birliğin tohumları yeşerir.

 

Refah, gelir seviyemiz daha da artar.

 

Bu vesile ile Kurban Bayramınızı kutlarım.

 

Allah kurbanlarınızı, dualarınızı kabul etsin.

 

 

 

 

HAYAT BAYRAM OLSA!

 

 

Bu kadar karamsar tablodan sonra…

 

Biraz da bayramın tadını çıkaralım.

 

Gülelim, eğlenelim, neşelenelim.

 

Trafik cezalarının arttırılması girişimi, denetimlerin sıklaşması nedeniyle, halkımızın bir kesiminden tepki geldi.

 

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya okların hedefindeydi.

 

Bakan beyin tek amacı var;

 

Bizim canımızı/malımızı korumak... Trafik kazalar olmasın, insanımız ölmesin;

 

Ocaklar sönmesin, yuvalar dağılmasın istiyor…

 

Biraz abartılı tedbirler alınsa da olayı bu çerçevede değerlendirmek gerekir.

 

Fıkra ile bu meseleye noktayı koyalım:

 

Temel uzun yola çıkmış, seyir hâlinde…

 

Trafik tabelasına bakmış: Yavaşla 90 km.

 

Temel hızını 90’a düşürmüş.

 

Bir süre gitmiş, bir tabela daha… Yavaşla 80 kilometre…

 

Yol aldıkça tabelada rakamlar küçülüyor.

 

Derken… Nihayet Yavaşla 10’u görmüş.

 

Hızını da 10 km’ye indirmiş. Bir müddet sonra…

 

Sürprizle karşılaşmış son tabelada:

 

"Yavaşla’ya hoş geldiniz."

 

     ***

 

Yarı şaka yarı ciddi mizaha devam edelim:

 

Rüşvete aracılıktan tutuklanan CHP’li Aykut Erdoğdu…

 

Avukat eşine bakın ne demiş:

 

"Cumhuriyet yıkıldı. Bu bir kurtuluş savaşı."

 

Şehit kanları ile sulanan bu Cumhuriyet, hemen yıkılacak kadar basit mi!

 

Bağımsızlığı için mücadele veren bu milletin millî mücadelesi, banal benzetmelere alet olamaz.

 

Rüşvet olayı ile özleştirilemez.

 

Yazıktır, günahtır, ayıptır.

 

Bu davranış kurnazlığın dışa vurumudur.

 

Hapislerde 400 binden fazla suçlu barınıyor.

 

O hâlde Cumhuriyet 400 bin kere mi yıkıldı diyeceğiz!?

 

Oysa dimdik ayakta, ilelebet de yaşayacak! Kimsenin de yıkmaya gücü yetmez!

 

     ***

 

Aydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu açıkladı:

 

Aydınlı kadınlar Ekrem İmamoğlu’na çok üzülüyormuş. Ona yapılanlar yüreklerini sızlatıyormuş. Hapisten kurtulsun diye hatim indiriyorlarmış...

 

Masumiyet belgesi var ellerinde herhâlde! Savcılara teslim etseler de duaları kabul olsa?!.

 

CHP’nin geldiği duruma bakar mısınız!

 

Menfaat için dini alet etmek çok tehlikeli.

 

Bir anıyı da nakledelim buracıkta hemen:

 

Merhum İsmet İnönü’ye kurmaylar tembih eder:

 

"Paşam halkımız muhafazakârdır. Dinle ilgili de şeyler söyleseniz mitinglerde…"

 

İnönü kabul eder. Daha sonraki ilk mitingde kürsüden inince…

 

Kurmayları sitem eder İnönü’ye:

 

"Paşam dediğimizi yapmadınız."

 

İnönü cevap verir:

 

"Konuştum…"

 

Şaşkınlıkla sorarlar ne dediniz Paşam:

 

"Allaha ısmarladık dedim ya!.."

 

     ***

 

Şaibeli kurultay ile ilgili iki dava açıldı. İdari ve cezai olmak üzere, CHP’ye yönelik.

 

Kurultayın iptal edilmesi kayyım atanması, Kılıçdaroğlu’nun koltuğa oturma ihtimali…

 

Özgür Özel’i çileden çıkardı sonunda:

 

Açtı ağızını yumdu gözünü:

 

"2 milyon üyemiz, Atatürk'ün partisine seçimsiz gelecek adamın alnını karışlar!"

 

Özgür bey haklı:

 

Alavere dalavere ile delege avlamak, rakip oylarını geçersiz diye iptal ettirmek, ancak böyle adil bir seçimde olur.

 

38. Kurultayda bunu gördük, savcıların tespitlerinde.

 

Normal şartlarla koltuğa oturmak, her babayiğidin işi değil…

 

Böyle babayiğidin tabii ki alnı karışlanır!

 

 

YALAKALARA RAKİP ÇIKTI!

 

 

Kendisini kullananlara yalakalık yaptığı için.

 

Yapay zekâ dalkavuğun önde gideniymiş.

 

Bilim adamları bunun sebebini; istenileni fazlasıyla vermeye bağlıyor.

 

Kullanıcısını memnun edebilmek için halüsinasyon bile görüyorlarmış!

 

Kimi insanlar yalakalığı çok sever…

 

Hizmete sınır yokmuş gibi davranır. Bundan hoşlananlar da zevkten dört köşe olur.

 

Toplumda böyle insanlar çok; kendini beğenen, narsist, kibir abidesi...

 

Onlara iyice gün doğdu desenize!..

 

Canları çektikçe yapay zekâya başvuracaklar.

 

Artık olan yalakalara olacak.

 

Hizmette sınır tanımayan yalakalar, kendilerine başka yöntemler bulmak zorunda…

 

Sanatları da elden uçup gideceğine göre!

 

Ne kadar ibretlik bir durum…

 

 

 

 

 

Akif Bülbül'ün önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.