MA(a)RİFET

Kapsama alanı uçsuz bucaksız,

 

26 farklı öğrenim programını kapsayan,

 

1000’den fazla paydaşın yer aldığı,

 

Sayısız toplantıların gerçekleştirildiği

 

20 milyon öğrenci,

 

1 milyon 154 bin öğretmeni ilgilendiren…

 

10 yıllık soluksuz çalışmanın ürünü,

 

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli taslağı…

 

Kamuoyuna açıldı, görüşler alınıyor.

 

Taslak en çok muhalif çevreleri rahatsız etti.

 

Siyasal ve ideolojik buldular.

 

Bilimden uzak, çağ dışı olarak nitelendirdiler.

 

Düşünmeyen, sorgulamayan, eleştirmeyen,

 

Yorumlamayan, itiraz etmeyen,

 

Robot ve ruhsuz nesiller yetiştirecek,

 

Laikliği, Atatürkçülüğü rafa kaldıran,

 

Gerici bir model olduğunu öne sürdüler.

 

Bu iddialara temkinle yaklaşmak lazım.

 

Destek veren kesim ise…

 

Genelde olumlu baktı.

 

Eksik ya da yanlış yönlerini de dile getirdiler.

 

Müzakere, akıl etme, eleştiri, deneme-yanılma,

 

Yaparak-yaşayarak öğrenme gibi, bilgiyi kullanan…

 

Bilgi aktarma tabanlı mevcut yöntemlere,

 

Ve teknolojik metotlara da yer verilmesini istediler.

 

Batı felsefesinin çok işlendiğine dikkat çekenler de;

 

İslami değerlere ağırlık verilmesini,

 

Bilimin inançsızlığa alet edilmemesini talep ettiler.

 

Bu değerlendirmelere katılmamak da mümkün değil…

 

     ***

 

Her şeyden önce:

 

Eğitim sistemimiz yerli ve millî olmalıdır.

 

Değişen dünya şartlarını yakalayan,

 

Çağın felsefesine ayak uyduran ama

 

Değerlerinden, inançlarından taviz vermeyen 

 

Evrensel bilimi de ihmal etmeyen

 

Nesillerin yetişmesi sayesinde…

 

Şanlı bayrağımızı daha yukarılara taşınacak,

 

Ülkemizin gelişmesi, kalkınması sağlanacaktır.

 

Şundan hiç şüphemiz yok ki;

 

Bugüne kadar yaptığı yeniliklerle,

 

Malum odakların hedefi hâline gelen,

 

Yıpratılmak için özel çaba gösterilen,

 

Bunlara karşı dik duran, yılmayan,

 

Bakan Yusuf Tekin hayırlı bir işe imza attı.

 

Materyalist yaklaşımlardan temizlenmiş,

 

Türk ve İslam medeniyetini önceleyen,

 

Dilimizin yozlaşmasını ‘dur’ diyen,

 

Demokratik ve özgürlükçü bir eğitim sistemi…

 

Toplumuzun en büyük beklentisidir.

 

Akademik çevrelere, sivil toplum örgütlerine,

 

Eğitim camiasına düşen en büyük görev…

 

Yeni müfredat programına candan destek vermek,

 

Yapıcı eleştirilerle, önerilerle katkıda bulunmak…

 

Mükemmel bir sistemin inşasına önayak olmaktır.

 

Öğretmenlik kutsal bir meslektir.

 

Öğretmenlerimizin hakkını ödeyemeyiz.

 

Bizleri yetiştirmek için fedakârlık yapan,

 

Gecesini gündüzünü öğrencilerine adayan…

 

Öğretmenlerimize sahip çıkmalıyız.

 

Kendisi de öğretmen olan Sayın Tekin…

 

Öğretmenlerimizin sesine kulak verecektir.

 

Atama bekleyenleri mağdur etmeyecektir.

 

Öğretmenlerimizden konu açılmışken;

 

Kısa bir hatırlatma yapalım…

 

Öğretmen okulu ve eğitim enstitüleri…

 

İdealist öğretmen kaynağıydılar.

 

Ne yazık ki şimdi böyle bir imkân yok!?

 

Tekrar konumuza dönersek…

 

Müfredat Taslağı büyük ilgi gördü.

 

Bir milyonun üzerinde inceleme yapıldı.

 

50 bine yakın öneri geldi.

 

İnceleme süresi uzatılırsa iyi olur.

 

Muhalif çevrelerin bahanesi elinden alınır.

 

 

ŞAHALAK VEYA KİKİRİK

 

 

Meral Hanım koltuğunu devrederken…

 

Müsavat Dervişoğlu’na ne dedi:

 

"Senin boyun benden uzun.

 

Bayrağı daha yükseğe taşırsın inşallah…"

 

Liderlik boyla posla ölçülmez.

 

Liderlik akıl ve zekâ işidir.

 

Eğer boyla posla bu işler oluyorsa…

 

Sultan Kösen’i genel başkan yapın.

 

Partiyi şaha kaldırsın, iktidara da gelin.

 

Zira şu anda dünyanın en uzun boylu insanı.

 

Tamı tamına 2 metre 51 santimetre…

 

Onun hayatına da renk katmış olursunuz?!

 

 

BAŞA GELEN ÇEKİLİR!

 

 

Ankara’yı sel götürdü yine!

 

Evleri, iş yerlerini su bastı.

 

Caddeler sokaklar göle döndü.

 

Allahtan bu sefer can kaybı olmadı.

 

Maddi zararın ise haddi hesabı yok.

 

Peki bu felaketin sorumlusu kim?

 

Eski Başkan Melih Gökçek…

 

Suçu ne?

 

Alt yapıya hiç yatırım yapmamış…

 

Paraları ANKA Park’a gömmüş.

 

801 milyon doları eğer altyapıya harcasaymış…

 

Şehrin yarısı yenilenirmiş.

 

Bunu dile getiren biz değiliz.

 

Tabii ki ABB Meclis Üyesi, CHP Grup Başkan Vekili,

 

Şimdi sormak lazım?

 

5 yıldır Başkenti Mansur Yavaş yönetiyor.

 

O niye yapmadı?…

 

5 yıl daha Ankaralıdan yetki aldı…

 

Yine mi altyapı es geçilecek?...

 

Görev süresini baz alırsak…

 

Yavaş da en az yüzde 10’unu yapardı…

 

Şehrin altyapısının!?

 

Su borularını değiştirip, mazgalları açarak

 

Altyapı değişiyorsa diyecek bir şeyimiz yok!

 

Yazıyı kaleme aldığımız sırada geldi,

 

Gökçek’ten bu açıklama, kamuoyuna…

 

“Ankara’da 134 bin mazgal var. 224 bin mazgal temizliği yapıldığını söylüyor. Mazgal temizliği rakamları külliyen yalan. Olmayan mazgallar bile temizlenmiş.’’

 

               ***

NOT:

İktidar ile muhalefet arasındaki siyasi diyaloğun -umudumuz olmasa da- gerginlikleri azaltması, birçok problemin aşılmasına yardımcı olması ve Türkiye’nin ufkunu açmasını temenni ederim.