SABRIMIZ “SINIR”DA

A -
A +

Tarihî, kültürel bağlarımız var. Aynı dine inanıyoruz, Kâbe kıblemiz. Coğrafyada sınır komşusuyuz.

 

Peki kim bunlar?

 

Hepimizin çok iyi bildiği İran, Irak ve Suriye… Ortak özelliklerimize rağmen bir noktada ayrışıyoruz.

 

Hangi noktada?

 

Güvenlik meselesi, yani terör konusunda. PKK, YPG, PYD ne derseniz deyin… Bu üç ülkeden beslenen teröristler… Karakollarımıza saldırıyor, askerimizi şehit ediyorlar. Sınır ötesinde operasyonlar yapıyoruz. Şehitlerimizin kanını “asla” yerde bırakmıyoruz.

 

Bir yandan da muhataplarımızı uyarıyoruz:

 

Diplomatik yolları işleterek, silah gücümüzü kullanarak...

 

     ***

 

Peki şu anda durum nedir?

 

Kısaca bir göz atalım, Suriye’den başlayarak... Suriye konum itibarıyla her zamanki gibi stratejik önemde. ABD ile önümüzdeki günlerde bir toplantı planlanıyoruz.

 

Amerikan yönetiminde hâkim olan endişe;

 

 “Biz çekilirsek PYD ne olacak?”

 

İran ve Rusya’ya karşı mevzi kaybetmek istemiyorlar. Trump’ın, yeniden seçilme ihtimalini de satın almışlar.

 

Bu çerçevede;

 

Suriye’den çekilmek için B planı da gündemlerinde. Zorlukları var, kolay bir operasyon değil çıkmak. Biz, PYD’yi kontrol altına alırsak daha rahat çekilecekler.

 

Siyasi süreç, Astana Süreci, Anayasa çalışmaları... Mültecilerin geri dönmesi… Doğru işletilemedi. Suriye’nin geleceğine ilişkin ortada net bir tablo yok. Karşılıklı olarak normalleşme adımları atılmıştı. Ama Esad gerisini getiremedi. Sonradan caydı, arkasında olan ülke ise belli.

 

Şam rejimi İran eksenine mi girecek ya da Arap dünyası ekseninde mi kalacak?

 

Bu da tartışma konularından biri. Türkiye’nin tercihi ‘yönetilebilir bir Suriye’ olsa da;

 

Mevcut kriz donmuş şekliyle sürecek gibi.

 

Ama biz terörle mücadeleden taviz vermeyeceğiz.

 

     ***

 

Irak cephesinde durum…

 

Son günlerde olumlu gelişmeler yaşıyoruz... 19 Aralık’ta Ankara’da ilk toplantı gerçekleşti. Güvenlik mekanizması oluşturuldu.

 

Geçtiğimiz hafta da Bağdat’ta ikinci toplantı yapıldı.

 

PKK’yı ‘yasaklı örgüt’ ilan ettiler.

 

Ortak bildiriye de konuldu bu karar. Millî Güvenlik kurullarından da geçirdiler.

 

Beklentimiz;

 

PKK’nın, terör örgütleri listesine dâhil edilmesi... Önümüzdeki günlerde Irak’tan bir heyet gelecek. Güvenlik ile ilgili maddeler birlikte çalışılacak. Akabinde de imzalar atılacak. Erbil yönetimi iş birliğine açık.

 

Süleymaniye’deki Bafel Talabani’ye gelince…

 

Şu an muhataplık söz konusu değil.

 

     ***

 

İran yönetimini de dostane bir şekilde ikaz ediyoruz.

 

Belgeleri önlerine koyuyoruz, inkâr ediyorlar.

 

“Bunlar ABD’nin yalanları” diyorlar.

 

Teröristlerin Ermenistan’a geçişi için de, aynı bahaneye sığınıyorlar. PKK’lıları da, “ortalıkta görünmeyin”, “Türkler sizi takip ediyor” diye tembihliyorlar. Bu tavrın bizde herhangi bir karşılığı yok.

 

Son söz;

 

Cumhurbaşkanımızın dediği gibi... Yazı dört gözle bekliyoruz. Terörle mücadeledeki yeni safha için. Tabii ki, muhataplarımız gereğini yapmazlarsa!

 

 

 

 

 

KIRINTILARDAN BİR DEMET

 

 

 

“Yine CHP” diyeceksiniz doğrudur ama… O kadar çok malzeme veriyorlar ki; Görmemek, yazmamak, dile getirmemek, hiç kale almamak imkânsız mı imkânsız…

 

Özgür Özel çok vefalı bir kişi...

 

Allah her dosta böyle bir insan nasip etsin. Vefasını her fırsatta gösteriyor: “Atatürk ve Kılıçdaroğlu’na vefa borcumu, partimi iktidara getirerek ödeyeceğim...”

 

Demek ki vefa borcu;

 

CHP’yi Atatürk çizgisinden uzaklaştırmakla, Kılıçdaroğlu’nu devirmekle, DEM ile iş birliği yapmakla, İmamoğlu’na teslim olmakla ödeniyor.

 

Kendisi de çok iyi biliyor;

 

CHP’nin iktidara gelemeyeceğini… Vefa ile teselli buluyor…

 

     ***

 

İstanbul adayı Ekrem Bey alay konusu oldu. Vaatlerini hatırlayamamış diye!..

 

Olacak iş mi bu diyeceksiniz ama oldu?!.

 

Olayın iki yönü var:

 

İlki yapmadıklarını neden hatırlasın? Suya yazdığı için akmış gitmiştir. Aklına bu yüzden gelmemiştir. Hatırlamak istememiştir.

 

İkincisi;

 

Unutmuş olabilir, gayet normal… Her insanın başına gelebilir. Boşuna söylenmiyor atasözlerimiz. “Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür…” diye.

 

Ama kesin olan bir şey;

 

31 Mart gecesi İmamoğlu’nun aklı başına gelecektir. Her şeyi noktasına virgülüne kadar hatırlayacaktır. Bundan bir şüpheniz olmasın!?.

 

     ***

 

İstanbul il binasının satın alınması tam bir muamma…

 

Doğru dürüst açıklama yok, kamuoyunu aydınlatan yok. Kimse de üzerine alınmıyor, olan biteni… Bomba benim elimde patlamasın diye.

 

“Kafa koparan” lakaplı Fatih Keleş de kabullenmedi.

 

Paraların ucu bir vekile kadar gitti... Derken eski il başkanı Canan Hanım’a kadar uzandı. Bakalım sırada kim var, kime havale edilecek!..

 

Ama ortadaki gerçeği kimse değiştiremez;

 

Siyasi Partiler Kanuna aykırı “kayıt dışı” para toplama! Düşük bedelle satış yaparak; tapu harcı ve gelir vergisinden kaçma!..

 

Maliye Bakanlığı’na büyük iş düşüyor.

 

Devletin zararları en kısa zamanda telafi edilmeli. Hem de cezası ile birlikte… Gariban biri yapsaydı, bunlar anında başına gelirdi?! Parti ile ilgili kritik durum ise Yargının, AYM’nin işi.

 

İç hesaplaşmanın getirdiği doğal sonuçtur bu…

 

Dışarıdan mikser aramaya hiç gerek yok?!.

 

 

 

 

 

     SEÇMENNAME

 

 

 

Seçim geldi çattı kaldı iki hafta

 

Oy için adaylar dolaşıyor her safta

 

Kararını verecek elbet millî irade

 

Ondaki ölçü bulunmaz her sarrafta

 

     ***

 

Atış serbest vaatler bol mu bol

 

Hayaller oldu birer sembol

 

Olmazsa inşallah bir karambol

 

Gönlümüz iş yapacak tarafta

 

 

 

GÜNÜN PANKARTI

 

 

 

AK Parti’nin Van mitinginden:

 

Karada TOOG, havada KAAN

 

Gönlümüzde Recep Tayyip ERDOĞAN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.