Dile kolay, 47 yıl terörle mücadele ettik…
Bize atalarımızın teslim ettiği bu kadim vatanda…
Yarım asra yakın bu süre içinde;
On binden fazla şehidimizi cennete uğurladık.
Polis, asker, jandarma, güvenlik korucusu…
50 bine yakın vatandaşımızı toprağa verdik.
Nice ocaklar söndü, nice yuvalar dağıldı.
Öksüz, yetim, kimsesiz çocuklar kaldı geride…
Analar-babalar, akrabalar, sevenler-sevilenler…
Sosyal hayatımız tehdit altına girdi.
Kardeşliğimiz, dirliğimiz-birliğimize halel geldi.
Ekonomiye maliyeti 2 trilyon doları geçti.
Kalkınmamız, gelişmemiz, büyümemiz engellendi.
İstikrarımız, huzurumuz, düzenimiz bozuldu.
İçimizdeki hainlerin yüzü güldü, düşmanlarımız sevindi.
Tabi ne zamana kadar…
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin sürpriz çıkışı,
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, "İç cepheyi güçlendirelim” çağrısı,
Teröristbaşı Öcalan’ın “Kendinizi Feshedin” mesajı,
PKK’nın 12 Mayıs’ta silahlı mücadeleyi sonlandırdığını açıklaması,
9 Temmuz’da örgütün varlığını iptal ettiğini ilan etmesi,
Ve nihayet 11 Temmuz'da silahların yakılmasıyla…
Bir dönem kapandı, yeni dönemin kapıları aralandı.
Terörsüz Türkiye sürecinde yeni bir aşamaya girdik.
Bütün dünyanın tarihi bugüne tanıklık ettiği bir anda…
Başka ülkelerde yıllarca süren bu süreci…
9 ay gibi kısa bir zamanda başarabildik.
Müzakere, pazarlık yapmadan, al-ver içine girmeden…
Terör örgütüne hiçbir taviz vermeden…
Büyük bir musibetten kurtulduk.
Sürecin mimarı MİT Başkanı İbrahim Kalın olmak üzere…
Elini taşın altına koyan kurum ve yöneticilerine…
Toplum olarak şükran borcumuz var.
Tabii ki bu arada… DEM’in katkıları da inkâr edilemez.
Sürecin sağlıklı yürümesinde azami gayret gösterdiler.
Irak Merkezî Yönetimi de, Bölgesel Kürt yönetimi de…
Komşuluk görevini fazlasıyla yaptılar.
Bunları da kayıtlara geçmesi açısından hatırlatalım.
Şimdi akıllara şu soru gelebilir:
Bugüne kadar niye terör örgütü yok edilemedi?
Haklısınız ama birçok etken ön plandaydı.
Yabancı istihbarat örgütlerinin güdümü,
Sözde müttefiklerimizin her türlü desteği,
Topraklarımızda asırlardır gözü olanların,
Coğrafyanızı karıştırmak isteyenlerin,
Sözde Kürt devleti kurdurma oyunları…
Terör örgütünü palazlandırdı, büyüttü…
Kullanılışlı ucuz kahraman boyutuna eriştirdi.
Güvenlik güçlerimiz terör örgütüyle değil, âdeta dış güçlerle bunlarla mücadele etti.
Devlet yönetiminde zaaflar da söz konusuydu;
Özellikle de bölge halkı üzerine kurulan baskılar…
Köy yakmalara göz yummalar, işkenceler, eziyetler,
İkinci sınıf vatandaş muameleleri, ayrımcılıklar…
Akla gelen bir başka soru da şu olabilir:
Bugünkü aşamaya nasıl gelindi?
Terör örgütü nasıl pes etti?
Hemen onu da açıklayalım:
Mücadelede en büyük faktör, Savunma Sanayimizin gelişmesi...
Karada, havada yeni savunma araçlarının kullanılması…
Hepiniz biliyorsunuz isimlerini tekrarlamaya gerek yok.
Sınır ötesi operasyonlarda elde edilen üstün başarılar,
Yurt içindeki teröristlerin etkisiz duruma getirilmesi,
Kısacası ordumuzun, güvenlik güçlerimizin sadakati,
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderlik gücü,
Türkiye’nin dünyada artan itibarı…
Halkımızın kader birliği içinde hareket etmesi…
Bugünkü noktaya ulaşmamızı sağladı.
Geldiğimiz bugünkü nokta yeterli mi?
Tabii ki değil… Daha yapacak birçok işimiz var…
Sürecin sağlıklı yürümesi için…
TBMM’ye büyük görev düşüyor.
Hukuki düzenlemelerin yapılması,
Gerekli demokratik adımların atılması…
Millî iradenin temsilcileriyle gerçekleşecek.
Terör örgütünün Avrupa uzantıları…
Sözde üst düzey yöneticilerinin durumu…
Suriye’deki YPG, PYD yapılanması…
Bunlar da çözüm bekleyen konular.
Burada bir parantez açalım.
ABD’nin tutum değişikliğine gitmesi,
Özel temsilci Tom Barrack’in ılımlı bakışı…
Suriye’de işleri daha da kolaylaştıracak gibi…
Önümüzdeki günlerde bunlar da netlik kazanacaktır.
AK Parti’nin 32. İstişare Toplantısında...
Cumhurbaşkanı Erdoğan çok önemli mesajlar verdi…
Ondan aldığımız bir paragrafla kuvvetlendirelim değerlendirmemizi:
"Birliğimize, bütünlüğümüze, vatanımıza, devletimize, milletimize, huzurumuza, devletimizin onur ve gururuna kasteden, kastedecek hiçbir girişimin içinde olmayız, böyle girişimlere asla ve asla müsaade etmeyiz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti dimdik ayaktadır ve hatta Türkiye Cumhuriyeti Devleti bugün, düne göre çok daha kudretlidir, azametlidir, gururludur, onurludur ve en önemlisi istikbali için düne göre çok daha umutludur. Hamdolsun 41 yıllık parantez kapanmaktadır. Milletimizin fertleri arasına örülen terör duvarı yıkılmaktadır. Bırakınız tedirgin olmayı, aziz milletimizin her bir ferdi bu tablodan dolayı sevinmeli, bayram etmeli, Türkiye'nin her sokağı, caddesi, her hanesi ay yıldızlı bayrağımızla donatılmalıdır.”
Yazımızı yine Erdoğan’dan alıntı ile bitirelim:
“Türkiye kazanmıştır, milletim kazanmıştır. Türk, Kürt, Arap 86 milyon her bir vatandaşımız kazanmıştır."
***
Kuzey Irak’ta Pençe Kilit Operasyonu bölgesinde, mağarada sızan metan gazından dolayı şehit olan 12 askerimize Allah’tan rahmet dilerim… Bütün şehitlerimizin ruhu şad olsun...
Akif Bülbül'ün önceki yazıları...