Ben bırakmak istiyorum ama merkez uzakta

Sigaraya ‘ha’ deyince başlanıyor da ‘ha’ deyince bırakmak güç istiyor, irade istiyor. İrademe güvenmekle birlikte desteğe ihtiyacım olduğuna kanaat getirdim. Devletimiz de bu toplumsal durumun farkında ki Sağlık Bakanlığı’na ait 171 numaralı bir sigarayı bırakma hattı oluşturmuş. Bir süre önce televizyon ekranında, bir kamu spotu yayınında fark ettim ve aradım. Telefondaki bayana durumu izah ettim. Sağlık merkezine gitmem durumunda tıbbi destek alabileceğim gibi psikolojik danışma hizmetinin de varlığından söz ettiler. Tekirdağ’daki merkezin yerini sorduğumda ise bir nevi ‘şok’ yaşadım. Bu merkez sadece Malkara’daymış.

Merkez ilçe dâhil olmak üzere Tekirdağ’ın diğer tüm ilçelerine bu merkezden psikolojik destek, hizmet veriliyor. Bu ilçe Süleymanpaşa’ya 56, Çerkezköy’e 140, Çorlu’ya 90, Ergene’ye 114, Hayrabolu’ya 44, Kapaklı’ya 146, Marmaraereğlisi’ne 94, Muratlı’ya 79, Saray’a 161, Şarköy’e 49 kilometre mesafede.

Tam bir “buyur buradan yak” meselesi. Hâlbuki derdimiz yakmak değil, söndürmek. Mesafeler bir tarafa, nüfus yoğunlukları açısından da “kel alaka” bir tercih olmuş. Bu bir pilot denemeyse, o pilot o uçağı yanlış havaalanına indirebilir. Havaalanı aranırken uçak tarlaya da düşebilir.

Şekil ve şema o ki, birileri Ankara’dan oturduğu yerden duvardaki Türkiye haritasının Tekirdağ il sınırları dâhiline “ok nereye isabet ederse” deyip bir ok fırlatmış, Malkara’yı tutturmuş.

Bu tür tezatlıklar, insanın başına yaşadığında geliyor… Önerim şu ki bakanlık madem böyle bir hizmet veriyor hiç olmazsa bu tür merkezler ya il merkezlerine alınmalı. Ya da Çerkezköy ile civar ilçelerin yoğunluğundan esasla benzeri bir oluşum da bu bölgede konuşlandırılmalı. Hatta imkân varsa tüm ilçelere yayılmalıdır.

 

 

 

“Pamukkale turizm ile seyahat ediyorum ve bir otobüs firması olarak verdiği hizmetten de müşteri memnuniyeti olarak memnunum. Bir konuda yetkililerden bir isteğim var. İnternetten bilet almak, yanmaz bilet almak, bileti açığa almak gibi hizmetler iyi güzel. Ancak alınan bir biletin, acil bir durumda veya gerekli bir durumda bir başka saate ertelenmesi konusunda yolcuyu en yakın acenteye gitmek zorunda bırakmak pek çözümsüz bir uygulama. Aynı gün içinde belirli bir saat için aldığım biletimi iki saat sonraya ertelemek üzere çağrı merkezini aradığımda bana acenteye giderek bu değişikliği gerçekleştirmem öneriliyor. Oysa referans numarasını bildirerek alınan bilet acenteye gitmeden de yolcunun istediği saatte uygun yer var ise değiştirilebilmelidir ve bu hiç de zor bir şey değildir. Müşteri internet üzerinden bilet alabildiğine göre internet üzerinden de bu değişikliğini yapabilmeli veya çağrı merkezini aradığında yetkili arkadaşlar müşteriye bu hizmeti de verebilmelidir. Müşterilerine teknoloji hizmeti verme konusunda hayli mesafe almış bir kurum olan Pamukkale’den müşteriye bu kolaylığı sağlamasını da bekliyoruz.

 

 

 

29 Mayıs İstanbul’un fetih yıl dönümü ve Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethetme yaşı, zekâsı, kararlılığı… Hepsini kabul ediyorum. Fakat bir konuda günümüz gençliğine biraz haksızlık olduğunu düşünüyorum. Bizleri Arif Nihat Asya’dan başlayıp hemen herkes şu sözlerle eleştiriyor: “Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın...” Yani Fatih bu yaşta İstanbul’u fethetti sen hâlâ oyunda oynaştasın… Boş işlerle uğraşıyorsun… İşte burada gençliğe haksızlık var. Çünkü bana Fatih’ten söz ederken Fatih’i Fatih yapan dönemden de söz etmeniz gerekir. O zamanın eğitim sistemini, o zamanın hocalarını, Akşemseddinlerini getirin inanın günümüzün gençleri arasından bakın nasıl Fatihler çıkacaktır? Cumhurbaşkanımızın da dert yandığı gibi değiştirile değiştirile 200 kelimeyle bile konuşulamaz kabile dili hâline getirilen dilimizle, sınıfta kalma gibi disiplin cezası gibi yaptırımların olmaması bir yana hemen her yıl değiştirilen eğitim sistemiyle nasıl Fatihler yetiştireceksiniz söyler misiniz? Saygılarımla...