Akran zorbalığı anlatıldığından daha büyük…
Bir öğretmen olarak duygularımı bilgilerimi sizinle paylaşıyorum. Haberlerde ara ara duyuyorsunuz, sosyal medya paylaşımlarında takip ediyorsunuz. Öğrencilerin arasında akranlarına uyguladıkları şiddet haberlerini… Diyorum ki bu tür öğrenen arkadaşlarına zorbalık uygulayanlar için zorunlu eğitim kalkmalıdır. Bu çocukların yeri kesinlikle bu hâliyle okul değildir. Başka çocukların eğitim almasına engel olmalarının önüne geçilmelidir. Hatta bu durum dördüncü sınıftan geçerli olmak üzere uygulanmalıdır. Bir de sınıfta kalma konusu kesinlikle hafızalara yer edecek şekilde ve netlikte uygulanmaya başlanmalıdır. Ayrıca iki sene üst üste okulda kalan da okuldan atılmalıdır… Sanayiye gönderilsin çırak olsun veya rehabilite edilecek şekilde devlet el atsın… Çünkü bu çocuklar bu hâliyle hem aileye hem eğitime yük olmaktadır.
Birer birer ebeveynlere sorsanız kendi çocuğunun asla şiddet uygulamayacağını savunur. Çünkü genel olarak veliler çocuklarını tanıyamıyorlar… Onların her dediğini yaptıkları için sorunlarını görmüyorlar. Ailenin eğitemediğini tek başına öğretmenin eğitmesini bekliyorlar. Oysa öğretmen de bu konuda yetersizdir… Öğrenciler ne ailenin ne okulun elindedir öğrenciler sosyal paylaşımların etkisindeler ve bu paylaşımların çoğunda akran zorbalığı vardır… Bu paylaşımların çoğunluğu çocukları son yıllarda küfürbaz yetiştiriyor. Merhametsiz yapıyor. Sabırsız, öfke küpü hâline getiriyor… Ama bu çocuklara kimse gerçekleri anlatamıyor… Okul aile ile ortak hareket etmeli ama birçoğunda velinin çocuğuyla ilgili aşırı korumacı davranması öğretmenlerin işini bir hayli zorlaştırıyor… Saygılarımla…
Em. Öğretmen
Üniversitenin de sahtesi olur mu?
Feridun Ağabey, ülkede cehalet seviyesi her geçen gün artıyor. İnanın bir dilekçe bile yazamayan, 4 temel matematiksel işlemi bile bilmeyen üniversite mezunları ile her geçen gün daha çok karşılaşıyoruz. Çünkü sınıfta kalmak yok... Üniversiteden atılmak yok... Hatta parayı bastırana lisans, yüksek lisans, doktora diploması veren binlerce üniversite var dünyada.
Özellikle ABD, Arnavutluk, Kosova, Ukrayna, KKTC, Kazakistan, Fransa vb. ülkelerde yüzlerce merdiven altı denilecek cinste sahte üniversite var. Bir gün bile okula gitmeden diploma veriyorlar. “Uzaktan eğitim” yalanıyla parayla diploma satılıyor. Birkaç sene idarecilik yaptığım madenci ilindeki bir lisede teknisyen olarak çalışan lise mezunu bir zat ta Kazakistan'dan "endüstri mühendisi" diploması aldı. Maaşı okul müdüründen bile fazla hâle geldi... Bu zata "siz bu okulda mühendis olarak değil, teknisyen olarak çalışmaktasınız. Görevinizi yapınız. Okulun elektrik sistemlerinin bakım-onarımını yapınız" diye görev yazısını kendisine tebliğ ettim. Yazıyı imzalamadı. Hastaneye gitti. 6 ay boyunca kamuya ve özel sektöre ait hastanelerin sözde hekimlerinden hastalık raporu alarak işe gelmedi. "Vatan, millet, Sakarya" edebiyatını dilinden düşürmeyen bu kişi hâlâ kamuda çalışmaya, mühendis maaşı almaya ve yerinde uyumaya devam ediyor. Ona o sahte imkânları sağlayanlara yazıklar olsun!..
Ali Özdemir
Aylardır öğretmen atama duyurusu bekliyorlar
Feridun Ağabey bizler “bir öğretmen atama duyurusu yayınlanacak” diye aylardır bekliyoruz. 2 senedir KPSS’ye hazırlanıyorum. Bu sene elhamdülillah 84 puan aldım ve güzel bir derece elde ettim. Fakat aylardır gelmeyen atama duyurusu bizi o kadar üzüyor ki. Sınavdan sonra neredeyse MEB hariç bütün bakanlıklar atama yaptı. Biz bu şubatta vazifeye başlamak istiyoruz fakat zaman çok daraldı. Bu saatten sonra ancak mülakatsız bir atama şubata yetişir. Ağabey pandeminin ilk yılı hariç hemen hemen her sene şubat ataması yapıldı. Bu şubatta da atama yapılmasını istiyoruz. Bir de Feridun Ağabey lütfen yetkililer bizi daha fazla sıkıntıya sokmasın. Atama ne zaman yapılacaksa hiç değilse haber versinler. Kaç aydır “bugün yarın” diyerek ekranları takip etmekten yorulduk artık. Buradan Sayın Millî Eğitim Bakanımıza seslenmek istiyorum. Lütfen Sayın Bakanım lütfen bu mesele hakkında bize bir müjde söyleyin. Saygılarımla...
Gözdenur Civelek