İhracatçımız destan yazıyor

Türkiye İhracatçılar Meclisi’nde (TİM) haziran ayı ihracat rakamları açıklanıyor. TİM Başkanı Mustafa Gültepe ve ülkenin önde gelen ihracatçıları rakamları açıklamak için TİM'e gelen Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ı karşılıyor.

 

Ömer Bolat kürsüde… Bir anda yıllar film şeridi gibi geçiyor… Türkiye ekonomisinin daha iyiye gitmesi için çok önemli araştırmalara imza atan, önemli kurumlarda görev yapan belki de Türkiye’deki girişimci ekosistemini en iyi bilen isimlerden biri olan Bakan Bolat yine rekor açıklıyor ama gerçekçi tespitler de yapıyor.

 

 

 

 

Haziran’daki yüzde 8’lik artışın son bir yılın en yüksek artışı olduğu, ihracatta İngiltere ve Almanya gibi ülkelerin ilk sırada yer aldığını vurguluyor Ömer Bolat…

 

Sonra Mustafa Gültepe söz alıyor… Hem sıkıntıları hem de yapılanları anlatıyor.

 

Toplantı bitiyor… Ömer Bolat’a soruyoruz…

 

-Nasıl oluyor bu iş?

 

-İhracatçı destansı bir kahramanlık hikâyesi yazıyor…

 

Diyor ve ekliyor…

 

-Sormakta haklısınız. Dünyada ticaret savaşları, Uzak Doğu'nun fiyat baskısı, küresel talepte düşüş var ama bizim ihracatçılarımız bunu aşıyor. Evet biraz önce söylediğim gibi destan yazıyorlar. Üretimde de zorluklar var. Ama öyle bir ekosistem kuruldu ki hep birlikte ihracatçımızın başarı hikâyesine destek vermeye çalışıyoruz. Finansal maliyetleri dengeleme adımları atıyoruz. Kahramanca mücadeleye destek veriyoruz. Biz bakanlık olarak bütçemizin yüzde 60’ını desteğe ayırıyoruz. İkili anlaşmalar yapıyoruz. Bu yıl 300 fuara katıldık. Marka destekleri ve lojistik destekte önemli adımlar atıldı. Cumhurbaşkanımız sağ olsun bu hedefe ulaşmak için her türlü desteği veriyor. Sanayi üretiyor, ulaştırma yolları açıyor, enerji elektriği temin ediyor destan yazılması için ekosistem oluşturuyor.

 

Evet ekosistem her türlü olumsuzluğa karşı destan yazan ihracatçının yanında duruyor. Ömer Bolat da bunu koordine ediyor. Ve nasıl sorusu böylece cevabını buluyor.

 

 

Gaziantep Ekonomi Zirvesi’nde destan yazanlar konuşacak

 

 

Evet Ömer Bolat’ın destan yazıyorlar dediği ihracatçılar Gaziantep’te kürsüye çıkacak.

 

Türkiye’de İş Dünyası dergisinin düzenlediği NLK Bilgi Teknolojileri’nin ev sahipliğinde yapılan Ekonomi Zirvesi’nde Fikret Kileci, Aykut Göymen ve Mustafa Çalış başarı hikâyesini anlatacak.

 

 

 

 

NLK’nın 19’uncu kuruluş kutlamaları çerçevesinde yapılan Zirve, 10 Temmuz Perşembe günü saat 17.30’da Tuğcan Hotel’de yapılacak.

 

Nasıl başarıldığını merak eden dostlarımızı bekliyoruz.

 

 

Efeler Yolu çok önemli bir kalkınma projesi olacak

 

 

Şimdi size bir kalkınma projesinden bahsedeceğim… Ege Bölgesi ile ilgili… “Ege Bölgesi zaten zengin bir bölge, kalkınma ile ilgili bir sorun mu?” var diye sorduğunuzu duyar gibiyim.

 

Var… Evet Ege’nin kıyıları Türkiye’nin en zengin bölgeleri. Bu bölgede sanayiden tarıma çok önemli markaların dünya arenasında boy gösterdiğini biliyoruz.

 

Ama kıyıdan bir saatlik mesafede durum hiç de öyle değil. Hatta terk edilmiş, hayalet köylerin olduğunu biliyoruz.

 

İşte İzmir Valisi Süleyman Elban bu bölge ile ilgili öyle bir projeye destek veriyor ki, çok kısa bir süre sonra bu bölgeden çok iyi haberler gelecek. Bu muhteşem proje “Efeler Yolu” olarak biliniyor. İlk etapta bir doğa sporu, trekking projesi gibi görünüyor. Elbette bu yanı da var. Yani bir doğa yürüyüşü kapsama alanı içinde…

 

 

 

 

Ama proje esas olarak bir kalkınma, bir yeniden ayağa kalkış projesi… İzmir Valisi Süleyman Elban’ın şu sözleri bunu net olarak anlatıyor:

 

-Kıyıda denizi, güneşi ve sanayisi ile öne çıkan İzmir, kıyıdan biraz uzaklaşınca tarihî ve doğal varlıklarla ciddi turizm potansiyelini bünyesinde barındırmasına rağmen aynı durumda değil. Efeler Yolu millî bir proje olarak hayata geçiyor. Efelerimiz bu güzergâhta işgale karşı, düşmana karşı ciddi kahramanlık mücadelesi verdi. Kurtuluş için bu bölgeye sığınmış, karargâh olarak kullanmış ve hazırlanmış. Kuvâ-yi Milliye'nin ilk kıvılcımları burada atılmış. Rotada bu temaları ortaya çıkarmayı istiyoruz. Bunun mekânlarını oluşturmamız, genç nesillere aktarmamız, tarih ve millî bilinci orada göstermemiz gerekiyor.

 

Bu girişi yaptıktan sonra Elban şu noktaların da altını çiziyor:

 

-Rotada yürüyüşler artacak. Binlerce turist gelecek. Şirketler tur düzenleyecek. Ödemiş'in Birgi Mahallesi'nde efelere dair müze yapıyoruz. Efelerin yürüdüğü patika yolları tek tek ortaya çıkarıyoruz. Bölgedeki tescilli ve tescilli olmayan tarihî eserler tarandı. Tarihî yapıları rota kapsamına alıyoruz ve restore ediyoruz. Kırsal mahallerdeki lokanta, kahve ve pansiyonların açılmasını teşvik ediyoruz. Rotadaki eksiklikleri gideriyoruz. Rotayla bölgede turizm çeşitlenmesi ve kırsal kalkınma oluşacak. Bölge çok heyecanlı, insanların mutluluğunu ve sevincini görüyoruz.

 

Bütün bunlar bölgede tarımı yeniden hatırlatacak. Türkiye’nin kestanesinin yüzde 70’i bu bölgede üretiliyor. Bu ürünün katma değeri artacak. Yine bu bölgede dünya, incirin en iyisi ile buluşacak. Ve en önemlisi zeytin ve zeytinyağının aslını burada bulacak. İşte o zaman İzmir’in doğusu, Ege’nin terk edilmiş köylerinde bacalar yeniden tütecek ve insanlar zenginlikle tanışacak, kentten geri dönüş başlayacak.

 

Aslında neden kalkınma projesi dediğimizi biraz anlatabildik mi bilmiyorum. Bu nedenle İzmir Valisi Süleyman Elban’ı kutluyoruz.

 

 

Ebru Koralı’nın eli değince

 

 

Ülkemizde gastronomi denildiğinde akla ilk gelen isimler arasında olan Ebru Koralı, Efeler Yolu projesinin tam ortasında yer alarak bilgisini konuşturmuş. Efeler Yolu’nun fikir babası Prof. Dr. Özgür Özkaya ise hayalini gerçekleştirmiş bu proje ile.

 

 

 

 

Koralı, projenin gastronomi ve kültür boyutuna ilişkin ilk dokunmaları kamuoyu ile paylaşıyor.

 

Gastronominin bir de kültürel hikâyesi olması gerektiğini vurguluyor her defasında Ebru Koralı ve ekliyor:

 

-Birgi’de bu yaşanıyor. Meydanda kadınlar ekmek pişiriyor. Fırın herkese açık. Ekmeklere duygularını kattıkları için muhteşem lezzetli. 1761 yılında inşa edilen şimdilerde yenilenen Çakırağa Konağı’nda akşam yemeklerine Ege’nin ruhu sinmiş durumda.

 

Dahası bölgenin ünlü şeflerinden Osman Sezener’in harika katkıları ile Efeler Yolu’na ayrı bir lezzet katkısı sağlandığı gibi Ege ürünlerinin sofralara taşınması da Ebru Koralı’nın aradığı hikâye ile tam örtüşmüş gibi duruyor.

 

Bu vesile ile dağ köylerinin tarımsal birer hazine olduğu da net bir şekilde ortaya çıkıyor ve kalkınmaya önemli bir katkı sağlıyor.

 

Bu proje ile hayalini gerçekleştiren Prof. Dr. Özgür Özkaya ise şu noktanın altını çiziyor:

 

-Bu proje ile gençler köylerinde kalacak. Çünkü artık köyde sosyal hayat olacak. Dünyanın değişik ülkelerinde gelen insanlarla burada tanışacak gençler.

 

 

 

Celal Toprak'ın önceki yazıları...