İsveç’in NATO’ya girmesi

Sesli Dinle
A -
A +

Türkiye İsveç’in NATO’ya girmesine yeşil ışık yaktı. Yönümüzü tekrar Batı’ya çevirdik. ABD ve Avrupa’yla yeni bir dönem başlayacak. 

 

Hem ekonomik açıdan Batı’ya ihtiyacımız var hem de F-16’yı almamız lazım. Bu da gayet anlaşılır. İsveç’in herhangi bir konuda adım atması söz konusu değil. 

 

Şu an yaz ayları olduğu için turist ve döviz girişi var. Ama eylülden sonra öyle olmayacak. Batı’dan gelecek paraya ihtiyacımız var. Gerçekçi olalım, durum bu. 

 

İsveç bir şey yapmayacaktır dedik. Hemen kokusu çıktı. Euronews Türkçe’den okuyalım:

 

“İsveç'in en yüksek adli merci konumundaki Yüksek Mahkeme (Yargıtay), Türkiye'nin istediği Gülen grubu ile bağlantılı iki kişinin iadesinin önünde yasal engeller bulunduğuna hükmederek bu talebi reddetti.”

 

Gülen grubu dediği FETÖ... Bildiğiniz teröristler. İsveç Yargıtay’ı şöyle demiş: 

 

“İadesi istenen şahıslar, Ankara tarafından örgüt üyeliğine delil sayılan ByLock isimli uygulamayı indirip kullanmakla suçlanıyor."

 

Talebi değerlendiren mahkemeden yapılan açıklama: "Yüksek Mahkeme, bir mobil uygulamanın indirilmesinin Terörizm Yasası kapsamında cezai sorumluluk için gerekli olan bir katılım sebebi olarak değerlendirilebileceğini düşünmemektedir..."

 

Dediğimiz gibi İsveç FETÖ’ye kucak açmaya devam ediyor. Edecektir de. Aynı şeyi PKK için de yapacaktır. Zerre şüpheniz olmasın. İsveç’in NATO’ya girişi için üç aylık süreç var. Türkiye bu süreci iyi değerlendirmeli. İsveç kanunlarına göre çifte suçluluk gerektiriyor, yani suç isnadının her iki ülkede de bulunması şartı aranıyor. İadesi istenen kişiye isnat edilen suçun İsveç'te de cezalandırılabilir hâlde olması gerekiyor. (Euronews Türkçe)

 

Şayet böyle bir kanun olmasa da gene başka bahane bulacaklardı. Avrupa’ya PKK ve FETÖ konusunda güvenilmez. Maalesef biraz da ekonomi ve askerî anlamda güçlenmemiz gerekiyor. Sonra bu tür saçmalıklarla uğraşmayız. 

 

 

 

 

 

Kıyafet tamirini teşvik paketi

 

 

 

BBC Türkçe’den okuyalım:

 

“Fransa giyim sektöründeki hızlı tüketimi azaltmak için yeni bir teşvik paketini hayata sokmaya hazırlanıyor. Buna göre, yenisini almak yerine eskisini tamir ettiren modasever Fransızlar ödüllendirilecek. Ekim ayında hayata geçirilecek olan teşvik paketinde 6 avro ile 25 avro arasında para iadesi yapılacak.”

 

Fransa’da her yıl 700 bin ton giyim çöpe atılıyor. Bunun için de sürekli ürün almak yerine tamir edilmesi teşvik ediliyor. 

 

Açıklanan pakete göre, örneğin ayakkabısının topuğunu yenileten bir kişi 7 avro geri ödeme alacak. Ceket, etek gibi kıyafetlerde ise yenileme karşılığı 25 avroya kadar para iadesi alınabilecek.

 

Gayet mantıklı bir teşvik. Aynısı Türkiye’de de yapılabilir. Sürekli tüketim iyi bir şey değil. 

 

Zaten çağımızın hastalığı bu. Değişmesi şart. İnsanlar ala ala, tükete tükete mutsuz oluyor. Ruh sağlığı etkileniyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.