Favori olan kazandı

Maçın favorisi, Mirsad'ın ve Solomon'un yokluğunda dahi yüksek skor gücüne sahip F.Bahçe Ülker idi. Buna rağmen maça iyi başlayan ve üstünlük sağlayan taraf Cafe Crown G.Saray oldu. Tam saha baskı yaparak oyunu sarı-lacivertlilerin üzerine götürdüler. G.Saray'ın hamlesini göğüsleyen F.Bahçe Rasim'in de oyuna girmesiyle savunma direncini artırdı ve ilk yarıyı önde kapattı. Fitch ile Mitchell dışında kimsenin çift rakamlı skorlara ulaşamadığı sarı-kırmızlılar, hücum üretimini çeşitlendiremeyince sayı için Fitch'in eline bakmaya başladılar ve ikinci yarıda oyundan düştüler. Oğuz ve Semih'in beklenen katkıyı yaptığı F.Bahçe cephesinde galibiyete yönelik asıl itici güç yine takımın skor gücünden geldiyse de ihtiyaç olduğunda iyi savunma yapabileceklerini de gösterdiler. Bu dönemdeki çabalarını oyunun geneline yaymaları halinde maçın sonucu daha farklı olabilirdi. Euroleague maçlarıyla birlikte yıpratıcı bir tempo içerisinde yoluna devam eden sarı-lacivertlilerden, her maçın her anında bütün güçlerini sahaya yansıtmaları beklenemez ama, önemli olan sezonun son bölümlerinde bunu yapabilecek durumda olmaktır. Bunun yolu da uygulamadan geçiyor. Üst seviyede savunma direnci sadece kendine güvenmekle ve istemekle olmaz. Çalışmakla ve prova yapmakla da doğrudan ilgisi vardır ve F.Bahçeli oyuncular ne kadar çok maçta, ne kadar fazla yaparlarsa, sonraki kritik virajlarda o kadar başarılı olacaklardır. F.Bahçe galibiyeti oldukça kalabalık taraftarlarıyla paylaşırken iki takım arasındaki anlaşma gereğince maça G.Saray taraftarları alınmadı. Karşılaşmayı Orlando Magic'in Pazarlama ve Gelirlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Chris D'Orso ile birlikte izledik. 'Türk Sporu Sponsoruyla Buluşuyor' etkinlikleri çerçevesinde kulüplerin gelirlerini arttırma konusunda bugün bir seminer verecek ve bizi 'tüketici' konsepti içerisinde tanımladığı seyircilere nasıl hizmet götürülmesi gerektiği konularında aydınlatacak D'Orso'yu biz de NBA'in yabancısı olduğu 'taraftarlık' konsepti hakkında aydınlatmaya çalıştık. Buna rağmen salonda boş bölümler varken, misafir takım seyircilerine bilet satmamanın mantalitesini anlamakta zorluk çekti. Daha önce de dile getirdiğimiz gibi kulüplerimizin bu uygulamayı geride bırakmaları gerektiğini düşünüyoruz.