Üç puan Gerets'in

Bütün ülkeyi etkisi altına alan soğuk hava dalgası Konya'yı da vurmuştu. Sahanın zemini adeta buz pisti gibiydi. Futbolcular sahada ayakta durabilmek ve gol yapabilmek için var güçleriyle çalıştı ama maç istenilen kaliteye bir türlü ulaşamadı... 90 artı 2'ye kadar olan skor F.Bahçe'ye yarışta büyük avantaj sağlayacaktı. Ekonomik olarak zor günler yaşayan G.Saray, o ana kadar da iyice umutsuzluğa düşmüştü... Üstelik bu kadroyla da bu kadarını yapabilirdi Gerets... Daha fazlasını beklemek hayalcilik olurdu. Zira tam 6 as oyuncusundan mahrumdu G.Saray. Düşünün bir kere takımın yarısından fazlası çeşitli sebeplerden dolayı Konya'da forma giyemedi. Ama son saniyelerde ortaya çıkan Aydın, G.Saray'ı hayata yeniden döndürüyordu adeta... Maça, 4-4-2'li oyun sisteminden taviz vermeyerek başlamıştı Gerets. 6 eksiğin yerini sistemi değiştirmeden, benzer özellikleri taşıyan futbolcularla doldurmak istedi. Buraya kadar her şey doğruydu. Ancak Yalçın'ın beklenmeyen sakatlığı, Belçikalı çalıştırıcının kafasındaki planları bir anda allak bullak etti. Ferhat'ı sol beke, Orhan'ı da stopere çekti. İlk yarıyı golsüz, ama kalesinde birkaç ciddi pozisyonla atlattı Gerets. Şampiyonluk yarışını sürdürebilmesi için 3 puana mutlak ihtiyacı vardı. Bunun için de tabii ki gol atmaya... Gol denince akla gelen ilk isim yedek kulübesindeki Hakan Şükür'dü. Onu da denedi Gerets, sezon başındaki oyun sistemine döndü ikinci yarıda. Kral'ı oyuna alarak 3'lü forvete döndü. Ama nafile... Gerets, yapabileceği her şeyi yaptı kısacası, oyuna zamanında iyi müdahaleler yaptı, ama olmadı. Bir şeye ihtiyaç vardı sanki... Bir kahramana... O kahraman da "Gözünüz Aydın" dercesine çıktı ortaya... Alnından öpülesi golü attı... Hasan'ı Hakan'ı Gerets'i inanamıyordu... Onca 'tecrübenin' arasına sıkışan 17'lik Aydın ve onun golü bir değil bin şey ifade etti Cimbom için...