Parayı buldukları için Lidyalılara sövsek mi yoksa onları sevsek mi bilemedik. Kimi geçim derdinde, kimi yatırım tavsiyesi peşinde… Kimi borç, kimi de doymak bilmeyen bir tüketim çılgınlığı içinde…
Tarihin ünlü düşünürlerinden Seneca’nın daha dediği gibi; “Para, zenginler için bir süs, fakirler için bir ihtiyaç, akıllılar için bir araç ve aptallar için bir fetiştir." Daha da güzel tanımlanamaz…
Para ev satın alabilir ama yuva satın alamaz.
Para yiyecek alır ama; ağız tadı alamaz.
Para yatak alır ama; iyi bir uyku alamaz.
Para kitap alabilir ama ya bilgi?
Hadi aldı diyelim; bilgiyi alsa bile bilgelik alamaz…
***
Para saat satın alabilir ama zaman satın alamaz.
Para gösteriş alır, ama asalet alamaz…
Para makam mevki satın alabilir ama haysiyet alamaz.
Para güvenlik alabilir ama güveni satın alamaz.
Para lüks şeyleri alabilir ama ‘görgü’ satın alamaz.
Para eğlence de alır ama; mutluluk satın alamaz.
***
Para, etiket alabilir ama saygınlık satın alamaz.
Para çevre satın alabilir ama gerçek dost alamaz.
Para konfor alabilir ama temiz bir vicdan alamaz.
Para size hizmetçiler alır ama sadakat alamaz.
Para korse satın alabilir ama ‘sağlam bir omurga’ alamaz.
***
Para cesur insanları satın alabilir ama cesareti asla!
Para yerinize düşünecek insanları işe alabilir ama size zekâ satın alamaz.
Para avukat satın alabilir ama ilahi adaleti satın alamaz!
Para belki dilediğiniz her şeyi satın alabilir ama ‘tatmin’ satın alamaz.
Para cazibesiyle sevgili, eş alabilir ama gerçek aşkı hayat arkadaşını almaya bütün paraları üst üste koysan yetmez.
Para ucuz insanları satın alabilir ama şahsiyet sahibi olanları asla…
***
Para dünyayı, dünyaları alabilir ama ahireti satın alamaz!
O yüzden; ne için neye yatırım yaptığımızı ne için neleri sattığımızı iyi düşünmek gerek…
Ninem diyor ki; Nezaket para ile alınmaz, ama her şeyi satın alır.
Halime Gürbüz'ün önceki yazıları...