"Bir dirhem et bin ayıp örter" diyen atalar, "yemezsen arkandan ağlar" diyen anneler, 'meşhuuur pazartesi' başlanan diyetler ve işteee obez olmadan önceki son sözler;
- Sinirden yiyorum...
-Yeni yedim ama sana eşlik ederim.
-Olsun, yakıyorum ben.
- Ay su içsem yarıyor valla, hihi hihi.
-Hafif olmuş ama...
- Az ekmek versene dibi kalmasın...
- Yav, Doktor Öz dikkat etti de ne oldu abii?..
- Bugün de yiyeyim, yarın kesin başlıyorum diyete.
-Aaa atılır mı israf hep.
- Malını yiyen de ölmüş, yemeyen de, di mi ama?
- Yarın yürüyüş yapar yakarım yeaa...
- Ziyan olmasın yavrum!
- Ay, aklımda kalacağına karnımda kalsın.
- Şekerim düştü sinirlenmemek için yiyorum.
- Geç oldu ama bir şeyler atıştırayım da içimi bastırsın.
- Öyle de ölüceem, böyle de ölüceeem.
- Beni beğenen böyle beğensin!
- Benim kemiklerim iri, hı hı ondan...
- Türk adamın gıdısı olur.
- Yaa, anne yemicomom artokk!..
- Az göbek zengin gösterir!
- Bak bi diyet okudum, alabildiğine yiyorsun. "Yiyerek zayıflayın" diyor.
- Ekmeksiz ekmeksiz ye...
- Bahım bahım, ummhph güzelmiş tadu.
- Çok yedik ama buranın künefesi de meşhur...
- Atın ölümü arpadan olsun!
- Buranın havası güzel, burada zaten yakıyorsun yaa...
- Biu tobok doho olobolur moyom?
- Can boğazdan gelir.
Vee olaylar gelişir...
Ninem diyor ki: Yenecek aş, buğusundan belli olur.