İyi haftalar…

A -
A +

Siz arabanın arka koltuğunda oturup öndekilerin muhabbetine ortak olmaya çalışmanın zorluğunu bilir misiniz? Böyle ortadan ileri çıka çıka… Tam da bu ruh hâliyle başladım haftaya…

 

Kabul, hele son dönemde hayat şartları oldukça zor. N’aapıyoruuz; saplanan okun arkasını kırıp hayata dönen Malkoçoğlu gibi ayağa kalkıyoruuz, zenci ve kilolu geri vokalist neşesi takınıyoruz…

 

-Ey bulmaca bulmaca, sen hiç ‘ti’ diye ses çıkaran boru gördün mü ya?

 

-Samimiyet ve içtenlik puan kazandırır. Duruşmada hâkime “Müvekkilim bir halt yemiş…” diyen avukatlar olmalı.

 

-“Ne münasebet?!” suratlı kızlar bi beni mi sinir ediyor?

 

-Misafirlik sonrası arabayla giderken korna çalmak: “Her şey için sağ olun, bize de bekleriz” demenin mekanik yöntemidir. Öğrenin bunları…

 

-Tesla şirketi yaptığı araçların tasarımını, tek tek hangi parçası ne işe yarar diye paylaşıyor. Bizde hâlâ dantel modeli gizleyen elti var!

 

-O değil de; 'Baby' kelimesi olmasaymış, Amerika'da müzik sektörü çökermiş gibime geliyor.

 

-Yorgunluktan yatağa bööyle sallana sallana, düşen helikopter edasıyla yatanlar, size de selam olsun…

 

-Çay doldurmak için ayağa kalkmış birini gören Türk insanı, çayı yarıda bile olsa haşlanmayı göze alıp fondipleyip 'Bana da doldur' der.

 

-Vasıtaya yetişmeye çalışırken gülen tombul teyze seviliyorsun…
-Ders kitaplarında geçmeyen geometrik şekiller de var; Şeytan üçgeni, feleğin çemberi, krizin teğeti, günün karesi, cadı küresi, arkadaş yamuğu…
-Çağımızın yeni hastalığı 'Tribal Enfeksiyon!’ Belirtileri; yüksek dozda alınganlık, alçak dozda anlayış ve geçici duygu kaybı.
-En çok da eskiden bakkal amcaların yumurta dolu şeffaf poşeti tek seferde, kıvrak bir hareketle bağlayabilmelerini severdim.

 

-“Aradığınız kişi şu an bir başkasıyla görüşüyor” diyen operatör, onu biz de anlayabiliyoruz. Kiminle konuşuyor onu de hele bi!
-Toplu taşıma araçlarında dikkatini kitaba verip okuyanlara hayranım. Ben, kim indi, kim bindi, bu kız güzelmiş, bu yankesici olabilir mi, inşallah şu teyze yanıma oturmaz modundayım.
-Origami de neymiş! Namaz bitiminde ayağa kalkarken seccadeyi kenarlarından kavrayıp tek hamlede katlayabilenlere bir alkış…
-Keşke insanlar da arabalar gibi olsaydı. Tanımadan önce “Ustaaaa bir bak hele bunun arızası var mı?” diyebilseydik.
-Evrene iyi enerji göndermek yerine birkaç kişiyi evrenden göndersek; İyi enerjiden komaya gireriz inanın!..
-Siz de zurnanın, zırt dediği yerde misiniz?
-“Keşke…” deyip ve hayalini kurduğunuz ve “Yok yaa olmaz” dediğiniz tüm hayallerinizin karşınıza çıkması umuduyla iyi haftalar…

Ninem diyor ki; Ay görmüşün yıldıza minneti yoktur...

 

 

 

 

 

Halime Gürbüz'ün önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.