Bir takımın gücü; asıl silahları sustuğunda stoperi gol attığında ortaya çıkar ve o kalite şampiyon olur. İşte Galatasaray’ı Galatasaray yapan fark bu.
Büyük golcü Osimhen başta Barış, Sara ve Yunus gibi yıldızların etkisiz kaldığı maçta Abdülkerim ile perdeyi açan Galatasaray, Fenerbahçe’nin kazandığı haftada Morata ile rahatladı.
Doğrusu Abdülkerim’in takımı ateşleyen golü olmasa Galatasaray’ın oyunu, kaliteli kadrosu ve Okan Buruk bugün sorgulanıyor olacaktı. Niye?
Her tercih bir vazgeçiştir. Trabzonspor’un hocası Fatih Tekke, dört gün arayla iki defa oynayacağı Galatasaray karşısına, kupa finali öncesi kayıp yaşamamak adına sahaya öyle farklı on bir çıkardı ki; “Acaba?” dedirtti ama doğrusu buydu.
Okan Buruk’un kontrollü oyun planında Galatasaray, Torreira, Lemina, önlerindeki Yunus, Sara, Barış Alper ve en uçta Osimhen ile Uğurcan’ın koruduğu kalede yapacağı baskıları düşünen Tekke, Okay’dan stoper üretirken, en büyük gol silahı Banza, Nwakaeme, Sikan, Zubkov ve Ozan Tufan’ı kulübede oturttu.
Fatih Tekke’nin orta sahası kırılgan ve de eleştiriye açık on biri rotasyon olarak riskli olsa da forma verdiği oyuncular anlamında aslında bir fırsattı. Nitekim, bu rotasyon Galatasaray’ın motivasyonunu bozup, rehavete sürükledi, bir topu direkten dönen Trabzonspor, Visca ve Mendy ile Muslera’yı aşamadı ama kupa finali çok başka bir maç olacak gibi.
Maçın adamı: Abdülkerim
Hasan Sarıçiçek'in önceki yazıları...