Kaydet
a- | +A
Aslında yolculuğun başında "kritik" bir maçtı Finlandiya-Türkiye karşılaşması. Almanya''nın farklı Moldova galibiyetinden sonra daha da önem kazandı. Galibiyet, bir anlamda rakibimiz Finlandiya''yı devre dışı bırakıyor, grup ikinciliğimizi garantiliyordu. Aynı zamanda da Almanya ile omuz omuza sürdürdüğümüz liderlik yarışını puanca değiştirmiyordu. Bu sebeple Mustafa Denizli, sahaya bazılarına göre sürpriz, bizim için malûm olan takımı sürdü. Genelde "yenemezsen yenilme" anlayışındaki oyun kurgusunda da ister istemez strateji değişikliği yaptı. Sahaya çıkan ay-yıldızlı 11''i gören "şekilciler" Mustafa Denizli''ye söylemediklerini bırakmadılar. Çünkü, onlara göre 6 defans adamıyla oyuna başlamak korkaklığın ta kendisiydi. Nereden bileceklerdi ki, Mustafa Denizli''nin 3 - 5 - 1 - 1 tertibiyle sahaya sürdüğü ay-yıldızlı 11''de ön planda Hakan olmak üzere 5, zaman zaman da 6 futbolcu ofansif rol üstlenecek ve sonuca gidecekti. Aynı zamanda bu beş adamdan 3''ü Tayfun, Tayfur ve Ali Eren, defansa çekilecek, savunma tedbirimizi alacaklardı. Fakat, Finlandiya''nın ucuz iki golü "şekilciler"in ekmeğine yağ sürdü ve "Bu takımdan adam, Mustafa Denizli''den hoca olmaz" diye ağıt yazdırdı. Ancak oyunun ilerleyen bölümlerinde Denizli''nin taktiğini millilerimiz kusursuzca uygulamaya başlayınca, o ağıtlar yırtılıp çöpe atıldı. Yerine destan hazırlıkları yapıldı. Çünkü Sergen, Tayfur ve Ali Eren''in süper oyunu, Litmanen, Paatelainen ve Johansson''lu Finlandiya forvetini durdurup düşündüğü golleri Tayfur ve B.Hakan''la buludu. Son 20 dakikaya gerildiğinde millilerimizin hedefi tempoyu yükseltip, Helsinki''den galibiyetle dönmekti. Çabamız sonuç verdi, istediğimiz oldu.
ÖNE ÇIKANLAR