GSGM Genel Müdürü Kemal Mutlu''yla önceki gün telefonda konuştuk. Harun Doğan ve Yüksel Şanlı olayıyla ilgili öyle şeyler anlattı ki dondum kaldım... Bir medya mensubu olarak, biraz da vebal altında hissettim kendimi. Bu yüzden ilikleri donduracak açıklamaları sizlerle paylaşmak istiyorum. "DUYUMLARLA HÜKÜM VERİLMEZ" "Devlet duyumlara göre hüküm veremez" diyordu genel müdür... "Ömrüm bu teşkilatın içinde geçti. Üç yıla yakın bir süredir de GSGM''nin genel müdürüyüm. Zaman zaman gelen yazılı ve sözlü ihbarlar üzerine, teşkilatı harekete geçirdim, teftişler yaptırdım. Ama irticai bir duruma rastlamadım. Resmi ekipler de böyle bir tehlikenin varlığını ortaya koyamadı. Genel Müdürlüğün 9. katında bütün birimleri topladım. Anadolu Ajansı''nın iki temsilcisi de oradaydı. Dedim ki, benim bilmediğim, sizin bildiğiniz bir şey varsa ortaya koyun... Kimseden bir şey gelmedi." Kemal Mutlu devam etti: "Bu teşkilatın bir genel müdürü var, lütfen de olsa, sözlerine itibar edilmeliydi. Ama baktım ki, ihbarların ardı arkası bitmiyor... Çocukları, ceza kuruluna sevk ettim." HARUN NEYLE SUÇLANIYOR? "Harun''un tek hatası mindere çıkmaması? Ay-yıldızlı mayo olayı bizim bilgimiz dahilinde." -Nasıl yani? "Güreşçimiz gerekçe gösterince kendi mayosuyla güreşmesine izin verdik." -Sidney''de AA muhabirine bunların aksine açıklamalar yaptınız, Harun''un ay-yıldızlı formayı giymek istemediğini söylediniz. Şimdi, bir çelişki yok mu? "Ben, 55 yaşındayım... Kime ne dediğimi çok iyi bilirim. Ortada bir yanlış anlaşılma var. Benim orada söylediğim, Harun''un rakibine avantaj vermemek için FILA''nın önerdiği ay-yıldızlı mayo yerine, uğurlu saydığı mayosuyla mindere çıkmasıdır. Sayın bakanımızın açıklamaları da ilk günden beri bu yönde oldu. Ama, basın olayı farklı yansıttı." -FILA''nın önerdiği mayolar, rakibe nasıl bir avantaj sağlıyordu? "Harun, güzide şampiyon. Ülkesi adına kazandığı başarılardan kıvanç duyan bir sporcu. Bir art niyeti olamaz. Öyle bir ihtimâl olsa, götürür müydük Sidney''e?" -Bu mayoların önceden test edilmemesi eksiklik ve yönetim hatası değil mi? "İlle de suçlu aranıyorsa, ben buradayım. Ama söz konusu mayolar oyunlardan çok önce, Güreş Federasyonu Başkanı Ahmet Ayık ve antrenörler tarafından ADIDAS''ın Sidney''deki firmasında seçilerek alındı. Zaten hepsi standart... Küçük, orta ve büyük boy diye beden beden... Bir bir şikayet gelmedi ki, tedbir alalım." PSİKOLOG NE YAPACAKTI? -Prof. Dr. Acar Baltaş kafilede olsa, skandalın önüne geçilebilir miydi? Genel müdür sinirlendi... "Ben 14 yıllık psikoloğum. Hem de bioenerji gözlemleriyle kişilik analizleri yapabilen uzman bir psikolog. O gün ben birşey yapamadıysam ne Acar Baltaş, ne de bir başka psikolog Harun''u ikna edebilirdi!" -Neden? "Harun maçı kaybedince ruhen çökmüştü. Genel müdürü, federasyon başkanı odasına girdiği halde, oturduğu yerden kalkamadı. Eğildim, elimi omuzuna koydum, diğer elimle elini tuttum. Naim gibi büyük şampiyonlar bile yenilebiliyor ama bu herşeyin sonu değil. Kendini toparla ve mindere çık, dedim. En ufak bir tepki vermedi. Başkanı Ayık dayanamadı. ''Ülkeni, 65 milyon insanı düşün... Onlar seni minderde görmek istiyor, kalk da güreş'' diye uslubunu sertleştirdi. Harun da, ''Güreşmiyorum. kazanacak ne kaldı ki!'' diye karşılık verdi. Ayık, duygusal bir başkan... Başladı ağlamaya..." *** İşte GSG Müdürü Kemal Mutlu''nun dilinden Harun Doğan olayının içyüzü... Olay böyleyken, hayatı ortada olan bir şampiyonun geçmişine bakılmadan "VATAN HAİNİ" ilân edildi ve bir tek ipe çekilmediği kaldı Harun Doğan''ın... Şimdi de, Ceza Kurulu''nda. Aslında soruşturulan Harun Doğan değil, Türk güreşi, Türk sporu, mevcut değerlerimizi bir çırpıda silip atan sahte kahramanların çamur zihniyeti! Çünkü, Doğan bir Türk''ün maruz kalabileceği en ağır suçla yargılandı, günler önceden!.. Hem de hiç hak etmediği halde... Bu ülkenin vatandaşı için "Vatan haini" ilân edilmekten daha ağır bir ceza ne olabilir ki? Buyrun, kırın kalemlerinizi.

