İşte Türkler

Artık kimse bana futbolda İtalyan ekolünden, Alman ve Brezilya ekolünden söz etmesin... Çünkü dünya futbol literatüründe bunda böyle Türk ekolünden söz edilecek... ''''Türkiye''de futbol mu var?'''' diye kompleks krizine düşenler için artık gerçeği görme ve yanlıştan dönme zamanı geldi de geçiyor. Uyanın ey gafiller, uyanın... ''''Türkiye''yi Avrupa Birliği''ne alalım mı, almayalım mı?'''' diye tartışma zamanı geçmiştir... Türkiye, hesapsız bir hızla bilgi çağında dünyayı kuşatmaktadır... Bu sevgi ve bilgi yüklü insan selinin önünde hiç bir engel duramaz... Nitekim duramdılar, duramıyorlar da... İtalyan spagettileri, zengin Türk mutfağında aperatif olmaya devam ediyor... Milan''dan sonra Bologna da Cimbom''la başa çıkılamayacağını anladı dün... Daha bu gerçeği anlayacak başka takımlar var dünyada... Unutmayalım... Bu muhteşem tablonun mimarı Fatih Terim ve onun büyük finalleri oyun rahatlığında çıkartan mükemmel ekibidir... Onların her birini alınlarından öpüyorum... Gururumuz oldular... Kalbimizi fethettiler... Aslanlarım benim... Böyle bir gecede heyecanlanmamak mümkün mü? İtiraf edelim... En uzun geceydi dün... Hasan Şaş''ın golüyle başlayan gecede öldük öldük dirildik desek yeridir. Düşünün ki, koca bir sezonun Avrupa faturası bir 90 dakikada kesiliyor. Üstelik bu öyle bir fatura ki, sadece G.Saray''a değil bedelini Türk futboluna ödetiyor... Tur deyip geçemeyiz... Turu geçtin mi, gelecek sezon Türkiye Şampiyonlar Ligi''nde yine iki takımla temsil edilecek... Avrupa''da şanımız yürüyecek... Bir dünya markası olan G.Saray sevgisi bütün Avrupa''da çığ gibi büyüyecek... Ambargolar delinecek, önyargılar kırılacak... Allahım ne büyük mutluluk!... Ağır bir sorumluluk üstlenerek çıkıyor G.Saray sahaya... Bu muhteşem G.Saray''ın mimarı Fatih Terim böyle bir gecede hiç bir mazerete sığınmıyor... Takımına, bu ülkenin yetiştirdiği değerlere sonuna kadar duyduğu büyük güvenle turun reçetesini, ''''Goller atarak kazanacağız'''' diye açıklıyor... Hocası böyle der de futbolcusu yapmaz mı? Yapar elbet, G.Saray bu, başka takımlara benzemez... İşin içinde Avrupa heyecanı oldu mu bir başka oynar futbolu benim G.Sarayım... Sahadaki G.Saray bu formata uygun başlıyor tur mücadelesine... Sistem 3-6-1... Hakan Şükür ilerde tek forvet. Ancak onun kanatlardan gelen iki yardımcısı var... Sağdan Okan, soldan Hasan Şaş... Ortadan Ümit... Öyle bir bindiriyoırlar ki... İtalyanlar''ın ayağı çarşafa dolaşıyor... Bizim top canbazlarının paslarını kontol etmek bir yana, takip bile edemiyorlar... ..Ve, Fatih''le başlayan atak Tarantino''nun mukavemetine rağmen Okan''la gelişiyor, cezaalanında biten Hasan Şaş''ın şık vuruşuyla gole dönüşüyor... Lokım gibi bir gol.. Hepimizin iştahını kabartıyor... Tribündeki herkes, ''''İşte Fatih Terim''in dediği oldu, tur geldi'''' diye haykırıyor. Fakat, hayır... Bu sevinç uzun süreceğe benzemiyor. G.Saray''ın hücumdaki en etkili kanadı, rakip takım atağa kalktığında büyük bir falso veriyor... Aman dikkat demeye kalmadan savunma koz helva gibi çözülüyor... Bologna da ısrarla o kulvarı kullanıyor... Tribünden bağırıyorum... ''''Popescu uyumaaaa!..'''' ''''Capone... Capone!.. Ne bekliyorsun müdahale etsene...'''' Nafile... Sesimi duyuramıyorum... Taffarel çaresiz, bizim seyrediyor golü: 1-1... Ekmeğimize kan doğramasın... Golün İtalyan kahramanı Ventola pişmiş kelle gibi sırıtıyor orta yerde... Ama yedirmezler... Kısa zamanda toparlanıyoruz... Bir iki atak denemesi... Hakan Şükür''ün gölgesi olan Bia, golcümüzü durdurmak için formasından çekiyor cezasahasında... Avusturyalı hakem Günter... Kan ter... Penaltıyı veremiyor... Olsun... Penaltısız da atarız golü ve turu... Derken sahanın en iyilerinden Ümit yazıyor ikinci golü... Maç daha bir keyifleniyor... İtalyanlar bir gol için çırpındıkça batıyor... Battıkça çırpınıyor... Fakat sonuç, Türk futbolunun kalite kontrol sonrası tescili gibi G.Saray''ı bir üst tura taşırken futbolumuza yeni ufuklar açıyor. Hayırlı olsun beyler... İşte Türkler... Çok oluyorlar değil mi?