Son günlerde aldığım en güzel haberdi; Fatih Terim'in Suudi Arabistan kulübü Al-Shabab ile anlaştığı haberi.
Niye?
Elin değerleri kendinde menkul yabancısı havada kapışılırken bizim Mustafa Denizli, Aykut Kocaman, Ersun Yanal, Sergen Yalçın, Yılmaz Vural, İsmail Kartal gibi birçok değerli teknik adamımız sahada olmak varken niye evinde otursun ki?
Biri öncülük etmeliydi, bu Fatih Hoca oldu.
Transfer görüşmelerini duyduğumda haberin olgunlaşmasını bekledim, nihayet; 1 yılı opsiyonlu, 1.6 milyon dolarlık, 6 aylık anlaşma gerçekleşti.
Hayırlı uğurlu olsun.
Bu anlaşmanın paradan daha önemli tarafı Fatih Hoca'nın yurtdışına açılımında bir yol açması ve takım oyunu oynayacak bir ekip oluşturması.
En son Yunanistan'da Panathinaikos'u çalıştıran Fatih Hoca yardımcı olarak kimi seçse beğenirsiniz?
Hayatı çilelerle dolu, kariyer merdivenini tırnaklarıyla kazıyarak tırmanan ve Galatasaray'ı 2014-15 sezonunda şampiyon yapan Hamza Hamzaoğlu ile Levent Şahin Hoca'yı.
İkisi de, idealleri, iddialı hedefleri olan güzel insan.
Gerçi Terim, eski öğrencilerinden Necati Ateş'e de teklif götürmüş ama olmamış. Keşke olsaydı.
Sezona Fenerbahçe'nin eski teknik direktörü Vitor Pereira yönetiminde giren ve 13 maçta 23 puan toplayan Portekizli çalıştırıcıyla yollarını ayıran Suudi Arabistan ekibi Al Shabab şu an ligde altıncı sırada ve beklenti yüksek.
Riyad ekibinin piyasa değeri 50 milyon avro ve kadrosunda önemli yıldızlar var.
Kimler mi?
Monaco ve Atletico Madrid'de oynamış Yannick Carrasco, Brezilyalı Renan, Olympiakos ile Konferans Ligi'nde Fenerbahçe'ye karşı seyrettiğimiz Daniel Podence, Kasımpaşa'dan Daniel Guanca, Atalanta ve Milan'dan Giacomo Bonaventura.
Fatih Terim, Al Shabab ile 10 Ocak'da Suudi Arabistan Kral Kupası'nda Al Fayha karşısına çıkacak. Tabii ki beklenti yüksek. Şimdiden çalışmalara başlayan Terim, ekibine ilk olarak, ''O Kral Kupası kazanılacak'' vaadinde bulunuyor.