Ne muazzam bir sahne bu!.. Avrupa; Türkiye''yi konuşuyor!.. Portekiz maçı, futbol... Hepsi bahane... Avrupalı; Türk insanının yüklelişindeki sırrı araştırıyor. * * * Amsterdam malum; Avrupa''nın ekonomik ve sosyal etkinlik merkezlerinden. Seksen kilometreyi bulan kanalları, müzeleri, galeri, bar ve cafeleriyle cıvıl cıvıl bir turizm şehri. Oteller boy boy... Türk Milli Takımı; o meşhur otellerden birinde; beş yıldızlı Hilton''da kamp yapıyor. Ama Hilton Hilton olalı böyle bir ilgi ve çosku görmemiş. İngiliz, Alman, Fransız, İspanyol, İtalyan, Portekiz ve Hollandalılar başta olmak üzere; 100 aşkın gazeteci ve televizyoncu oteli abluka altına almış. Hepsinin de maksatları; Avrupa futbolunun yükselen yıldızı Türkiye''nin hocası Mustafa Denizli ve ekibindeki oyuncularla bir röportaj yapabilmek. Bir manşet çıkarabilmek. Türk futbolundaki değişim, gelişimin ve büyümenin sırrını doğru ağızlardan anlatabilmek. UEFA yoğun ilgi karşısında Mustafa Denizli''nin programına ekstradan bir basın toplantısı koymuş. Toplantı yeri bir hafta önceden Hilton Oteli diye ilân edilmiş. Bir otel için bundan daha iyi bir reklam olabilir mi? Ama hayır! Otel yetkilileri çaresiz "bu toplantıyı yapabilecek kapasitede salonumuz yok" diye el ovuşturuyor. Milli takım meneceri Can Çobanoğlu, basın müşaviri Turgay Vardar, genel sekreter Aydın Torunoğlu ve genel koordinatör Metin Kazancıoğlu''nun telefonları susmak bilmiyor. Arayanların hepsi de yabancı basın mensubu. "Ne olur bir röportaj" diye rica ediyorlar. Aynı gazeteciler UEFA''yı da sıkıştırıyorlar. UEFA yetkilileri Hilton''da gerçekleşemeyen bu toplantıyı Arena Stadı''nın en büyük salonuna alıyor. UEFA basın sözcüsü Yunanlı Alex hınca hınç dolu salonu "Ben böyle bir ilgi görmedim" diye ifade ediyor. Tablo görülmeye değer. Mustafa Denizli bir kramponlu diplomat... Kürsü de alabildiğine rahat; Mutlu ve güler yüzlü. Bir baba gibi ögüt veren, bir arkadaş gibi rahatlatan, bir hoca gibi aba altından sopa gösteren örnek bir insan. Ama asla Avrupalı''nın beklediği, görmek istediği "asık suratlı Türk" değil. Türkçe başlayıp İngilizce ve Almanca devam eden açıklamalarıyla etkileyici bir teknik adam Mustafa Denizli. İngiliz gazetecinin "küstahça", 8-0''lık mağlubiyeti hatırlatarak sorduğu tuzak soruya bir filozof gibi cevap veren Mustafa Denizli''nin şahsında Türkiye ve Türk insanı daha da büyüyor. 20 dakika sürmesi gereken toplantı bir saatte bitirilemiyor. Avrupalılar ilk defa bir Türk teknik adamına bu kadar ilgi ile yaklaşıyor. Toplantı bitiyor. Bu defa Türk gazeteciler abluka altına alınıyor. Bir mikrofan uzanıyor. Ardından bir mikrofon daha. Alışık olmadığımızdan mıdır nedir; kameranın ışıkları gözlerimizi kamaştırıyor. BBC, Alman ZDF ve İtalyan RAI televizyonu sipikerlerinin soruları yükselen değer Türkiye üzerine. Hepsinde de ortak nokta "ne oldu da Türk futbolu bu kadar yükseldi?" Ara soru ise "Türkiye grubunda mağlup edilemeyen Portekiz''i nasıl yenecek?" * * * Dilimizin döndüğü kadarıyla herbirine ayrı ayrı anlatıyoruz. Türkiye sadece futbolda büyümedi diye. Sanatta, ekonomide, uluslararası ilişkilerde ve sporda büyüyor diye anlatıyoruz. Ve Türkiye''nin Portekiz''i bugünkü maçta farklı bir oyun anlayışı ile yeneceğini öne sürüp bu takımın disiplin, kazanma azmi, inancı ve mücadele gücüne dikkat etmeleri tavsiyesinde bulunuyoruz. Portekizliler''in Rui Costa, Luis Figo, Sa Pinto, Sergio, Jonceicao gibi yıldızlarının hatırlatılmasına karşılık da yabancı meslektaşlarımıza bir tavsiyede bulunuyoruz: "Unutmayın Türkiye yükselen bir değer olarak bu turnuvaya imzasını atacak. Sizlerde bu saydıklarınızın çok ötesinde çok, daha yetenekli yıldızları yazacaksınız. İşte o yıldızlar Türk futbolcuları olacak. Hakan Şükür''ün yanına Okan''ı, Sergen''i, kaleci Rüştü''yü ve diğerlerini koyacaksınız"

