Bu gidiş nereye?

Sesli Dinle
A -
A +
Seçim yenilgisinin ardından değişim talebinin ayyuka çıktığı CHP’de Kılıçdaroğlu bütün kapıları kapatmış durumda.
 
Kılıçdaroğlu, "Ben asla ve asla, İstanbulluların oyuyla alınmış olan bir belediyeyi alıp da AK Parti'ye teslim edemem. Bunu asla kabul edemem. Dolayısıyla Ekrem Bey görevine devam edecektir" dedi. Böylece İmamoğlu İBB Başkanlığı için güçlü ihtimalle adaydır.
 
CHP içinde önümüzdeki günlerde daha da sertleşmesi beklenen “adaylık-başkanlık” mücadelesi sürerken AK Parti önümüzdeki yerel seçimde yıllardır “CHP’nin kaleleri” olarak görülen yerleri hedefine koymuş.
 
Seçimlere yönelik yapılan strateji toplantılarında yıllardır CHP’nin kaleleri olarak görülen yerler masaya yatırılıyor.
 
Anlaşılıyor ki mevcut başkanlıkları garantide görüyor ve alan büyütüyor. Belediye hizmetlerinde AK Partinin sahadaki üstünlüğü tartışılmaz ama bazen üstünlük sonucu garanti etmez.
 
Saha araştırması yapan AK Parti, seçmenin tercih değiştirmesinin en büyük sebebinin “ekonomik gelişmeler” olmakla beraber, Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinden sonra partide alametleri görülen “rehavet ve şımarıklığın” ciddi bir “Oy kemirgeni” olduğu belirtiliyor.
 
Yakın geçmişte ANAP’ın siyaseten erimesi tahlil edilirken “Türkiye’de siyasi partilerin en büyük hasar alanı teşkilatlarıdır. Seçmen başa bakınca beden yani teşkilatın çürüdüğü geç fark ediliyor. Bedeni tekrar eski sağlığına kavuşturmak da zor oluyor. ANAP’ta da süreç böyle çalıştı. Teşkilatların daha çok iş bulmak ve böylelikle oy toplamak çabası yeterli olmadı” deniliyor. Bugün için de “Bunu yapan tüm partilerin ANAP’ın akıbetine uğrayacakları kesin...” uyarısında bulunulmuştu.
Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçiminde oy kullanırken Cumhurbaşkanlığında Sayın Erdoğan’ı tercih eden seçmenin önemli bir bölümü vekil tercihinde de farklı adrese gitmedi. Buna rağmen büyükşehir tercihlerinde ağırlıklı olarak vekil oyları %7 geride kaldı.
 
Yerel seçimlerde ise seçmen tercihlerine yön verecek böyle bir pusula yok.
“Sorun, hizmetten mi, adaydan mı, partiden mi kaynaklı?” sorusunun “Bazı illerde yanlış adaylar seçilirken bazı adaylar halka inmedi, kucaklamadı. Bazı illerde ise teşkilat yeteri kadar saha çalışması yapmadı” cevapları arasında ilk sırada “ekonomik gelişmeler” yer alıyor.
Türkiye'de mal ve hizmet fiyatlarında son bir yıldır yaşanan kontrol dışı hareketin belirleyicisi, 6 Şubat 2023'te Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde yaşanan bir ülke çapındaki alanda ağır kayıplarla sonuçlanan iki depremdir.
 
Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, depremin maddi boyutunu ortaya koyan kapsamlı bir raporda, depremlerin maliyetinin 2 trilyon TL yani yaklaşık 103,6 milyar dolar ve maddi kaybın Marmara Depremi'nden 6 kat daha fazla olduğu belirtiliyor.
 
850 bin binanın yıkıldığı, 51 bin vatandaşımızın hayatını kaybettiği depremde 14 milyon insanımız etkilendi ve halen bir milyon 903 bin insanımız da geçici barınma alanlarında hayatını sürdürüyor.
 
Bu enkaz alanının imarı ve geçici barınaklardaki insanların yeniden normal hayata dönüşü için zamanla yarışarak, büyük mali harcamalarla “Hayata dönüş” mücadelesi veriliyor.
 
Ne var ki, depremin ilk günlerinde enkazda yaşanan trajedileri tüm ülkeye anlatmak için seferber olan medyada 11 ili kuşatan “Hayata dönüş” mücadelesi ve maliyeti manşetlere ve ekranlara yeterince yansımıyor. Bütün gündem 6’lı Masa hikâyesinin ikinci bölümü gibi Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu arasındaki CHP’yi ele geçirme mücadelesi.
Deprem bölgesinde sürdürülen ve sonuçları hepimizi etkileyen ayağa kalkma mücadelesini anlatmak başkalarına emanet edilecek çapın çok üzerinde. Yeterince anlatılmadığı zaman sonuçları iktidara fatura ediliyor. Sorumluluk “yeteri kadar saha çalışması yapmadı” denilen AK Parti teşkilatlarına düşer.
 
Önümüzdeki seçimlerde seçmen tercihini belirleyecek olan muhalefetin perişanlığı değil, AK Parti teşkilatlarının sahadaki gayreti olacaktır…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.