Derdin kadar büyüksün!..

Sesli Dinle
A -
A +
Önceki gün Adana'nın Kozan ilçesi 5,5 büyüklüğündeki depremle sarsıldı. Saat 08.44'te meydana gelen 11 kilometre derinlikteki deprem Osmaniye ve Kahramanmaraş'ta da hissedildi. Vatandaşlar panikle evlerini boşaltıp çadırlarına geri dönerken haber bültenlerinde gündem uzayıp giden Kılıçdaroğlu-İmamoğlu kavgasıydı.
 
Muhalefetteki değişim kavgası Kılıçdaroğlu’nu kurtarma operasyonuna dönüştü. Taraflardan biri CHP’nin geleceğini Kılıçdaroğlu’nun gitmesine karşı olanlar ise kalmasına bağlamış olsa da sonuç her iki hâlde de değişmez.
 
Bir siyasi partinin içindeki koltuk kavgasının ülke gündeminin merkezine oturup her meseleyi arkaya atması izaha muhtaçtır. Hayatın her alanında ve siyasette de arkada kalıp, mesafe alamayanların “Önemli şeyleri önemsiz şeylere kurban etmek” gibi kötü bir alışkanlıkları olsa da temelde tamamen duygusal sebepler var.
 
Kavga siyaset zemininin dışına taşınca Kılıçdaroğlu; İmamoğlu lehine haber yaptığı gerekçesi ile Halk TV ile CHP arasındaki sözleşmeyi iptal etti. CHP’li Eren Erdem “başka TV’ler de var ama söylemem...” demiş.
 
CHP’de Koltuk Kavgasına müdahil olanların sayısı arttıkça kavga tribünlere de sıçradı. Türkiye'de afetle mücadele, enflasyon ve ekonomik sıkıntılar, mülteciler ve terörle mücadele gibi önemli sıkıntıların çözümü için alternatif üretmeyen ve siyasi sorumluluk üstlenmeyen bir muhalefetin “Koltuk kavgası” gündemi işgal bu ülke için zaman kaybıdır.
 
Onlarla kaybedecek vaktimiz yok, yapacak işimiz çok" diyen iktidarın, muhalefet cephesindeki bu “boş beleş işlerin” rüzgârına kapılmaması ve kendi programını uygulaması ise ahlaki mecburiyettir.
 
Merak edilen, Kılıçdaroğlu’nun, seçimleri kaybetmiş görünse bile hangi ihtiyaca binaen ekranlardaki tartışma programlarının vazgeçilmezi, gazetelerde köşelerin konuğu ve konusu olduğudur. Mağluptan kahraman çıkarmaya çalışıyorlar!
 
100 yılın en büyük deprem felaketi ülkenin güneydoğusunu yerle bir ederken, Türkiye'nin afetle başa çıkma mücadelesi bütün dünyada dikkatle ve takdirle izlenirken içeride Türkiye’nin ne kadar ciddi meselesi varsa kimilerince hepsi arka bagajda.
 
Kişi veya kurum herkes için geçerlidir “Derdin kadar büyüksün!..”
6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş Pazarcık merkezli 7,7 ve ardından Elbistan merkezli ve 11 ilimizde hissedilen 7,6 büyüklüğündeki depremlerde 50 binin üzerinde insanımız vefat etti. Pek çok ülkenin toprak büyüklüğünden daha geniş bir alandaki deprem dünyada eşine az rastlanır felaketlerden biri olarak “asrın felaketi” olarak kayıtlara geçti. 
 
Devlet; depremin ilk anından itibaren bütün imkânlarını deprem bölgesindeki vatandaşlarımız için seferber ederken, milletimiz de tüm imkânlarıyla deprem bölgesine yardımına koşarken Kılıçdaroğlu-İmamoğlu arasındaki “dedi ki-demiş”le meşgul bir siyasi kapasite!..
 
Depremin takvimi yok!.. Nerede ne zaman olacağı belli değil ama öncelikli risk alanları biliniyor. Tehlikeyi görenler her fırsatta “İstanbul dünyadaki en riskli 10 büyükşehirden birisidir. Bizim bütün dikkatimiz, bütün çabamız, muhtemel bir deprem vurmadan önce İstanbul'u depreme hazırlamak. Bunu hiç kimse unutmasın" diyerek tehlikeyi gündemde tutuyor.
 
Türkiye gündeminin özeti budur ve olmalıdır.
 
CHP’deki kurgu gündem ise kolay değişmeyecek, kavganın uzun süreceği anlaşılıyor. Fakat çok fazla da hasar almaz çünkü geçmiş tecrübeleri ile “şerbetli” bir siyasi yapıdır. Bugün farklı cephelerde duranlar yarın “Aile kavgasıdır, olur böyle vakalar…” diye semaveri yakarlar.
 
Hâlihazırda hemen her siyasi partinin açık ve net ilan ettiği bir yol haritası ve siyasi zemin var. İstisnası CHP’dir. İhtiyacı olan şey dünyanın ve ülkenin şartlarını iyi okuyarak kendisine bir “Kerteriz noktası” bulmak ve ilan etmektir. Kerteriz noktası gemilerin bulunduğu yeri anlamak için merkeze aldıkları fener kulesi, duba, şamandıradır.
 
CHP’nin tek bir Kerteriz noktası var oda AK Parti karşıtlığıdır. Sizde bir şey yoksa onun getirisi de bu kadar olur…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.