Kendi iktidarından korkanlar!..

Sesli Dinle
A -
A +

Kaybedenlerin sevindiği bir seçimi ilk defa yaşadık!.. “Kendi iktidarından korkanların” mutluluğu daha uzun bir süre devam edecek gibi.

 

Her seçim sonrası kaybedenlerin kendilerine göre mağlubiyeti seçmenlerine makul gösterecek bir hikâyesi olur. Ama bu defa durum farklı.

 

Kazananlara göre muhalefetin seçim akşamı sandıkta yüzde 60’lardan başlayarak maruz kaldıkları yıkım Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, "Milletten umutlarını kesenler, terör örgütleri yetmemiş olacak ki FETÖ'den PKK'ya organize suç örgütlerine kadar tüm suç örgütlerine bel bağlamış durumdalar” uyarısının sonucudur.

 

Bu seçim sonuçlarının kazananlar ve bazı kaybedenler için özeti şudur “Günahları CHP’yi yakaladı!..”

 

Altılı Masa olayı” uzun yıllar hafızalardan silinmeyecek ibretlik bir travma olarak siyaset tarihindeki yerini aldı. Masa ittifakının güçlü ortağı Akşener’in öfkesine bakılırsa ittifakın geleceği önümüzdeki yerel seçimler için de umut vermiyor.

 

Akşener "Biz yerel seçimlere her yerde kendi adaylarımız ile ayrı gireceğiz. İmamoğlu ve Yavaş'ın kaybetmesini göze alıyoruz. Biz bu partiyi CHP'nin adaylarını seçtirmek için kurmadık" çıkışı ile iyi ki kazanamadık demiyor ama seçim mağlubiyetinden kendisini aklıyor.

 

“Ben bu adayla kazanamayacağımızı söylemiştim!..” demek “Oh olsun…” demenin biraz farklı şeklidir.

 

Muhalefet açısından hayal kırıklığı ile sonuçlanan 14-28 Mayıs seçimleri öncesi ve sonrası ile ortaklarının gündeminde uzun müddet takip edeceğe benziyor.

 

Muhalefet cephesinden “İyi ki kazanamadık, memleketi Allah kurtarmış" diyenin haddi hesabı yok. Seçmen tabanında karşılık bulmayan bu uzun metrajlı hikâyenin oyuncuları arasına her gün bir yeni yüz “ben de oradaydım veya ben demiştim!..” diyerek katılıyor.

 

Son olarak takıma “Allah bilir, bizim bilmediğimiz daha ne protokoller vardır!.." değerlendirmesini yapan İyi Parti Milletvekili Adnan Beker katıldı.

 

“İyi ki kazanamadık ekibi” mağlubiyeti makul sonuç gösterecek kendi bilgileri dışında ülkenin geleceği için tehdit oluşturması muhtemel bir “saklı protokoller” hikâyesi uyduruldu.

 

Hâlbuki muhalefetin mağlubiyeti izah etmek için buna ihtiyacı yok ki!.. Siyaset dışı güçlerle yapılan mevcut ve açık mutabakatlar yeterlidir.

 

Ülkenin geleceği için tehdit oluşturacak saklı protokoller arayanların aylarca açık olarak kamuoyunda tartışılan mevcut protokolleri hatırlaması gerekir.

 

14 Mayıs 2023 seçimleri öncesi CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun, oturduğu pazarlık masasında FETÖ, DHKP-C, PYD/YPG gibi birçok örgüte, özerklikten, teröristlerin işlerine iade edilmesine varana kadar birçok vaatler yer alıyor...

 

Bırakın hayalî protokolleri, eğer kazansaydınız mevcut vaatler karşılığında neler olacaktı bu ülkede? Kaybedenler cephesinden “İyi ki kazanamadık, memleketi Allah kurtarmış" diyenlerin kendi mevcut senaryoları ile yüzleşmesi gerekir.

 

Kendi iktidarından korkanlar, muhtemel bir iktidar döneminizi şöyle bir anlatın da bir de sizin ağzınızdan herkes duysun. Maruz kalınacak hasar Demirel’in “Sakın CHP’ye oy vermeyin, bunlar iktidar olursa ineklerin sütü kesilir!..” demesi ile sınırlı kalmazdı.

 

Bu geri dönüşlere baktığımızda varlığı tartışılır hâle gelen türbülansa düşmüş bir ittifakın önümüzdeki yerel seçimler için toparlanıp bir araya gelmesi zor görünse de imkânsız değil…

 

İktidarın sorumluluğu önümüzdeki yerel seçimlerde muhalefetin pejmürdeliğini sermaye yapmadan, hizmet merkezli aday ve programlar ile seçmeni ikna etmektir…

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.