İşsizlik sorununu masaya yatırarak analizimize başlayalım. Öncelikle temel verilere baktığımızda son TÜİK verileri maalesef iç açıcı görünmüyor. Keza en son yayınlanan Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre; 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2025 yılı ağustos ayında bir önceki aya göre 168 bin kişi artarak 3 milyon 44 bin kişi olmuş. Bu da işsizlik oranında 0,4 puan artış anlamına gelmektedir. TÜİK rakamlarıyla işsizlik seviyesi %8,5 seviyesine yükselmiştir. İşsizlik oranı erkeklerde %6,8 iken kadınlarda %11,6 olarak tahmin edilmiştir. Maalesef verilen teşvik ve desteklere rağmen kadın istihdamı hâlen istenen seviyeleri bulamamıştır.
Zamana bağlı eksik istihdam gerçekçi bir gösterge niteliğindedir. Bu açıdan bakıldığında potansiyel iş gücü ve işsizlerden oluşan atıl iş gücü oranı 2024 yılı ağustos ayında bir önceki aya göre 0,7 puan artarak %27,2 olmuş. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı %18,2 iken işsiz ve potansiyel iş gücünün bütünleşik oranı %18,7 olarak tahmin edilmiş.
Bu bağlamda ülkemizde çeşitli nedenlerle iş aramayanlar, çalışma gücü ve yeterliliğinde olmasına rağmen çalışma hayatından çekilenler ile diğer işsizler dikkate alındığında işsizlik rakamlarının hâlen çok yüksek seviyelerde seyrettiği söylenebilir. Bu sene de uygulanmaya devam edecek ekonomik programda öngörülen hedeflerin tutturulması için öngörülen daralma da istihdama negatif yansıyacaktır.
Dolayısıyla işsizlikle birlikte hayat pahalılığı tüm ailelerin geçimlerini daha da zorlaştırmaktadır. İşsizlik dönemlerinde ise işsizlik sigortasından verilmekte olan işsizlik ödenekleri, bir nebze de olsa işsizlere ve ailelerine rahat nefes aldırmaktadır.
Ekonomik daralmayla birlikte yılbaşına bir ay kadar zaman kala çok sayıda okurumuz yeni yılda işsizlik maaşının ne kadar olacağını merak etmektedir.
Okuyucularımızın merakına binaen gazetemizde daha önceki yazılarımızda yapmış olduğumuz 2026 asgari ücret analiz çerçevesinde bu yazımızda yılbaşında işsizlik ödeneğinin taban ve tavanına ilişkin bir analize yer verilmiştir.
İŞSİZLİK ÖDENEĞİNİN HESABI
Bir iş yerinde çalışırken, çalışma istek, yetenek, sağlık ve yeterliliğinde olmasına rağmen, herhangi bir kasıt ve kusuru olmaksızın işini kaybeden sigortalılara belirli şartlarla halk arasında “işsizlik maaşı” olarak bilinen işsizlik ödeneği verilmektedir. Günlük işsizlik ödeneği, sigortalının son 4 aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının %40’ı olarak hesaplanmaktadır.
Bu şekilde hesaplanan işsizlik ödeneği miktarı, aylık asgari ücretin brüt tutarının %80’ini geçememektedir. İşsizlik ödeneği damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmamaktadır. İşsizlik ödeneği nafaka borçları dışında haciz ve başkasına devredilememektedir.
Yasa gereği işsizlik ödeneği miktarı, aylık asgari ücretin brüt tutarının %80’ini geçemeyeceği için sigortalı işsizin ödeneğe esas kazançları ne kadar yüksek olursa olsun en yüksek ödenek olan 20.646,49 TL tutarında ödenek verilmektedir.
İşsizlik ödenekleri ne kadar artacak? Cevap tamamen asgari ücretin güncellenme oranında. Keza hâlen uygulanmakta olan bu ödenek taban ve tavanı yılbaşından itibaren asgari ücrete yapılacak güncelleme oranında değişecektir.
Hafızamızı tazeleyelim. 2024 ve 2025 Temmuz aylarında asgari ücret güncellemedi. Dolayısıyla yüksek enflasyon karşısında sadece ücretler erimedi. Asgari ücretin erimesiyle birlikte işsizlik ödenekleri de aynı kaderi paylaştı, alım gücü daha da düştü.
Gazetemizde yaptığımız analizde 2026 Ocak ayından itibaren geçerli olacak asgari ücretin, işçilerin cebine gireceği ayda Türk-İş tarafından açıklanacak açlık sınırının altında kalacağını öngördüğümü açıklamıştım.
Bu bağlamda en az %25 en fazla %30 oranında bir artışın işsizlik maaşına yansıyabileceği kuvvetle muhtemeldir. Bu güncelleme yıl boyunca geçerli olacaktır. Zira enflasyonla mücadele programı gereğince 2026/Temmuz ayında bir güncelleme olmayacağını söylemek için müneccim olmaya gerek yok.
Dolayısıyla yılbaşınca yapılacak güncellemenin işsizlik maaşı alan ailelerinin derdine deva olmayacağı izahtan varestedir.
İsa Karakaş'ın önceki yazıları...