Öcalan'ın sızdırılan kaseti...

A -
A +

Doğrusunu isterseniz, Abdullah Öcalan'ın sızdırılan sorgu kasetinden ziyade, 'ESRARENGİZ SÜLEYMAN'ın ses kaseti üzerinde durmak gerekiyor!.. Esrarengiz dememizin sebebi şu: Bu kişinin, yani gerçek adıyla Süleyman Hamit Müftügil'in, mahut "Paralel Yapı"nın önemli bir unsuru olduğu kanaati, giderek yaygınlaşıyor. Fakat her ne kadar olaylar ve bağlantılar tam aksini söylese de, Cemaat, Süleyman'ın kendileriyle ilgisi bulunmadığını iddia ediyor. Neyse biz esasa gelelim. Adı geçen kişi tarafından inkâr edilmeyen, ses kasetinin muhtevası hayli ürkütücü! Ne diyor bahse konu o kasette? "Erdoğan da bertaraf edilecek, Öcalan da bertaraf edilecek..."

Öcalan'ın yakın zamanda devre dışı bırakılacağı ve PKK'nın yeniden silahlı mücadeleye başlayacağını seslendiren Bay Süleyman, şunları söylüyor: "İmralı'nın hükmü bitti. Bundan sonra tekrar çatışmalı süreç geliyor. İmralı hapiste olduğu için mecburen yandaş... O sempatik olmak durumunda ama öbürleri bunu kabul etmek zorunda değil..." Öbürleri dediği, PKK'nın diğer ileri gelen yöneticileri... Kimin adamı olduğu, henüz netleşmemekle beraber, Süleyman'ın söylediklerini teyit eder biçimde; Öcalan'ı itibarsızlaştırmak için,?onun?15?sene?önceki?sorgu görüntülerinin İşçi Partisi Genel Başkan Vekili (Perinçek Hapiste olmasaydı herhalde kendisi aynı işi yapacaktı) tarafından basın toplantısıyla medyaya taşınması, zamanlama açısından fazlasıyla manidar!
Öcalan'ın etkisizleştirilmesi ve devre dışı bırakılması için, bu ilk teşebbüs değil. Daha önce de çeşitli atraksiyonlar oldu. Mesela tam bir yıl önce, Öcalan'ın; PKK'ya silah bırakma çağrısında bulunmasının hemen ertesi günü, başlatılan KCK operasyonunda; içlerinde yerel yöneticilerin de olduğu yüzlerce kişinin ellerine plastik kelepçe takılmasının, bu yönde çok ciddi bir adım olduğu kesin olarak açığa çıktı. Çözüm sürecinin ne kadar çok istemeyeni bulunduğu, bundan da önce, Oslo görüşmelerinin medyaya sızdırılmasıyla gayet net biçimde görülmüştü... Aslına bakarsanız PKK ve terör meselesinin çözümüne, her seferinde ket vuran odakların bu yöndeki bariz müdahalelerini, 1993 yılında Bingöl'de silahsız 33 askerin şehit edilmesi olayına kadar, geriye götürmek lazım. Hatta bunun dahi öncesi var, ama yer darlığı sebebiyle fazla detaya giremiyoruz. Yine Öcalan'ın sızdırılan kasetine dönersek, aslında sorgu kayıtlarında Öcalan'ın söyledikleri, Kenya'dan Türkiye getirilirken uçakta ifade ettiklerinden pek farklı şeyler değil. Ne demişti? "Bir hizmet varsa ben hazırım..." Bu kasette de benzer şeyleri söylüyor.
Ancak kasetin tam şimdi, yani devlet içindeki "Paralel Yapı"nın hükümete karşı bir kalkışma içine girdiği sırada, deşifre edilmesi; 'Esrarengiz Süleyman'ın ses kasetinde söyledikleriyle birleştiğinde, çok ama çok önem arz ediyor. "Başbakanı ve Öcalan'ı bertaraf ederek", ülke istikrarını dinamitlemek, çözüm sürecini akamete uğratarak Türkiye'yi yeniden terör belasına sürmek, iç ve dış mihrakların ortak hedefi. Allah'tan ki, hain tuzakları çabuk fark ediliyor!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.