Fiyatlar ve program

A -
A +

Fiyatların ilanıyla beraber bu konuda basında çeşitli fikirler yürütüldü ve ekonominin geleceği hakkında olumsuz yorumlarda bulunuldu. Mesela, gazetelerimizden birinde aynen şunlar ifade edildi: "Geçen yıl uygulanan ekonomik istikrar programı ile % 30'lara gerileyen ve beli bükülen enflasyon Nisan ayında yeniden şahlandı. Türkiye dalgalı kura geçişin ardından başlayan zam furyasının ilk etkisini Mart ayında gördü. Nisanda da enflasyon son yılların en yüksek düzeyine çıktı. Devlet İstatistik Enstitüsü verilerine göre; Nisan'da toptan eşya fiyatları % 14.4, tüketici fiyatları % 10.3 arttı. Aylık bazda bundan daha yüksek enflasyon en son 1994 yılındaki devalüasyonun ardından gördü. Tüketici fiyatları bir ayda % 24.7 artmıştı. 1999 Şubat ayında, yıllık olarak enflasyon toptan eşyada % 69.7 iken iki sene içinde bu % 26.5'e düşmüştü. Fakat bilindiği gibi 21 Şubat tarihinden itibaren malum olaylar sonunda enflasyonla yapılan savaş bir çırpıda kaybedilir gibi oldu." Aslında, hükümetin başlattığı ilk ekonomik program bize göre başarıyla uygulanıyordu. Fakat her zaman ifade ettiğimiz gibi ekonomik bünyemizin altyapısı serbest piyasa düzenine uygun hale henüz gelmediği için, dışa açık bulunan Türk ekonomisi, Kasım'da büyük bir darbe yedi ve beklenmeyen akla hiçbir zaman gelmeyen meşhur Şubat olayı da olumsuzluklara tuz biber ekti. Sonunda bildiğimiz gibi her şey yeniden başlarcasına Ulusal Ekonomik Program uygulanmaya konuldu. Ancak, bu programın tam olarak işler hale gelmesi için gereken dış kaynak henüz nihai şeklini almadı. Biz inanıyoruz ki, programın son ayağını teşkil eden dış kredi konusu çözüme ulaştığı zaman program tam olarak etkisini gösterecek ve amacına bir şartla ulaşacak. O şart da, siyasi istikrar ve bunun ortaya koyacağı piyasada güven duygusu. Program tamamlandıktan sonra bu iki husus da gerçekleşirse ekonomik hayatımızın normale dönmemesi için hiçbir sebep görememekteyiz. Nisan ayı enflasyon rakamları hakikaten ürkütücüdür. Ancak, bunlar dalgalı kura geçmenin ortaya çıkardığı devalüasyonun ürünüdür. Şu anda dış kredi imkanlarının kat'i şekli almamış olması, kamu giderlerinde bu yıl yapılacak kesintinin daha doğrusu, önlenecek israfın miktarının bilinmemesi, kamu gelirlerini kesin tahmininin ortaya çıkmamış olması, yeni programın etkisini tam olarak göstermesine engel olmaktadır. Bu unsurlar kesin hale geldiği takdirde, biz inanıyoruz ki, enflasyonun seyri normal hale yönelecektir. Bunun tabii sonucu olarak da, döviz kurunda ileriye dönük tahminleri yapmak kabil olacaktır. Özetle, Devlet Bakanı Sn. Kemal Derviş'in beyan ettiği ve hükümetin benimsediği program tam olarak uygulama safhasına girince durum düzelecektir, ama tekrar ediyoruz, siyasi hayatımızı yönlendirenler, bu durumun meydana gelmesi için gerekli davranış içinde bulunurlarsa.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.