Derviş sendromu mu!..

Şimdi de, Türkiye'de sanki "Derviş sendromu" yaşanıyor. Oysa, ülkede hâlâ ağır ekonomik bir kriz ve siyasi çalkantılar sürüyor. Yani; Ekonomi'den Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş'in, her vesileyle gündeme gelmemesi veya getirilmemesi gerekiyor. Çünkü, nereden bakılırsa bakılsın; Derviş'in "cilalanması" veya "yıpratılması" yankılar ve tepkiler doğuruyor. İSTİKRAR ŞART Özellikle istikrara ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde, sadece Derviş'li haberlerle, icraatlarla yatıp kalkmanın mahzurları da yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Gerçi; geniş halk tabakalarının Derviş'i beğenip, benimsedikleri "umut" bağladıkları görülüyor. Hatta; eşi Catherina'in devreye girmesiyle, Derviş'in daha da sempatik hale geldiği anlaşılıyor. Ne var ki, Derviş'in; yeni bir siyasi parti için, liderliğe soyunma sinyalleri verdiği de, en azından sanılıyor. DENGELER ÖNEMLİ Eğer tahminler gerçekleşirse, önümüzdeki gün ve aylarda yeni bir siyasi oluşumla karşılaşmamız hiç yadırganmamalı. Çünkü, Derviş'in stratejisi ve tırmanması bunu gösteriyor. Ancak; Derviş'in dikkat edeceği, şimdiden gözeteceği, gayet hassas dengeler de bulunuyor. Her şeyden önce, siyasi parti kurmanın, il il örgütlenmenin çok zor, pahalı ve çetrefilli bir iş olduğu unutulmamalı. Derviş'e yönelen sevginin, bağlanan umutların, oya tahvili, çok zor ve engebeli süreci icap ettiriyor. Her ne kadar, Derviş'in kapasitesi, başardıkları kısacası karizması, onun şimdi yıldızını parlatıyorsa da, devamlı olarak bu performansta gündemde kalmak çoğu zaman mümkün olmuyor. Kaldı ki; Derviş'in sınavı daha bitmiş kabul edilmiyor. TEHLİKE SİNYALİ Siyasi dengelerin göz ardı edilmesi halinde, IMF ile çıkabilecek anlaşmazlıkların yanısıra krizin uzun sürmesi Derviş'i bir anda yıpratma tehlikesini ortaya çıkarıyor. Bu bakımdan da, Derviş'in dengelere çok dikkat etmesi ve koalisyonu meydana getiren partilerin lider ve bakanlarına ters düşmemesi mecburiyeti doğuyor. Derviş'in, bu tür dengelere tahammülünün derecesi şimdiden farkedilmiyor... ÇOK NAZ... Bu arada, Derviş'in "çok naz" etmemesi de bekleniyor. "Çok muhabbet'in de, tez ayrılık getirdiği" daima hatırlanmalı. Öte yandan, eğer siyasi liderliğe hiç niyeti yoksa, Derviş sık sık hem hareketleri hem de sözleriyle bunu tekzip etmeli, politik alanda da güven sağlamalı. Kısacası; Derviş, bir yandan kendini "dalgalandırmaya" bırakmalı, diğer yandan da, sendrom yaşanmasına engel olmalı.