Ermeniler boş durmuyor

A -
A +

Yediden yetmişe krizle uğraşırken, Ermeniler, bütün dünyada yalanlarını yaymaya devam ediyor. Türkiye'nin ekonomik durumdan zayıf düşmesini, bulunmaz bir fırsat olarak değerlendiren Ermeniler, şimdi de, pervasız bir şekilde "toprak" istiyor. 24 Nisan'da Ermeni hezeyanlarının ne boyut alacağı şimdiden bilinmiyor. Tahrikçi Fransa Rusya, ABD, Almanya, İngiltere, İtalya ve İran gibi ülkelerin destek verdiği Ermenilerin asıl hamisi Fransa, tahriklerine bir türlü son vermiyor. Oysa, Fransa'nın tarih huzurunda hesap vermesi gereken o kadar utanç verici sabıkaları var ki... Fransa'yı böyle "tahripkâr" hale koyan, aşağılık duygusundan başka birşey değildir sanırız. Bırakın her yüz kızartıcı, utanç verici eylemlerini sırf Cezayir'de giriştikleri mezalim, soykırımların en büyüğünü teşkil ediyor. Teşhir edelim Aslında, Fransa'nın bu "iğrenç yüzünü" dünyaya bütün ayrıntılarıyla teşhir etmemiz gerekiyor. Çünkü, Fransa, tarih boyunca giriştiği soykırımların hesabını vermeye kalkışırsa, belki o zaman Ermeni gibi zavallıları tahrik etmekten vazgeçebilir. Gerçi, Fransa'nın, sömürgecilik ruhu ve katliamları yer yer dile getirilmiyor değil. Ancak, bu tür çalışmaların çok sistematik olması ve yurtdışı platformlara taşınması icap ediyor. Fırat Üniversitesi Söz gelimi, yarın Fırat Üniversitesi'nde yapılacak "Sömürgecilik Hareketlerinde Fransa ve Yaptıkları Katliamlar Sempozyumu"nda alınan konular derhal bir kitap haline getirilerek, birkaç yabancı dile çevrildikten sonra dünyanın en etkili medya kuruluşlarına, stratejik kurumlara ve üniversitelere gönderilmeli çok değerli bilim adamlarının katılacağı sempozyumda, biz de; bir süre önce TÜRKİYE'de yayınlanan "Cezayir'de Fransız Vahşeti" dizi yazımızın ışığı altında gerçekleri dile getirmeye çalışacağız. Fransa kınanmalı Özellikle, sempozyumun Fransa'yı konu edinmesi, belki de Ankara'yı harekete geçirebilir. Zira, nedense belki de Dışişleri Bakanlığı'nın isteği üzerine TBMM'den bir türlü Fransa ile ilgili karar çıkmıyor. Oysa, Fransa'nın öncelikle Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kınanması ve aleyhimize çıkarılan yasaya benzer bir misillemeye kalkışması bekleniyor. Sonra da, Fırat Üniversitesi'nin girişimi gibi, ilmi toplantılar düzenlenmeli, görüşlerimiz bütün dünyaya yayılmalı. Bu arada, İstanbul Üniversitesi gibi büyük ilim kurumları, yurtdışından ilim adamları davet ederek, gerçeklerin su üstüne çıkmasına vesile olmalı. Tarihçi McCarthy Bakınız, Amerikalı tarihçi McCarthy nasıl yalnız ve "desteksiz" bırakılıyor. "1887-1992 yıllarını incelerken Ermenilerden fazla Türklerin öldüğünü fark ettim. Bir tarafta diğerlerine göre daha fazla ölü varsa bu soykırım olamaz" diyen ve bunu ispatlamaya çalışan bir tarihçinin bu tezi bile Türkiye'nin önemli savunma silahlarından biri olamaz mı? Elazığ'ın ilim ve irfan yuvası Fırat Üniversitesi'nin bütün mensuplarını ve başarılı Rektörü Prof. Dr. A. Feyzi Bingöl'ü yürekten kutlarken, benzer çalışmalar için diğer kurumları da, bu milli göreve çağırıyoruz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.