Boşuna, "Söz gümüşse, sükût altındır" dememişlerdir herhalde!.. Baksanıza, çoğu politikacılarımızın, "terazisiz" laflarından, borsa iniyor, dolar ve faiz yükseliveriyor. Nerdeyse; ekonomik göstergelerimiz sorumlu mevkilerdeki siyasilerimizin konuşmalarına endekslenmiş bulunuyor. Gerçekten de, krizin çıkış gününü bir hatırlayalım; Önce Ecevİt Başbakan Ecevit'in, titrek sesle irad ettiği nutuktan sonra, ekonomimiz nasıl da tepetaklak oluvermişti. Sonra; Devlet Bakanı Kemal Derviş'in "gerçek" olsa da, "duyarlı" sözleri piyasaları allak bullak etmişti. Daha sonra, koalisyonu meydana getiren partilerin liderlerinin heyecanlı söylevleri de, hükmünü icra etmişti. Böylece; zaten dalgalanmaya bırakılan ekonomimiz, bir türlü dengelenemedi. Yİne Derviş Şimdi, yine sırasıyla Derviş, liderler ve Başbakan'ın "çarpıcı" konuşmalarına tanık olunuyor. Şaşkına dönen kamuoyu; ekonomik verilerin isyanını da hep beraber gözlüyor. Üstelik, siyasi atmosferde büyük bir gerginlik de doğuverdi. Tabii ki; üst üste işlenen gaflar, yapılan hatalar ve kahredici kararsızlık, krizi daha da derinleştiriyor. Bu arada; ABD ve IMF'nin acil olarak görüşülmesini istediği 15 kadar yasanın, 15 gün içinde çıkarılıp çıkarılamaması tartışması, ekonomik krizin üzerine çöküyor. Aslında; 15 gün içinde 15 yasanın çıkarılması halinde bile, Türkiye'ye gereken kredinin tam olarak verileceği sanılmıyor. Yine de; hükümetin yeni bir "atılım" içinde olması icap ediyor. Nitekim TÜSİAD, dün yayınladığı bildiriyle, acil kanuni düzenlemelerin bir an önce çıkmasını istiyor. KULAK VERİLMELİ TÜSİAD, krizin ağırlaştığını da dile getiriyor. Her geçen günün, krizin faturasının ağırlaştığını öne süren TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan gerçekleri haykırıyor. Tıpkı, TOBB Başkanı Fuat Miras'ın, defaatle dikkatleri çektiği gibi, TÜSİAD'ın uyarılarına da mutlaka kulak verilmeli. Sükuta gelİnce Bir yandan, uyarılara kulak vermenin önemi ortadayken, diğer yandan da, özellikle sorumlu politikacılarımızın, uzun bir süre söz yerine, sükûtu tercih etmeleri kaçınılmaz görünüyor. Yanlış anlaşılmasın ama, çoğu politikacılarımız, üst düzey yöneticilerimiz, liderlerimiz, özellikle polemikleri bir yana bırakıp, 15 yasanın bir an önce, Meclis'ten çıkmasını sağlasınlar.