Kendisinden büyük başarılar beklenen Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş, hazırladığı programın ilk bölümünü nihayet bugün açıklıyor. Titiz bir çalışma olmasına rağmen, programın ana hedefleri içeren bölümünün özellikle geniş halk kitleleri üzerinde "etkili" bir tesir bırakamayacağından korkuluyor. RAKAMLARIN GÜÇ DİLİ Enflasyon, kalkınma hızı, ithalat ve ihracat gibi ana hedeflerin muhtemel veya öngörülen rakamlarını içeren programın, özellikle esnafa çok iyi anlatılması gerekiyor. Nitekim dün sızan bilgilere göre, enflasyon yüzde 50 düzeyinde öngörülürken, büyüme oranı da en kötü ihtimalle yüzde eksi 3 gösteriliyor. İhracatın 30, ithalatın ise 40 milyar dolar düzeyinde gerçekleşmesi hedefleniyor. Bu ve benzeri rakamların ne mana ifade ettiği, hangi kesimi etkileyeceği ayrıntılarıyla dile getirilmeli. DÖVİZ KURU Aslında, komuoyunun büyük bölümü, "döviz kuru"nu "anahtar" kabul ediyor. Dolar fiyatının psikolojik etkilerini hesaplamayan ve göz önüne almayan hiçbir açıklamanın, "tatminkâr" olmayacağı şimdiden öne sürülüyor. Gerçekten de, bütün kesimler için, doların, Türk lirası karşısındaki değerinin belirlenme şekli ve kurun sürekliliği büyük önem taşıyor. Öte yandan; ikinci unsur ise, dışardan alınacak veya sağlanabilecek yardım gösteriliyor. Başta IMF olmak üzere; çeşitli kurum, kuruluş ve ülkelerden sağlanabilecek yardımın, 10 ilâ 17 milyar dolar arasında değişebileceği tahmin ediliyor. Bu arada, bir türlü bitip tükenmeyen zamların, programın açıklanmasıyla birlikte, ne seyir alacağı da merak ediliyor. SONA ERDİRİLMELİ Oysa, geniş halk tabakalarının en büyük beklentisi zamların bir an önce sona erdirilmesiyle özetlenebilir. Bu yüzden, programın "hayal kırıklığı" doğurması da bekleniyor. Zaten, programı "sihirli değnek" gibi kabullenmemek de icap ediyor. Cumhuriyet tarihinin belki de en ağır krizinin yaşandığı bir ortamda, hemen olumlu sonuçlar alınamayacağının bilincinin pek yerleşmediği sanılıyor. SABIR, YİNE SABIR Programın açıklanmasıyla birlikte, çeşitli yorum ve eleştirilerin kamuoyunu biliçlendirip yönlendirmesi bekleniyor. Dileriz ki, hem program hem söylenen ve yazılanlar, piyasaya, "güvenirlik" duygusunu aşılayabilsin. Her şeyden önce, program ne kadar olumlu olursa olsun, sonuçlarının hemen alınamayacağının bilinci içinde olmalıyız. Öyle anlaşılıyor ki, tükenmek üzere olan sabrımızı, milletçe yenilemek ihtiyacını duyacağız.