Ali Koç için tek çare Aziz Yıldırım

Fenerbahçe Başkanı Sayın Ali Koç “Yeni sezon planımız şimdiden hazır” diyor.

 

Mourinho’yla yola devam edilecek dört “top” transfer yapılacak daha hızlı daha agresif bir takım oluşturulacak kadro daralacak. Mourinho da raporunu vermiş.

 

Ama diğer taraftan camianın önemli bir kısmı da gelecekle ilgili kararını vermiş.

 

“Yeter” diyor ve Sayın Ali Koç’u istifaya davet ediyor.

 

“Sen genel kurul kararı almazsan ben imza ile alırım” diyor.

 

Ortaya çıkan adaylardan bağımsız ciddi bir imza organizasyonu var. Sayın Başkan, bununla ilgili bir taraftan “Onların demokratik hakkıdır saygı duyulmalıdır” diyor. Diğer taraftan da, “Bizi onur kırıcı şekilde camiamız yollamak istiyorsa kaderde bu da varmış deriz” diyor.

 

Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu Sayın Başkan!

 

“Tüzüğün el verdiği bir şey. Kaldı ki saygı duyulmalıdır” de, sonrasında “Bu iş olursa onur kırıcı olur…”

 

Çok uzağa gitme Sayın Ali Koç, önderliğinde geçen sezon Büyükekşi federasyonu imza ile gönderilmedi mi? Orada imza vermek onur kırıcı olmuyor da, sizin için imza verilince mi onur kırıcı oluyor?

 

Dile kolay yedi senelik şampiyonluk hasreti. Siz bu Fenerbahçe’nin sizden önce şampiyonluk hasreti dört yıla uzanınca “Artık yeter” deyip, Sayın Aziz Yıldırım’ın karşısına çıkmadınız mı?

 

Yoksa mali başarısızlıkları düzeltmek, kulübü mali bağımsızlığa ulaştırmak için mi geldiniz?

 

“Bu camia üç yıl, dört yıl şampiyonluğa hasret kalamaz” diyerek bu işe soyunmadınız mı?

 

O zaman birilerinin öyle veya böyle imzalı veya imzasız karşınıza geçmesi doğal değil mi?

 

“Benden önce esas açlık futboldaki başarıydı” yorumunu getiriyorsanız, acaba sizin dönemde yedi yıla çıkan bu hasreti nasıl bir açlıkla tarif ederdiniz?

 

Tavanda bilmem ama tabanda ciddi bir hareketlilik var.

 

Gidişat hem Sayın Ali Koç açısından hem de Fenerbahçe açısından sıkıntılı görünüyor.

 

Hele hele önceki gün Fenerbahçe tribünlerinin lokomotif grubu “Genç Fenerbahçeliler”in imzacılara karşı yapmış olduğu yazılı açıklama sarı lacivertlerde ayrışmaları daha da hızlandıracaktır.

 

Bu sebeptendir ki Sayın Ali Koç’un zaman kaybetmeden “Ya tamam ya da devam” demek adına Sayın Aziz Yıldırım’la ivedilikle bir araya gelmelidir. Sayın Yıldırım’dan gelecek görüşe göre yol haritasını belirlemelidir.

 

Belki çıkıp tıpkı sezon ortasındaki Kandilli buluşması gibi “Hep destek, tam destek” diyecektir. Belki de tam aksine genel kurul daveti yapacaktır.

 

Her iki açıdan da bunu ivedilikle öğrenmek Fenerbahçe’nin yararına olacaktır.

 

Aksi hâlde belirsizlik ayrışma ve imza süreci Fenerbahçe’yi daha da kaotik duruma sokacaktır.

 

Yeşilköy’e inecek hiçbir uçak Fenerbahçe taraftarının öfkesini dindirecek durumda değildir.

 

O gün yani aralık ayında kapınızı çalan Sayın Aziz Yıldırım olmuştu. Bugün kapı çalma sırası sizde Sayın Ali Koç.

 

Bunu neden söylüyorum?

 

Hem Divan Kurulunda Erol Bey’in, Aziz Bey’in dönemine dair verdiği rakamlar hem de sizin TRT Spor’da Yıldırım dönemine ait söyledikleriniz, Fenerbahçe’deki 20 Aralık (Yıldırım-Koç buluşması) ruhunu baltalamış gibi duruyor. Duyduklarım ve kulağıma gelenler bu yönde.

 

Futbolda 6’sı lig şampiyonluğu olmak üzere toplam 13 kupa sığdırılmış dönemi, başarıya aç dönem olarak ortaya koymak; maddi açıdan batmak üzere olan bir kulüp aldığını söylemek, gerçeklerle örtüşmediği zaman karşı tarafı gerçek anlamda üzer incitir.

 

Hele hele bu kişi son televizyon programınızda tam 23 defa adını zikretme ihtiyacı hissettiğiniz Aziz Yıldırım’sa.

 

Fenerbahçe için, Mourinho’dan önce Aziz Yıldırım’dan gelecek rapor daha önem arz eder.

 

 

 

 

 

Tahir Kum’un önceki yazıları...