Cambaza bakma!

7 Haziran seçimlerinden sonra ortaya çıkan çok parçalı siyasi tablodan kimse memnun değil. Yanlış tercih yapan vatandaş bin pişman. AK parti hükümet ediyor, ancak iktidarı kaybetti. Muhalefet partileri bir araya gelip koalisyon kuramadı. Halkın verdiği yetkiyi kullanmamanın faturasını erken seçimde çok ağır ödeyecekler. 45 günlük süre 23 Ağustos'ta sona eriyor. Bu tarihe kadar sonuç alınamazsa cumhurbaşkanı seçim kararı almak zorunda kalacak. Ancak bu ihtimal zayıf. AK Partinin meclisi olağanüstü toplantıya çağırarak seçim teklifi vermesine kesin gözle bakılıyor.. MHP bu formülün hayata geçmesini istiyor. Salt çoğunlukla teklif kabul edilirse ülke kasımda sandık başına gidecek. Biliyorsunuz MHP, HDP'yle aynı hükümette yer almamak için seçim hükümetine temelden karşı. Son anketlere baktığımızda AK Partinin oy oranının 2 puan arttığını HDP'nin barajda kaldığını görüyoruz.

TÜRKİYE'NİN ACİLEN tek parti iktidarına ihtiyacı var. Koalisyonlarla kaybedilecek zamanı yok. Yapısal reformları DERHAL hayata geçirilmesi lazım. Terörün şiddet kazanmasına ve jeopolitik risklere rağmen ekonomide büyük iyileşme var. KDV ve ÖTV'deki patlamaya dikkatinizi çekmek istiyorum. Maliye Bakanlığı rakamlarına göre, ilk altı ayda 2014'te %3.7 olan katma değer vergisindeki artış %12.7'ye fırlamış, 4 kat artmış. İthal mallardan alınan KDV'deki artış ise geçen sene %1.8, 2015'te %19.2 olmuş. Evet ihracat yavaşlıyor ama iç talepte büyük artış var. Türkiye artık ihracata değil, iç talebe dayalı büyüyor. 6 ayda konut satışları %21, otomotiv satışları %22 artmış. İşte sanayi üretimi haziranda bu yüzden geçen yıla göre %5.5 yükseldi. Petroldeki gerileme devam ediyor, cari açık daralıyor. Brent petrol 65 dolardan 48 dolara düştü. Akaryakıt fiyatları buna bağlı olarak sürekli aşağı çekiliyor. Yani maliyetler azalıyor, üreticilerin zam oranları sınırlı kalıyor, enflasyon düşüyor, halk daha rahat para harcıyor, tüketim artıyor. Merkez Bankası faiz koridorunu daraltırsa kredi hacmindeki yükseliş ivme kazanacak.

ŞİMDİ GELDİK işin en can alıcı noktasına.. Sanayi üretimi büyümenin temel göstergesidir. Sanayide çarklar hızlı döndüğü için, mali kesim iyileşiyor. İşte bu yüzden bankacılık sektörünün yılın ilk yarısındaki net kârı geçen yıla göre %11'lik artışla 14 milyar TL'ye dayandı. Sermaye yeterlilik rasyosu %15.37 oldu. Biz burada rakamlarla oynayarak pembe tablo çizmiyoruz. Tam tersine pireyi deve yapan piyasa cambazlarına aldanmayın, gerçekleri görün diyerek gelişmeleri yorumsuz veriyoruz. Erken seçim gündeme geldiği için Türk Lirasında göreceli bir kayıp var. Piyasada ciddi anlamda döviz talebi yok, ancak psikolojik hava ağırlaşıyor.. Dolar 2.800 TL'yi aşarsa kademeli şekilde 2.850 TL'ye yükselir. Altın 102 lirayı görür. 5 yıllık risk primi CDS'ler 250'ye dayandı. Hemen hatırlatıyorum, kurlardaki artış uzun süreli olmayacak. Meclis erken seçim kararı aldıktan sonra anketlerin desteğiyle birlikte tek parti iktidarı satın alınmaya başlanacak, tansiyon düşecek. PKK son çırpınışlarını gerçekleştiriyor. Şehirlerdeki sivil militanlarını kullanıyor. Ama devletin sillesini yedikçe feleğini şaşırıyor!..