Çünkü söz dinlemedik!

Sesli Dinle
A -
A +
Deprem felaketi sonrası yurt genelinde büyük bir korku hâkim. Her gün televizyonlarda bir sürü Prof. sürekli şu bölge çok riskli, burası kırıldı kırılacak diye ahkâm kesiyor. Herkes oturduğu binanın dayanıklılık derecesini sorguluyor. Kolon sağlamlığı ve temel incelemesi yapılıyor. Peki, bu analizler ne kadar doğru?
 
En büyük sorun burada. Bina sağlam çıkıyor, ya zemin etüdü nasıl? Diyelim ki, inşaat çürük... Daire sakinleri binanın yıkılıp yeniden yapılması konusunda anlaşabilecek mi? Çok zor. Kimse kurulu düzeninin bozulmasını istemiyor. İlk etapta ilave destek şartı gündeme gelecek. Yeni beton direkler, zemin güçlendirmesi, hepsi para...
 
Binanın terk edilmesinden başka yol kalmaz ve oturanların üçte iki çoğunluğu buna evet derse, belediye 60 gün içinde yıkım kararı alır... Evlerini kentsel dönüşüme veren sakinler nerede oturacak, kiralık ev bulmak kolay mı? Hele İstanbul gibi bir şehirde. Taşınmak problem, yerleşmek problem, iş yerine ulaşmak problem. Yeni eve kavuşmak için en az iki sene beklenecek, ayrı problem. Biz neden hep treni kaçırıyoruz…
 
Neden hep afet yaşandıktan sonra uyanıyoruz? Çünkü söz dinlemiyoruz!..
 
Hükûmet 2012 yılından beri çürük binaların yenilenmesi konusunda vatandaşa ve belediyelere sürekli çağrı yapıyor. 6306 Sayılı Kanuna göre, belediyeler riskli alanları tespit ederek, bu alanlar için yeni imar planları hazırlamak zorunda. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çürük evlerde oturmayın, kentsel dönüşüme gidin demekten dilinde tüy bitti… Dinleyen olmadığı gibi tam tersi uygulamaya gidildi. Halk Partili Belediyeler özellikle Hatay başta olmak üzere tüm ülkede kentsel dönüşümü büyük bir rant (kazanç) paylaşımı olarak gösterdiler. Mahkemelerde iptal davaları açtılar. Halkın can güvenliğini engellediler. Ne zaman ki kıyamet alameti yaşandı, Tornistan yaptılar. Şimdi bu konuda bütçe ayırıyorlar, vatandaşa sağlam evlerde oturun tavsiyesinde bulunuyorlar...
 
Önce depreme dayanıksız binalarda yaşamaya mahkûm ettiler, enkaz altında kaldıklarını görünce akılları başlarına geldi. Ama hayatlar söndü, evler yıkıldı, aileler dağıldı, ülke ekonomisi çok ağır darbe aldı. Bunlar niye başımıza geldi biliyor musunuz? Kötü niyetli muhalefette feraset (ileri görüşlülük yok). Adamların çapı küçük, dar kalıptan çıkamıyorlar, geleceği göremiyorlar. Bir de kalkıp sıkılmadan ülke yönetimine talip oluyorlar. Vatandaş bunlara asla güvenip oy vermez.
 
Deprem bölgesinde enkazlar büyük bir hızla kaldırılırken, hükûmet 855 konutluk proje için ilk kazmayı vurdu. Yeni yaşam alanları oluşturuldu. Master planlar hazırlandı. 1 yıl deniyor, ama inanıyorum 8 ayda bu konutlar büyük oranda tamamlanacak. Afet bölgesinde 5 demir çelik fabrikasından 3’ü faaliyete geçti. 4 ayda ihtiyaç olan 4 milyon ton demir sorun yaşanmadan karşılanacak. Türkiye’de demir çelik sektörünün yıllık üretim kapasitesi 20 milyon ton. Fiyat artışı yapılmayacak. Çimento tedariki konusunda hiçbir sıkıntı olmayacak...
 
Bugün Türkiye’nin 2022 yılı GSYHİ rakamları açıklandı. Yıllık %5,3 ile Avrupa’nın en hızlı büyüyen ülkesi olduk. 2023 için uluslararası yatırım bankaları yapılan tahminler 2,8 seviyesinde. Unutmayın geçen sene ocak ayında Dünya Bankası Türkiye 2022'de %2 büyüyecek demişti. 2,5 kat aştık...
 
Bizde bu iman ve başımızda vatanına âşık büyük bir başkan varken asla yıkılmayız, ülkeyi tepeden tırnağa yeniden inşa ederiz, büyüme destanı da yaşarız...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.