Derviş'in vatan aşkı bambaşka

A -
A +

Ankara'da adı konulmamış bir savaş var. İktidarı oluşturan milletvekilleri ve bakanlar Kemal Derviş'in inanılmaz çıkışını hazmedemiyor. Bu yüzden onun kendileri adına hazırladığı ve imzalatarak IMF'e sunduğu programı delmek için bütün hünerlerini gösteriyorlar. Önce Derviş'i bir siyasi partiye yamamak için çalıştılar. Başaramadılar. 40 gün önce Enis Öksüz'le Telekom Kanunu konusunda ciddi anlamda pürüz çıktı. 20 gün önce hububat alımları konusunda Tarım Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp ile büyük bir tartışma yaşandı. Piyasalar altüst oldu. Programın delineceği korkusu herkesi sardı. Ardından Kamu işçilerinin maaşları problemi çıktı. Ecevit'in her üç olayda araya girerek Derviş'e destek vermesiyle bu ateşler bacayı sarmadan söndürüldü. Ardından Yüksel Yalova'nın sorumsuz açıklamaları geldi. Bir anlık gafletin nelere malolacağı çok açık bir şekilde görüldü. Dolar 1 milyon 300 bine fırladı, borsa 10 bin puana düştü, faizler yüzde 100'leri gördü. Kurtuluş reçetesi IMF'e bir Niyet Mektubu verdik. Bu bizim bildiğimiz bir mektup değil. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti tarafından onaylanmış resmi bir taahhütname.. Bir nevi siyasi namus akdi. Bu mektupta hükümet, 2001 yılı sonuna kadar yapacaklarını sıralamış. Her ay hayata geçirilecek kanunları, yapısal reformları, bütün para hareketlerini yazmış. Ve altına imzasını atarak "Ben bu yazdıklarımı yaparak uygulayacağımı taahhüt ediyorum. İşte imzam" demiş. Sözünün eri ve güvenilir İşte IMF de buna güvenerek Türkiye'ye maddi destek verdi. Hem de tarihimizde hiç görmediğimiz bir parayı, tam 19 milyar doları bu yıl sonuna kadar emrimize tahsis etti. Ama bu parayı parça parça akıtıyorlar. Yani kalp ameliyatı olan hastaya verilen serum gibi. Bunu yaparken de her ay ülkemize bir heyet göndererek bu taahhütlerimizi ne kadar yerine getirdik, ne kadar uyguladık diye inceliyorlar. Eğer eksik gördükleri bir gelişme varsa derhal uyarıyorlar. Şimdi bu IMF ile yapılan anlaşmada Derviş'in rolü var mı, yok mu? Elinizi vicdanınıza koyup söyleyin. Eğer bu taahhütlerin yarısı hükümete aitse, diğer yarısı da Derviş'in şahsına ait. İşte kamuoyu yoklamaları ortada Derviş'e yüzde 70 destek var. Neden? Sözünün eri olduğu için.. Bu programın uygulanması için hayatını ortaya koyduğu için. Bu iş para için yapılmaz. Ancak vatan aşkıyla olur. Türkiye'nin yaşadığı iki müthiş kriz ile resmen batma noktasına geldiği bir ortamda adam 12 bin dolarlık maaşını terkedip tam emekliliğinin keyfini süreceği bir ortamda Dünya Bankası'ndaki görevini terkedip Türkiye'ye geldi. Elini taşın altına öyle bir soktu ki, sormayın gitsin. Ne gecesi kaldı, ne gündüzü.. Tam bir Derviş gibi diyar diyar geziyor, ekonomik programı anlatıyor. Alkış istiyor. Ve alıyor da.. Bu işin püf noktası değil, ta kendisi.. Siyasiler, bu program uygulanırsa Türkiye'nin kısa sürede düze çıkacağını çok iyi biliyor. Ama sonuçta kendilerinin oy kaybedeceğini düşünüyor ve yanılıyor. 3 aylık ihaleye hücum Biz kısa bir süre sonra piyasaların siyasetin gölgesinden tamamen kurtulacağını, tartışmaların son bulacağını, gerilimin yerini iyimser gelişmelere terkedeceğine bütün kalbimizle inanıyoruz. Hazine geçen hafta 13 aylık bir deneme bir tahvil ihalesi düzenledi. Bankalar takas işi çözümlenmeden uzun vadeli borç vermeye yanaşmadı. 5.6 trilyonluk bir satış yapıldı. Yarın Hazine 3 aylık bir bono ihalesi düzenliyor. 100 trilyon lira borçlanacak. En az 250 milyon lirayla vatandaşlar da bu bonolardan alabilecek. Yeni borçlanma programının ilk ihalesine çok yoğun bir katılım olacak. Faiz oranları yüzde 80 seviyesinde gerçekleşecek. Bütün gelirler faize Türkiye, 2001 yılında 86 katrilyon lira gibi fevkalade büyük bir borç ödeyecek. Üstelik bu bu ödemenin 62.3 katrilyonluk bölümü önümüzdeki 7 aylık dönemde yapılacak. Yani her ay ortalama 9 katrilyon iç/dış borç ana para ve faiz ödemesi olacak. Borç faizleri bu yıl tüm vergi gelirlerini yutacak. Bu yıl toplanması öngörülen 37.2 katrilyonluk vergi gelirinin yüzde 99'una denk düşen 36.7 katrilyonluk bölümü faizler götürecek. Yani devlet topladığı her 100 liralık gelirin yüzde 80'ini veya her 100 liralık vergi gelirinin 99 lirasını faiz ödemesinde harcayacak. Fazilet kapatılacak mı? Piyasalarda temkinli bir iyimserlik hakim. Sular duruldu. Yarınki Hazine ihalesinde istenilen borç, tahmin edilen faiz oranında gerçekleştirilirse sıkıntı olmayacak. IMF'in Ankara'da yapacağı temaslar ve yapılacak açıklamalar da yakından takip edilecek. Ancak 12 Haziran'da Fazilet Partisi'nin kapatılma davası esastan görüşülmeye başlanacak. Eğer parti kapatılırsa bu partinin milletvekilleri bir başka partiye geçecek ve Türkiye yeniden erken seçim havasına girecek. Piyasaları olumlu etkilemesi beklenen en önemli gelişme borç takası olacak. Borsada 11500 direnci ancak bununla kırılacak ve endeks 13 binlere doğru rahat hareket edecek. Şu anda borsaya nakit para girişi yok. İçerdeki paranın girip/çıkmasıyla sınırlı hareketler oluyor. Dövizin ateşi düşecek Dolar kuru 1 milyon 200 bin lirada şimdilik oturdu. Aslında bu rakam 100 bin lira daha gerideydi. Yüksel Yalova'nın açıklamalarının ardından yeniden ivme kazandı. Fakat biz bankaların borç takasının gerçekleştirilmesinin ardından dövizin yeniden inişe geçeceğini düşünüyoruz. Ayrıca yaz aylarında turizm gelirlerinin artması dövizin düşüşünde etkili olacaktır. 292 dolara kadar yükselen Ons fiyatı ile rekor kıran altın geçen haftayı 266 dolarlık onsla kapattı. Ancak kâr amaçlı satışlar yeni bir çıkışı engelledi. Fakat uzun süreli alım yapan fonlar hâlâ satış yapmadılar. Yani aldıkları altını ellerinde tutuyorlar. Altının Ons'u bu hafta 270 dolara yükselir diye düşünüyoruz. Mayıs ayı enflasyonu beklentilerin aksine düşük çıktı. Tüketici fiyatları yüzde 7 tahmin ediliyordu, yüzde 5.1 oldu. Derviş'in yaptığı açıklamalar doğrultusunda enflasyon Mayıs ayı ile birlikte yönünü aşağı çevirdi. Yıllık bazda ise toptan eşya 57.7, tüketici ise yüzde 52.4 oldu. Piyasalar bugün bu rakamları olumlu algılayacaktır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.