CHP’nin; İBB’nin görevden alınan başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yolsuzluk ve terör örgütü lideri iddiasıyla tutuklanmasını siyasi darbe olarak nitelendirip halkı ve gençleri düzenlediği mitinglerle isyana davet etmesi, firmaları boykot çağrısı yapması Türkiye’yi yurt dışında şikâyet etmesi ekonomik istikrarı bozdu! Vatandaş da şirketler de panikledi, dövize sarıldı. Merkez Bankası kurların aşırı yükselmesini önlemek için piyasalara müdahale etmek zorunda kaldı. 1,5 ayda 32 milyar dolarlık rezerv kaybı yaşanınca makro ekonomik tedbirler hayata geçirildi. Döviz tevdiat hesaplarında zorunlu karşılık oranları 200 baz puan arttırıldı. 1 yıla kadar vadeli yabancı para cinsinden repo işlemlerinden fonlar için zorunlu karşılıklar 400 puan yükseltildi. Ayrıca, ihracattan sağlanan döviz gelirlerinin Merkez Bankasında bozdurulması zorunlu olan bölümü 31 Temmuz 2025’e kadar 10 puan artışla yüzde 35’e yükseltildi. Mart ayında ihracatçılar için döviz bozdurma zorunluluğu %30’dan %25’e düşürülmüştü. Peki bu kararların amacı nedir?
Ana hedef dövize yönelişi durdurmak, TL’ye istikrar sağlamak... Öncelikle döviz tevdiat hesaplarına uygulanan zorunlu karşılık oranlarının yükseltilmesi, bankaların yüksek faizden istifade etmek için Merkez Bankasında tuttukları dövizin artmasını sağlayacak. Şu anda döviz tevdiat hesaplarında zorunlu karşılık oranı %21. Yani banka müşterileri, yatırdığı her 100 doların 21 dolarını Merkez Bankasına zorunlu karşılık olarak yatırıyor. Bu tebliğ öncesinde %21 olan zorunlu karşılıkla Merkez Bankasında 78,5 milyar dolar vardı. Zorunlu karşılık oranı 200 puan arttırılarak 23’e çıkarıldığı için bu rakam 8 milyar dolar daha artarak brüt rezervlere eklenecek. Bu oldukça önemli bir artış. Bazı ekonomist bozuntuları bu kararları 4 yıl önce eski Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu döneminde yapılanlarla eşleştiriyor, tamamen yanlış. Kesinlikle eskiye dönüş değil. Şimdi TL faizi yükseltilip dövizin cazibesi azaltılıyor. Bu iyi niyetli ve pozitif sonuç verecek bir uygulama. Yeni düzenlemeye göre ihracatçılar, elde ettikleri her 100 doların 35 dolarını Merkez Bankası’na satmak zorundalar. İhracatçıların bu kaybı reeskont kredi faizlerinin düşürülmesiyle telafi edilecek…
Döviz krizinin en büyük sorumlusu CHP’dir! Tarihin en büyük yolsuzluk, rüşvet, irtikap, ihalelere fesat karıştırma ve suç örgütü lideri olmak suçlarıyla tutuklanan İmamoğlu’nu, mağdur göstermeye çalışarak halkın huzurunu kaçırmış kutuplaşmaya yol açmış ekonomik dengeleri bozmuştur. Bunun hesabını mutlaka ödeyecek!
Nisan ayı ihracatımız yaklaşık 21 milyar dolar. Son 4 aylık ihracat ise 86 milyar dolar. Bu rakamlar bize aylık ihracat temposunun 22 milyar dolar seviyelerinde olduğunu söylüyor. Yani ihracatta istikrarlı bir seyir hâkim. 3 Mayıs itibarıyla yürürlüğe giren kararlar doğrultusunda yüzde 35’lik zorunlu döviz bozdurma oranıyla Merkez Bankası ayda 8 milyar dolarlık döviz girişi elde edecek… Bu da yılın kalan 8 aylık bölümünde 65 milyar dolar civarında “otomatik rezerv oluşumu” sağlayacak. Yani şu anda 141 milyar dolar olan döviz mevduat toplamı yıl sonunda 200 milyar doları bulacak. Ayrıca kurlardaki gevşeme karşısında bireysel döviz hesaplarında çözülme başlayacak. Vatandaş satacak, Merkez Bankası alacak. TL’nin değer kazanması enflasyondaki düşüşü hızlandıracak. Nisan ayında fiyat artışlarının gerilemesi mayıs ve haziranda daha da hızlanacak 38,59 TL'den işlem gören dolar kuru kademeli olarak 35-36 lira aralığında stabil olacak…
CHP gerdi, Merkez düzeltti, suni döviz krizi sona erdi…
Necmettin Batırel'in önceki yazıları...