Hesap uzmanı sınıfta kaldı!

A -
A +
Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk maçını Cumhur ittifakı 5-0 önde tamamladı. 28 Mayıs’ta yapılacak ikinci tur daha büyük farkla sonuçlanacak. Zira Sinan Oğan Erdoğan'ı destekleyeceğini açıklayarak bu zafere ortak oldu...
 
Millet kararını verdi. Altılı masa 21 yıllık iktidar sürecinde ortaya çıkan problemlerin çözümü için vatandaşın önüne hiçbir formül koyamadı. Algı operasyonuyla ve yanlış hesapla insanları etkileyeceğini düşünerek büyük hata yaptı. “Bay Bay Kemal” benim oyum %25 dedi. Bunun üzerine %15 İyi Parti ile %2’lik Saadet Partisini ilave etti. AK Partiden ayrılan Babacan ile Davutoğlu’nu ve Demokrat Partiyi %2 olarak kabul etti. %44 oldu. Aramıza gizli ortak olarak %12’lik HDP’yi de katarsak %56 ile bu seçimi rahatlıkla kazanırız dedi. İşte o zaman bir çuval inciri berbat etti. Sosyal medyada %60’la iş bitti diye zafer naraları atıldı. Dereyi görmeden paçalar sıvandı, bakanlıklar paylaşıldı. 
 
Kılıçdaroğlu ve ekibi kazanacaklarından o kadar emindiler ki, milletvekili bile olmadılar. Mevcut iktidara parmak salladılar. "Ülkeden kaçacaklar, uçakları hazırladılar. Hepsini yargılayacağız, hapse atacağız..." diye haykırdılar. 14 Mayıs gecesi İstanbul ve Ankara belediye başkanları sandıkların daha %23’ü açılmışken kazandık yaygarası kopardı. Sonuçta Cumhur İttifakı'nın 323 sandalye ile Meclis çoğunluğunu ele geçirdiği açıklanınca dünya başlarına yıkıldı. Erdoğan 27 milyon oy aldı, muhalif seçmen hüsrana uğradı...
Vatanseverler ülkesini parçalamak isteyenlere geçit vermedi. Sonuç ortada. Toplama çıkarma yapılarak siyasi güç oluşturulamaz. Millet İttifakı iki büyük hata yaptı. Birincisi PKK’nın siyasi kolu HDP ile birlikteliğe giderek büyük nefret topladı. İkincisi 15 defa seçim kaybetmiş birisini Cumhurbaşkanı adayı gösterdi. Aslında CHP lideri "en büyük muhalefet partisinin başkanı benim adaylık hakkım" diye büyük baskı yaptı. Akşener isyan etti, ayrıldı, ama şantajla mı, yoksa tehditle mi bilinmez masaya geri döndürüldü…
 
Kılıçdaroğlu'nun hedefi Muharrem İnce’nin 2018’deki yarışta aldığı %30,67 oyu geçerek, CHP Genel Başkanı koltuğunda kalmayı sağlamak. Bu plan kabul görecek mi? Zannetmiyorum. 29 Mayıs’ta siyasi mevta olacak…
 
Yeni dönemde yıllarca hasretini çektiğimiz millî muhalefete kavuşmak en büyük temennimiz...
 
Pazar günü Türkiye’nin 13’üncü Cumhurbaşkanı olarak yeniden seçilecek olan Recep Tayyip Erdoğan görevine sıfırdan başlayacak. 85 milyonu kucaklayacak. Artık hiçbir siyasi çıkar gözetmeden ülke menfaati neyi gerektiriyorsa o kararı almalı... Sorumluluklarının önemli kısmını dağıtmalı… Sistem tek adam görüntüsünden kurtarılmalı. Özellikle tamamen profesyonel bir ekonomi bilim kurulu oluşturularak, piyasaları ve yatırımcıları destekleyecek kararlar alınması sağlanmalı. Bunlar arasında kamu ve özel bankalardan, reel sektörden, akademi dünyasından, yabancı fonlardan temsilciler bulunmalı. Türkiye’nin önünde tarihî bir fırsat var.
ABD ekonomisi resesyona sürükleniyor. Avrupa ekonomisi küçülüyor. Dünyada trilyonlarca dolara sahip sermaye grupları kendisine sağlam yatırım yapacağı ülke arıyor. İşte bunları güven veren bir ekonomi yönetimiyle kendimize kolayca çekebiliriz. Böylece Türk lirası istikrar kazanır, dövize yöneliş durur, enflasyon düşüşe geçer, aşırı kamu harcamalarına gerek kalmaz, bütçe rahatlar. Tasarruflar ekonominin çarkları arasına girer. Yeni yüzyıl böyle inşa edilir...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.