Korku kültürünü böyle yok ettik!

Pandemiden çıktık diye sevinirken, Ukrayna-Rusya savaşı bütün dengeleri bozdu. ABD ve Avrupa’nın Moskova’ya ağır yaptırımları devreye sokmaları enerji krizine yol açtı. Dünya ülkeleri enflasyon darbesiyle yıkıldı. Fiyat artışlarını önlemek için merkez bankaları faizleri tavana çıkardı, bu defa ekonomileri daraldı. Bu savaşın biteceği yok. Zira Amerika böyle istiyor.

 

Türkiye başından beri son derece akıllı bir dış politika izleyerek, Ukrayna ve Rusya arasında taraf olmadı. İki ülke arasında ara bulucu rolü üstlendi. Kilitlenen tahıl koridorunun açıklamasını sağlayarak dünyayı açlıktan kurtardı. Sadece bu adımla bile Cumhurbaşkanı Erdoğan Nobel Barış Ödülüne layıktır...

 

Karadeniz’de 710 milyar metreküplük doğalgaz keşfettik. Günde 80 bin varil petrol üretiyoruz. Türkiye Avrupa’nın enerji üssü oluyor. Rüzgâr ve güneş enerji depolamada 230 milyar doları aşan yatırım talebi var. 2002'de 36 milyar dolar olan ihracatımız 255 milyar dolara ulaştı. Merkez Bankasının 130 milyar doları var. 50 milyon turist ağırladık, 44 milyar dolar kazandık. 2023’te hedef 60 milyar dolar…

 

Düşük faiz sistemiyle 2022’de ekonomide tarih yazdık. 11 ayda 2 trilyon 147 milyar lira vergi toplandı. 1 yıl öncesine göre %104 artış var. 2022’de 461.2 milyar lira açık vereceği tahmin edilen merkezî yönetim bütçesi  11 ayda 20,4 milyar lira açık verdi. Kasım bütçesinde 108 milyar lira fazlamız var. Kasalar ağzına kadar para dolu. Dünya, "Türkler bunu nasıl başardı?" diye çatlıyor! 

 

Wall Street’te Dow Jones sanayi endeksi %8,6, S&P 500 bankacılık endeksi %19,2, Nasdaq teknoloji endeksi %35,8 düşerek 2008’den bu yana en kasvetli yılı geçirirken, Türkiye’de hisse senetleri endeksi yılı tarihî rekorla tamamladı.

 

BİST 100,  2.95 sente yükseldi. Yılbaşında bu rakam 1,45 sentti. Dolar bazında %100 artış var. Ocak başında 1945 puan olan endeks 5509 puana ulaşarak 3555 puan (%183) kazanca ulaştı...

 

Düşük faiz sistemi ile hızlı büyüme potasında bulunmamız hisse senetlerinin yüksek prim yapmasında büyük rol oynuyor. 2013 yılında ulaşılan 5 sent (9350 puan) yılın ikinci yarısında aşılacak. Enerji, gayrimenkul, çimento, iletişim ve savunma sanayiinde rekor artışlar yaşanacak.Dolar tutanlar bin pişman!.. 

 

"Nasıl gaza geldim, aldandım paramı dövize yatırdım" diye kafasını duvardan duvara vuruyor. Yılbaşında 13,55 TL olan kur yılı 18.65 TL ile tamamladı. Artış %37 ile enflasyonun 30 puan gerisinde. Toplam mevduatlar içerisinde yabancı mevduatlarının oranı aralıkta %44,52 düzeyine geriledi. Yılbaşında bu rakam  %64,5 düzeyindeydi. 20 puanlık düşüş gerçekleşti.

 

Altın alanlar da kaybetti. TL’deki kazanımlarla kurların fren yapması altındaki artışı zayıflattı...

 

1 Ocak'ta 780 lira olan gram altın 31 Aralık'ta 1093 liraya çıkarak %40 yükseldi. Ancak o da enflasyonun 26 puanla gerisinde kalmaktan kurtulamadı. Dolar ve altının 2022 yılında enflasyondaki kaybı taşımaması, fiyatların şişkin olduğunun en net göstergesi... Bir başka ifadeyle dolar/TL'nin %36’lık köpüğünü aldığınız takdirde bugün 11,20 TL olması gerekiyor... Hesap ortada. Şimdi bu resme bakarak hâlâ dolar alınır mı? Asla...

 

Şu anda 194 milyar dolar olan toplam döviz mevduatların 2023’te 100 milyar dolara gerileyeceğini tahmin ediyorum. Enerji faturamızın yeni yılda küçülecek olması cari açığın büyük ölçüde daralmasını sağlayacak. Kurlardaki düşüş maliyetleri aşağı çekecek, enflasyonda baz etkisiyle yaşanan gerileme kalıcı hâle gelecek.

 

Yeni yılda Cumhur İttifakı'nın seçim zaferi sonrası yabancı yatırımcı akını başlayacak. Faizler %7’ye düşecek. Bütün çatlak sesler susacak...

 

Kış ortasındayız tüketim artıyor, ama ne doğalgaza ne de elektriğe zam gelmiyor. Tam aksine konutlarda doğalgaz %12, sanayi abone grubuna elektrikte %16 indirime gidildi. Bir de Karadeniz gazı mutfaklarda kullanılmaya başlanınca neler olacak neler…

 

Çalışanların maaşları arttı, emekliler bayram ediyor. Korku imparatorluğu yıkıldı. Artık herkes geleceğe büyük güvenle bakıyor. Bizim de bu çorbada bir tuzumuz varsa ne mutlu...