Soykırıma destek olma!
Ben hukukçu değilim. Aşağıda anlattığım gelişmeleri haberlerden derledim. Ama bu olay sonunda öyle bir yere bağlanıyor ki, şaşmamak mümkün değil. Bakın, Can Atalay "Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlamasıyla yargılandığı davada 25 Nisan 2022'de Silivri, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Atalay'a verilen cezayı onadı. Ancak Atalay, 14 Mayıs seçimlerine Türkiye İşçi Partisi'nden Hatay Milletvekili olarak seçilince, Atalay'ın dokunulmazlığa sahip olduğu belirtilerek tahliye talibinde bulunuldu. Bu konuda yapılan başvuru Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından reddedildi. Atalay'ın avukatları ise tahliye talebinin reddedilmesi nedeniyle "kişi hürriyeti ve güvenliği" hakkının ihlal edildiğini öne sürerek Anayasa Mahkemesi'ne gitti. AYM, Atalay'ın hak ihlaline uğradığına hükmetti. Kararı Yargıtay 3’üncü dairesine gönderdi. Yargıtay, yetkisini aştığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’nin kararını uygulamayacağını belirtti ve Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu.
Asıl garabet, hükûmeti ortadan kaldırmak suçundan mahkûm olmuş, cezası onanmış bir adamın milletvekili seçilmesiyle, dokunulmazlık zırhını giymesi. Türk hukuk tarihinde ilk defa böyle bir büyük hukuk çatışması yaşanıyor. Bundan sonrası uzmanların işi. Kim hata yapmışsa bedelini ödeyecek. Bakın ABD medyası bu olayı nereye taşıyor, okuyunca küçük dilinizi yutacaksınız! “Türkiye anayasal krizle karşı karşıya” başlıklı bir habere imza atan Merkezi Manhattan’da bulunan yayın organı Bloomberg’e göre, “Mayısta muhalefet milletvekili olarak Meclis’e seçilen Can Atalay'ın dokunulmazlığı olduğu için hapisten çıkarılması gerektiği kararı en üst temyiz mahkemesi tarafından reddedildi, Anayasa Mahkemesi yargıçları anayasayı ihlal etmekle suçlandı” diyor. Bu haber üzerine bazı aymazlar tarafından bu anlaşmazlık hükûmetin yabancı sermaye çekmesini zorlaştıracakmış, Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulması ile yabancı sermayeye buraya gelmeyin deniyormuş!..
Bir defa bu olayın hükûmetle ne ilgisi var! Tamamen yargı hür iradesiyle hareket ediyor. Şuraya bakar mısınız, suçlu hapisten çıkarıp Meclis’e sokulmadığı için yurt dışından para gelmeyecekmiş! Sen al parayı başına çal e mi!.. Biz Türkiye’yiz. Hukuk devletiyiz... Senin sadakana ihtiyacımız yok. Bizim 130 milyar dolar döviz rezervimiz, bankalarda KKM ile birlikte vatandaş ve şirketlerin 279 milyar doları var… Asıl suçlu Gazze’de 11 bin kadın ve çocuğu katledip, soykırım yaparak savaş suçu işleyen katil İsrail’e kol kanat geren Amerika’nın ta kendisi… Türkiye ile ABD ilişkileri son derece kötüleşti. Sınırımızda bir numaralı düşmanımız PKK’ya binlerce tır dolusu silah veriyor, besliyor, eğitiyor. F-16’ları, F-35’leri vermiyor. İsrail vahşetine destek veren Biden bunun bedelini 2024 seçimlerini kaybederek ödeyecek. Tarihe eli kanlı bir başkan olarak geçecek.
Son sözüm Türkiye’deki süper market zincirlerine... Yahudi kökenli ürünleri satmayın, boykot edin. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ateşkes için daha kaç çocuk ölmeli diye dünyaya sesleniyor. Ben de size soruyorum: İsrail menşeli kuruluşların mallarını pazarlamaktan daha kaç çocuk ve kadın ölünce vazgeçeceksiniz! Siz bu ürünleri satmazsanız, bunları size gönderen şirketler Netanyahu’ya büyük baskı yapacak, bizi batırdın derhal bu savaşı durdur diyecek… Siz bu ürünleri satarak akan kana ortak oluyorsunuz… Yahudiler sizden kazandıkları paralarla daha çok silah alacak daha çok masumu katledecek… Bombalarla parçalanan yavruları görünce hiç mi yüreğiniz sızlamıyor!..