Vur vur inlesin!

Yarın seçim bayramı var. Sandıklar patlayacak. Yüzyılın zaferi yaşanacak. Rehavete asla yer yok. Kendi geleceğimizi oylayacağız. Vatanımızı düşmanlara parçalatmayacağız. Biz 85 milyon kardeşiz, fitnecileri ezer geçeriz, ülkemizi birlikte inşa ederiz. Vur vur inlesin, dünya âlem dinlesin! 29 Mayıs’ta yepyeni bir dönem başlayacak. Yalan-iftira siyaseti sona erecek. Millî muhalefet devri başlayacak. Yıkıcılar silinip gidecek. PKK’lı teröristlerin kökü kuruyacak.

 

Türkiye'de herkes kazanacak. 14 Mayıs'taki Cumhurbaşkanlığı Seçimi'nin ilk turunda meclis çoğunluğunu kaybeden muhalefete oy veren seçmenler umutlarını ve heyecanlarını kaybetti. İngiliz The Guardian'a "ikinci turda güven eksikliği nedeniyle sandığa gitmeyeceğiz" dediler. 

 

Vatanseverler tek yumruk olacak tarih yazacak. En büyük değişim ekonomide yaşanacak. Tepeden tırnağa bürokratından danışmanına kadar bütün kadrolar yenilenecek. Yeni politika belirlenecek. Piyasa şartları neyi gerektiriyorsa o karar alınacak. Döviz-kur-faiz dengesi sağlanacak. Vatandaşa ve iş dünyasına büyük güven verilecek. Bakın Citibank bombayı patlattı: İkinci tur seçimlerden sonra Türkiye'ye önce portföy daha sonra doğrudan olmak üzere dolar yağacağını açıkladı. ABD’nin en büyük bankaları arasında yer alan Citibank’ın Kuzey Afrika, Doğu Akdeniz ve Orta Asya CEO’su Ömer Hafeez; "Büyük fırsatlar sunan Türkiye’de seçimden sonra belirsizlik ortadan kalkacak. İstanbul Finans Merkezi’nin, çevresindeki ülkeler için çok önemli bir alan olma niteliği var. Kalıcı bir makroekonomik istikrarın tesisini sağlayacak adımların atılması hâlinde seçimlerden sonra Türkiye’ye 50 milyar dolarlık bir kaynağın gelmesi şaşırtıcı olmaz” diyor.

 

Düşük faiz politikası ile hedeflenen cari fazlaya yüksek enerji maliyeti nedeniyle ulaşılamadı. Karadeniz’de bulunan doğalgaz ile Gabar Dağı'ndan elde edilen yüksek petrol keşfi henüz istenen desteği sağlayamadı. Ama büyük bir başlangıca imza attı. Merkez Bankasının brüt rezervi 101,5 milyar dolara geriledi. Net rezervler 21 yıl aradan sonra ilk defa 200 milyon dolar eksiye düştü. Türkiye yılda 250 milyar dolarlık ihracat yapıyor ve bu adım 12 ayda düzenli 100 milyar dolarlık rezerv kazanımı anlamına geliyor. Merkez Bankası kendine ait döviz rezervi ekside bulunmasına rağmen döviz piyasalarında kontrol sağlayabiliyor. Ama piyasalar ve vatandaşa yabancı paralara yönelişi kesmek için büyük güven vermek gerekiyor. İşte bunun yolu da yabancı yatırımcıların ülkeye gelmesinden geçiyor. Bunu sağlayacak olan da tamamen profesyonel kadrolardan oluşan uluslararası kredibilitesi yüksek isimlerin yöneteceği sistemin hayata geçirilmesidir...

 

Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisine yükseltme hedefiyle yola çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan ülke ekonomisini güvendiği inandığı emin ellere teslim ederek tarihî bir adım atacaktır. Buna yürekten inanıyorum...

Sandığa koşarak vatanına sahip çıkan milyonları alınlarından öpüyorum...