Beşiktaş’ı çok zor günler bekliyor!..

Başkan adayları taraftarlara şirin gözükmek için şimdiden TFF’ye açılan savaşın devam edeceğini ilan ettiler… 

 

 

 

Perde önünde Hasan Arat ile Serdar Adalı, perde arkasında Ahmet Nur Çebi ile Fikret Orman var!..

 

Serdar Adalı ile Hasan Arat “birbirlerine karşı ‘orta’ şiddette” kapışıyor ve yarışıyorlar, Ahmet Nur Çebi ile Fikret Orman “birbirlerine ‘çok ağır şekilde’ hesap sorarken”, iki adaydan “birine karşı şiddeti zirveye çıkararak” ötekine destek veriyorlar!..

 

Dahası, sahne önündeki iki aday da “gerçek ortaya çıktığı ve ‘parmak göstermenin olmadığı, hakaretler yağdırılan tribünlerin işaret edildiği” hem Federasyon Başkanı, hem de Beşiktaş Başkanı tarafından teyit edildiği hâlde, fanatik Beşiktaş üyelerinden “birkaç oy fazla alma” babında “Büyükekşi ile savaş başlatacaklarını” söylerken, bir tanesi daha ileri giderek “Özür dilemezse, onu stada sokmam” diyebiliyor. 
Federasyon Başkanı, “bu iddianın yalan olduğu” ortaya çıkmışken, neden özür dilesin?..

 

Dahası, bir gazeteci de çıkıp, “Sayın başkan adayı, Türkiye’de bütün statlar devletindir, siz devletin Federasyon Başkanı’nı, devletin stadına mı sokmayacaksınız?” diye sormuyor…

 

Aslında talimatta “çok açık” bir başka madde var. O maddeye göre, mesela, “Futbol Federasyonu Beşiktaş Stadı’na bir millî maç koyar, sonra da… Millî maçlarda protokol tribününün tanzim yetkisi ‘savaş açtığınız’ Büyükekşi Federasyonu’nda olduğu için, “protokol tribününe alınacaklar listesine sizi koymazlarsa”, bilmelisiniz ki, millî maçta protokol tribününe giremezsiniz. Maçı seyretmek isterseniz, tribünlerde ya da varsa locanızda oturabilirsiniz.

 

Bilmem ki, “başkan seçilirseniz” böyle bir muameleyle karşılaşmak ister misiniz?..

 

Soru çok açık; alacağınız bir avuç “fanatik oyu” için, “daha seçilmeden federasyona savaş ilan etmek” Beşiktaş’ın yararına mıdır?..

 

Dahası bilinmelidir ki, Mehmet Büyükekşi Federasyonu, “kulüp başkanlarının iddiaları, tehditleri ile” gitmez, zira Haluk Ulusoy / Hasan Doğan günlerinden beri, göreve gelen “en başarılı” federasyondur… Yaptıkları ve yapacakları bakımından da devlet nezdindeki itibarı ortadadır…

 

Geliyorum, okuyucularımın bu yazıyı okurken, akıllarına gelecek “Hangi adayın seçilmesini istersin” sorusuna…
68 yıldır “gazeteci olarak” sporun içindeyim ve de yazıyorum da… Serdal Adalı’yı, “merhabam yok ama”  hem Beşiktaş yöneticiliğinden, hem Türkiye Jokey Kulübü Başkanlığından tanıyorum. Ve de diyorum ki; “Beşiktaş Kulübü üyesi olsaydım, oyumu Hasan Arat’a verirdim!..”

 

Perde önünde de, perde arkasında da âdeta “düşman kardeşler” dramı oynanıyor, Beşiktaş’ta…

 

Bilmem ki, “karabulutlar” nasıl dağılacak?..