Bu kafa değişecek!..

Evveettt... Bu kafa değişecek!.. Yöneticisinin kafası değişecek!.. Başkanının kafası değişecek!.. Teknik direktörünün, teknik sorumlusunun, antrenörünün kafası değişecek!.. Menajerinin kafası değişecek!.. Yazar - çizerinin, yorumcusunun kafası değişecek!.. Ve nihayet taraftarının kafası değişecek!.. Ne kafası bu? "Rabbena, hep bana" diyen Üç Büyükler kafası, İstanbul kafası!.. "Kendi oyuncularının, kendi teknik adamlarının yaptıkları yanlışlara, hatalara, rezaletlere bakmadan", her alınan kötü sonucu, her başarısızlığı "hakemlere yüklemeye kalkan" kafa değişecek!.. "Bu kafa" yerine "adam gibi adam olan" Ziya Doğan kafası gelecek!.. Türk futbolunu kurtaracak, Türk futbolunu çağdaş ve üst seviyeye taşıyacak olan "zihniyet devrimi" ancak böyle olur, "bu şartla" olur!.. Yoksa, "gerisi" palavradır; "gelip geçici" bir rüzgârdır, "aynı zamana düşmüş üç avuç futbolcunun beraberce estirdiği havadır" ve öyle olarak da kalacaktır!.. "Üç büyükler kafasına rağmen", futbolumuzdaki "zihniyet devriminin kalıcı olabileceğine dair" ümidimizi arttıran görüntü, hafta içinde yaşandı; önce Malatyaspor, hemen 24 saat sonra Gençlerbirliği, tükenmek üzere olan bu ihtiyarlamış, dejenere olmuş kafaya çok fena birer tokat attılar!.. Kutluyorum!.. Türkiye Kupası'nın yarı finalinde "tek İstanbul takımı" yok!.. "Çarpık", "menfaatçi" ve "egoist" zihniyetin iflâsı!.. Temenni ediyorum ki ve etmeliyiz ki; yakında "Süper Lig'de" de aynı görüntüler oluşsun!.. Gençlerbirliği'ne elendikten sonra, "gerçekleri ve doğruları görerek" ve teknik adamlarıyla, futbolcularıyla "aynaya bakıp" giderek çoğalan hatalarına, yanlışlarına önlem almak doğrultusunda yürüyeceklerine, yöneticisiyle, menajeriyle "hakem de.. hakem.." diye tutturanlara söyleyeceğim söz açık: "Adam gibi adam" olan Ziya Doğan da o camiadan çıkmıştı; "örnek alın, ders alın!.." Ve de biraz utanın, biraz sıkılın!.. Sizleri uyarmamız gerek: Bu kafa değişmezse, "hata ve yanlış sadece hakemde, üstelik gördüğünü çalan ve hatalarıyla, doğrularıyla adil bir yönetim gösteren hakemde aranırsa", başarısızlık sebebi "dışarıda aranmaya gayret edilerek" hedef saptırmak tuzağına düşülürse, üzülerek yazmak zorundayım ki; Beşiktaş'ın "Avrupa'da da yolunu kesebilir!." Fenerbahçe'yi ve Galatasaray'ı da "bugünkü perişan hallerine" işte bu kafa getirdi; hiç olmazsa "bu kervana siz katılmayın" ve 100. yılınızı kendinize de, taraftarlarınıza da, Türk spor severlerine de zehir etmeyin!.. Dikkat!.. ocaluluc@beko.net